Tanıtım Yazısı
Sadrazamın İstanbul`dan gönderdiği telgrafta: "İstanbul`da bulunmanız uygun olur." demesi ne demekti? Demek ki İstanbul bir ana-baba günü yaşıyordu. Kıyıda köşede kalmış aklı başında kişilerin payitahtta bulunması gereken günler gelip çatmıştı. Talat Paşa`nın harp kabinesi, düşeliberi en önemli ikinci olay, İzzet Paşa kabinesinin düşüşüydü.
Bundan sonra, iktidar, karanlıkta nöbet bekleyen karanlık zümrelerin, hırsların, belki de gerçek yurt düşmanlarının eline geçecekti. İzzet Paşa, son namuslu sadrazam sayılabilirdi. Rauf Bey, Fethi Bey gibi kaliteli hürriyetçi ve yurtsever arkadaşlarıyla birlikte büyük bir iyiniyetle de kabinesini güçlendirmişti.
Bundan sonra, iktidar, karanlıkta nöbet bekleyen karanlık zümrelerin, hırsların, belki de gerçek yurt düşmanlarının eline geçecekti. İzzet Paşa, son namuslu sadrazam sayılabilirdi. Rauf Bey, Fethi Bey gibi kaliteli hürriyetçi ve yurtsever arkadaşlarıyla birlikte büyük bir iyiniyetle de kabinesini güçlendirmişti.
daha fazla
Yazar: Hasan İzzettin Dinamo
Yayınevi: Tekin Yayınevi
ISBN: 9789754780512
Sayfa: 592s.
Boyut: 13,5*19,5 cm
Kapak:
Tarih: 2000
Kağıt Tipi:
Raf İstatistikleri
Okudum: 1 kişi
İncelemeler ve Yorumlar
13,5*19,5 cm kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?
1 yıl
İnceleme
1918 yılı Kasımının Cumayı Cumartesiye bağlayan bu sıkıntılı gecesinde saat yirmi üç sularında Talat paşa sonsuz kaçışının henüz başlangıcında bulunuyordu. Bir ara durdu, gözleriyle çevresini araştırdı. Gerek deniz kıyısında, gerekse duvar diplerinde hiç kimse görünmüyordu. Issız korularda rügarın ve güz yağmurunun gürültü ve hışırtısından başka bir şey duyulmuyordu. İhsan Namık beye;
-Hani burada buluşmayacak mıydık? Acaba Enver nerede kaldı?-Daha ileride buluşacaktık, Paşam! Şu burnu dönelim, dedi.....Gerçekten de yalının geniş saçağı altında iki gölge seçiliyordu. Yaklaştıklarında bunlardan birinin Enver Paşa, öbürünün de kız kardeşi Mediha Hanım olduğunu gördüler. İmparatorluğun başkumandan vekilini son yolculuğuna uğurlayan biricik kara gün dostu bu idi.İsyanbul'dan Karadeniz'e, Karadeniz'den İstanbul'a geçen vapur ve takaların fenerleri bu perde arasında daha çok kızarıyor ve eriyordu. Bunlar arasında bekledikleri ışık yoktu. En son karşıdan bir ışıldak parladı. Işıkları gittikçe büyüyüp güçlenerek yaklaştı ve biraz sonra da yalının rıhtımına yanaştı. Bu, torpidodan gelen bekledikleri motordu. Motor homurtularla rıhtıma yanaşınca için iki sarışın Alman denizcisi karaya atladı ve motoru karaya yanaştırdılar.- Herein, bitte! Dediler." (Hasan İzzettin Dinamo, Kutsal İsyan,Cilt I.)
-Hani burada buluşmayacak mıydık? Acaba Enver nerede kaldı?-Daha ileride buluşacaktık, Paşam! Şu burnu dönelim, dedi.....Gerçekten de yalının geniş saçağı altında iki gölge seçiliyordu. Yaklaştıklarında bunlardan birinin Enver Paşa, öbürünün de kız kardeşi Mediha Hanım olduğunu gördüler. İmparatorluğun başkumandan vekilini son yolculuğuna uğurlayan biricik kara gün dostu bu idi.İsyanbul'dan Karadeniz'e, Karadeniz'den İstanbul'a geçen vapur ve takaların fenerleri bu perde arasında daha çok kızarıyor ve eriyordu. Bunlar arasında bekledikleri ışık yoktu. En son karşıdan bir ışıldak parladı. Işıkları gittikçe büyüyüp güçlenerek yaklaştı ve biraz sonra da yalının rıhtımına yanaştı. Bu, torpidodan gelen bekledikleri motordu. Motor homurtularla rıhtıma yanaşınca için iki sarışın Alman denizcisi karaya atladı ve motoru karaya yanaştırdılar.- Herein, bitte! Dediler." (Hasan İzzettin Dinamo, Kutsal İsyan,Cilt I.)
daha fazla
Tekin Yayınevi
- Puan vermedi
Okudu
Kutsal İsyan "Cilt 1" Milli Kurtuluş Savaşının Gerçek Hikayesi
Hasan İzzettin Dinamo
- Tekin Yayınevi
- 2000