Tanıtım Yazısı
“Bizim yapamadığımızı siz yapın Efendim,” dedi.
Arkasını dönüp, hiçbir şey söylemeden yürümeye başladı Gökalp.
“Seni nerede bulabilirim?” diye sordu Abdülhamit.
Usulca dönen Gökalp, “Güneş doğar, vakti gelince batar. Şüphesiz, batması doğmasına delildir,” dedi.
Abdülhamit, bu gizemli adamın ne demek istediğini anladı. Tebessüm etti. Elindeki yüzüğe baktı.
“Doğu ve Batı… Bir gün kudretli bir adam gelir de ikisini bir ederse…” diye mırıldandı.
Bahçeye düşen eflatuni ışık şavkları, siyah zemin üzerinde iç içe geçmiş turkuaz renkli çift hilali mesh etti. Çiçek tarhları arasında yürüyen adam kısa zaman sonra gözden kayboldu.
Hanedan’ın son demleri… Borç içindeki saltanat…
Sonu gelmeyen taht kavgaları, türlü entrikalar…
Dış mihrakların eliyle oynanan sayısız oyun; gizli örgütler, saltanat karşıtları, Masonlar…
Dostun düşmana karıştığı zamanda yalnız bir sultanın devletin bekasını sağlama çabası…
Her şeyden arda kalan hal olmuş bir padişah, kanlı bir mintan…
İmparatorluğun Son Akşamı, Yeniçeri ve Cem’in yazarı başarılı romancı Hakan Kağan’ın güçlü anlatımıyla; Sultan Abdülaziz’in hikâyesi dile geliyor.
daha fazla
Yazar: Hakan Kağan
Yayınevi: Timaş Yayınları
ISBN: 9786050816228
Sayfa: 208s.
Boyut: 21 X 13,5
Kapak:
Tarih: 2014
Kağıt Tipi: