Fahrenheit 451

'Her şey' dedi kadın, kendisini ateşlerin içine atarken. Peki 'her şey' neydi? Dudaklarından çıkacak son kelime olacağını bilmesine rağmen neden her şey dedi kadın?
Her şey vurgusu aslında direniş tarihinde defalarca karşılaşabileceğiniz bir vurgu. Paskalya Ayaklanmasında İrlandalılar: ''İrlanda işçileri özgür olmadıkça İrlanda özgür olamaz” derken ingilizlere aynı vurguyu yapmışlardı. Mahabat'ta Kadı, aynı vurguyu yapmıştı irana. Katalanya'lılar ''Zamanı geldiğinde zincirlerimizi kıracağız'' dediğinde ispanyolların duyduğu Her Şey'di.Yazar özgürlük, ötekileştirme ve adalet kavramlarını çok iyi işlemiş. Distopya türünde okuduğum en başarılı eser. Hikayenin ana karakterinin montag olduğunu düşünenler var. Ama ana karakter Montag değil Her Şey di. Her Şey ile kalın.

Kitap gerçekten başarılı ve insanın ufkunu açan cinsten. Distopya bir kitap fakat yazarın betimlemesi ve anlatım biçimi eşsiz. Ray Bradbury öldükten sonra keşfedilen nice yazarlardan bir tanesi. Tüm kitaplarını şiddetle okumanızı tavsiye edebileceğim bir isim.

Bir itfaiyeci düşünün. İşi söndürmek değil, yakmak. Bir distopya düşünün ki insanlar birbirinden tamamen uzak. Fahrenheit 451'i okurken çok şey düşüneceksiniz. Düşünmeden okunmaması gereken bir kitaptır. Günümüze de benzetilebilen bir kitaptır ayrıca.

Yüksek lisanstayken sinema-edebiyat-tiyatro eleştiri dersinde tanışmıştım Fahrenheit 451 ile. Etkilemişti beni ve uzun yıllar sosyomatta bu rumuzu kullanmıştım yazarken, paylaşırken. Öyle sağlam bir distopyadır ki okurken etkilenmemeniz ve sorgulamamanız mümkün değil kendinizi, devleti ve toplumu. “Kitaplar kaç derecede yanar?” Kitaba göre pek iyi olmasa da bitirdikten sonra filmini de izleyin emi. François Truffaut seviyorsanız tabi.