Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Sana Yazdım
Ne şu, ne bu, ben Suat Zobu; Bunu ben yazdım, SANA YAZDIM......
18. Bölüm

Serbest Şiir

44 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

İnsanlık Test'i

yine de fazla umutlanma evlat
adamlık kolay değil
zordur ölçüp biçmek
zordur testten geçmek

.insanlık bu
adamlık bu

mal değil ki alınmaz
su değil ki içilmez
kimi vardır adamdır insanlıkla doludur
kanındadır asalet
insandır insanoğludur
ona kıymet biçilmez
.
kimi vardır hin mi hin
tam evlere şenlik
yansır durur yüzünden belli
baştan ayağa kibir baştan ayağa benlik
işi gücü kalleşlik
içinin zifir karası
fışkırır iki gözünden
katranlığı katrandır
cinsi zaten tescilli
.
zordur adamlık testi evlat
ne derler
“asil azmaz
bal kokmaz
kokarsa yağ kokar onun da aslı ayrandır”
eğer adamlık mayasında varsa
adam her zaman adamdır
.
evlat sen insan ol
insan kal
özünde insanlık varsa
test sorun değil
öğleden sonra
gel al

Övüyordu !!

Muhabbete daldık konumuz başka
Söz dönüp dolaşıp gelince aşka
.
Dedim kardeş durum ne
.
Kardeş dedi biri var
Huri mi desem Melek mi bilmem
Şöyle boylu böyle soylu
Şöyle şöyle, tam da böyle
Mutlaka seni de tanıştıracağım
Görmelisin nedir
Tanımalısın nicedir
Dedim ağzın ne söyler
Dedi göreceksin
Mevla’m neylerse güzel eyler
Şükür neler neler yaratmış
Gör ne ıncık cıncık
Gözleri
Mavi boncuk

İnsanda olması gereken buysa
Tam da onu söylüyordu oysa!!

Övüyordu övüyordu ne övme !!
//
Birkaç gün geçti
Dedim kardeş vaziyet
Dedi hayat bize eziyet

Kafayı çekmiş
Dut mübarek dut
Ayakta duramıyor düştü düşecek
Anlatıyor anlatıyor
Övüyor mu yeriyor mu belli değil
Dil peltek gözler çakmak
Ağladı ağlayacak
Dedim kardeş sen onu unut
Anlatıyor anlatıyor anlatıyor
Derdine dert katıyor
.
Meğer ne kötüymüş
Cadalozun
büyücünün tekiymiş

Dedikoducuymuş örneğin
Aman Allah’ım
Böylesi düşman başınaymış
Ulan bir insan hiç mi gülmezmiş
Bir insan hiç mi halden bilmezmiş
Ayık kafayla anlatamazmış
.
İki tek atsaymış oysa
Neler neler varmış bir saysa
.
[ulan zil olmuşsun be, daha ne olacak]

Ardından
Sövüyordu sövüyordu ne sövme !!
///
Anladım ki karşıdakinde
Bir naz bir niyaz
Vallahi meletir bizimkini
Bu yaz

Kesin teşhis;
Seviyordu seviyordu ne sevme !!
////
Meraklandım ben de
Bir mekanda buluşalım tanışalım dedik
.
Ertesi gün
geldi bir iskelet
kırım kırım kırıtıyordu oysa
nasıl da buruşmuş soyha

içimden dedim ki;
ulan Eşref
keşke caysa
cayar mı
yapışmış Capon yapıştırıcı gibi
Eşref öyle bir cenderede
görünmez dibi
.
Boy bir doksan
Afrika’dan mı geldin mübarek
Et noksan Hiç mi bir şey yemedin. Ulan Eşref hiç böyle demedin
bir deri bir kemik
**
Sonra
Ben askere gittim kısa dönem sekiz ay
Sivas Havan Tepe
Sivas da ne soğuk
Vay anam vay
Derken
Askerlik bitti

postal tepe tepe
*
Evlenmişler
.
sessiz sedasız
ayrılmışlar vedasız
.
Aylar sonra geldim
Geldim ki
.
Bizimki dizini

Dövüyordu dövüyordu ne dövme !!


ödümüz okumuza karıştı

Varsa yazım hataları
Bilinçli !!

var ya
esip gürledi
kesip gürledi
tivit attı
yana yattı
çamura battı
kıyamet kopuyor sandık
neler neler dedi
dedik ki aha şindi yandık
elbet kulak astık
ödümüz okumuza karıştı
.//.
şöyle şöyle olursa eğer
.
.
engin bilgeliğiyle yok edecekti
Allah göstermesin
dedik
ayvayı yedik
.//.
yamanmış meğer
sürüm sürüm süründürürüm dedi
bi dedi
iki dedi
biz altta mı kalacağız
biz de
karşı silah olarak
"inşallah
sidikliğin dursun da
zabahlara kadar
tilki gibi çemkir" dedik
demedik değil
dedik
’töremiyesice gavur tohumu
işallah
geberip gidersin de
üleşini
derelerde köpekler yir’
kısmını içimizden dedik
başka şeyler de dedik
valla dedik
selam gönderdik çokça
.
gitti

ne oLDu ne bitti
.
her şey bir anda
alt üst oldu
anlayamadık . anlamadık .

bizim selamlar mı etki etti
.
bizden iyisi yokmuş meğer
akşamdan zabaha
ne değiştiyse
her şey kalktı rafa
bizimle barıştı

!! sarı kafa !!

yAr

hani o sahilimizde,
o küçük koyda, yosun tutmuş kayaya otururdun,
çemrenmiş ayağın çıplak,
dizlerine kadar, hani o ilkbahar
önünde deniz severdin, arkanda orman,
hani bizim sahilimiz vardı,
hatırla bir an…
gözlerin kadar derin mavi
gözlerin kadar güzel…
.
.
küçük koyumuzda sen, bir de ben…
güneş battı batacak,
ufukta bir kızıllık, saçlarında rüzgar,
sıcak mı sıcak
tenha yer arardın,
sıkardı kumsallar,
yar,
mutluyduk her an,
ne çabuk geçti zaman…

küçük dalgalar vururdu
topuklarına kadar ıslak,
aaa
ŞŞŞ
kkk
bir yana vururdu, dalgalar bir yana,
hafif rüzgar eserdi kumsaldan,
bakardın ufka, bakardın bana,
bakardım sana, mutluluğun tarifinde ne var…
küçük balıklar oynaşırdı,
kaya diplerinde sular
yAr,
engin sularda çırpınan,
yakamoz,
ay ışığı sabaha kadar,
bizimdi her an,
ne çabuk geçti zaman…

balık severdin, mangalda balık,
tavada kalamar…
illa roka, illa ki şalgam suyu,
ye yiyebildiğin kadar,
yyy
AAA
rrr
aŞk kokardı deniz,
aŞk fısıldar hafif esen rüzgar
o zamanlar,
seni mutlu etmeye ne var…
mutluluk bizdik,
bizimdi zaman,
mutluyduk sabaha kadar,
çemrenmiş ayaklarınla yürürdün kumsalda,
sular topuklarına kadar,
küçük küçücük dalgalar…
yAr,
yaşardık an be an,
ne çabuk geçti zaman…
….
yAr,
boğazıma düğümlenir zaman,
sensiz bu sahilde,
silinmiş her şey,
kalmamış ayak izlerin
bilsem ki buralardasın,
arar bulurdum
solumda deniz, sağımda rüzgar,
tüm sahili tarar,
bulurdum ey yar…
oturduğun kayanın yosunları yok şimdi,
o hafif esen rüzgar kesilmiş,
tadı yok denizlerin
aaa
NNN
bu an,
senden kalan ayak izleri silinmiş kumsaldan…
yer karanlık
deniz karanlık
karanlık göğüm
yyy
AAA
rrr
sensiz buralarda çoktan durmuş zaman…
sen yoksun,
boğazım düğüm düğüm
bizim küçük koyumuzda şimdi,
.
.
bir otel var kocaman……!


Yazamıyorum!

Kurudum bu ara yazamıyorum
Yaz diyorum kendi kendime
Yaz
Dağı yaz
Taşı yaz
Yaz da
Kırk yılın başı yaz

Çiçeği böceği
Sırma saça beyaz leçeği
Hilesiz ölçeği yaz
Koyunu kuzuyu
Tavşanı tazıyı yaz
Yaz diyorum
Toprağı suyu havayı
Balıkla tavayı yaz

Suyu yaz
Acısı var acı su
Tatlısı var tatlı su
“Su gibi aziz ol” “Dedene rahmet” var
Bitmez sabaha kadar
Al suyunu iç

Havayı yaz bir de
Havayı kokla
Havaya gir
Hava gazı almadan
Havagazı troleybüs olmadan yaz

Yazamıyorum

Kimin eli kimin cebinde onu yaz
Şunları yaz örneğin
İhanet cinayet hırsızlık arsızlık sapıklık kabadayılık tehdit para aklama eşkıyalık karaborsa sahtecilik cinayeti tahrik suikast saldırı şiddet iğdiş istismar hakaret şiddet taciz haneye tecavüz öldürme insan ticareti gözdağı rehin soygun kölelik ısrarlı takip işkence kundaklama silah kaçakçılığı şantaj rüşvet zimmete geçirme gasp yanlış iddia sahtecilik dolandırıcılık kumar fikri mülkiyet ihlali yankesicilik kaçakçılık vergi kaçırma çalma izinsiz giriş vandallık serserilik yaramazlık dinden çıkma sansür ihlali düello rehin alma yasadışı tüketim çeşitli üreme korsanlık terörizm savaş suçu vatana casusluk isyan adaletin engellenmesi eşini aldatma çocuğun cinsel istismarı siber taciz zina fuhuş seks ticareti cinsel saldırı cinsel kölelik kadın cinayeti çocuk cinayeti sübyancılık röntgencilik teşebbüs komplo kışkırtma yasadışı talep
İşte arşın işte Halep

Yazbabam yaz gırla gitsin

İçimden bir ses
Etliye sütlüye karışmadan yaz diyor
Eti çıkarıyorum
Sütü çıkarıyorum geriye ne kaldı
Hiç !


Ne Güzel

baharda açan çiçek
kırlarda uçan arı
yeşeren buğday
tarladaki darı
yerde koşturan böcek
ne güzel sevda yüklü bulutlar
kırlara düşünce bahar
yaşam; yaşam hevesinde
sevdiğinin nefesi nefesinde
siyah beyaz dutlar
ne güzel
yeşeren umutlar

gecesinde yakamoz
gündüz ise
hafif dalgasında denizin
kumsalda yalınayak yürümek ne güzel
bir de
sevdiğinin eli elinde
sevda türküleri dilinde
vay bee
değme keyfine

ne güzel
yaşamak
hayatın tadını çıkarmak

sevmek ve sevilmek ne güzel
ne güzel


Şiirlerim Birikti

ey yar
ne güzeldi lise yıllarımız
okul no 44 veya 61
seni anlatmaya yetmezdi tabir
hani
askılı lacivert elbisen vardı ya
hani içinde beyaz gömlek
ne çok yakışırdı sana ey yar
onların içinde
kahkahayla gülmek

ben senin gülüşüne vuruldum ey yar
inci gibi dişlerin gülerdi
sen gülerdin
sessiz
sakin
sevgi akardı gözlerinden
umuda kapılırdım sevgili
umuda kapılırdım tatlı sözlerinden
benim adımı en güzel
sen söylerdin

saat kulesine kadar yürürdük ya hani
hani oradan otobüse binerdin
hani camdan bakardın ya
el sallardım ardından hani
kalbimi de alır götürürdün yani
sevgiyle hoşça kal derdin

bir kitap verdin
bir kurşun kalem
üstüne toplu iğneyle adımız yazılmış
hala saklarım
o kalemi kullanmayı
kendime yasaklarım
şiir yaz derdin
yaz da sonra okurum!
ahh ahh
ne çok şiirim birikti biliyor musun ey yar
biliyor musun

gel sen şiirlerimi tek tek oku yavaştan
ben de
sana bakayım
adına türküler yakayım yeni baştan

ipek gibiydi katran karası saçların
el ele tutuşurduk bazen
sıcak sımsıcak
hafiften titrerdi sanki
ne çok terledi
ne çok terlerdi avuçların

ben senin bakışına
ela gözlerine vuruldum
nasıl canlıydı
nasıl sevecen bakardı
o bakışların var ya o bakışların
beni yakardı ey yar
beni yakardı

yıllar çabuk geçti
yollar çabuk bitti
yolun sonlarındayız
yoruldum sevgili çok yoruldum..


MEN TÜRK'EM

Men Türkem,
Türk menem,
Kırgız, Kıpçak deyirler,
Başkurt, Kazak deyirler,
Azeri de bilirler,
eldeki parmakların da
isimleri başka başkadır..
derler desinler,
men aynı kandan, aynı candan, aynı atadan gelmişem,
içimde ne varsa buraya yazırem..
men Oğuzu Ata bilmişem.
Onurumdur azizim
men Balkar, Kabartay, Gagavuz,
Özbekem…
Kırım Saraybahçe’de durur ayak izim.
..
men Türkmenem,
Karakalpak, Çuvaş, Tataram…
men Karabağ’da Kerkük’te
yürek olur ataram
Karaçay, Malkar, Karay başka adım,
adım adım...
Dünyaya kök salmışam,
Tuva, Altaylıyam,
Macar, Avar, Hazar, Bulgaram,
sanma yan gelip yataram,
Tebriz’deyem Muş’tayam
uzaklarda aramayın Antalya’da Kaş’tayam..
Erzurum’da Dadaş, Elâzığ’da Gakkoş Ege’de Zeybek’em
Dedem Korkut ad verdi
gâhi Deli Dumrul’am gâhi Bamsı Beyrek’em
yerlerde hiç sürünmem
tarih boyu baştayam..
menim özüm Ötüken
köküm Kazak, Yakut’ta,
Orhun’da yazıttayam taştayam
dallarım Doğu Türkistan,
bir ucu da Kerkük’te.
..
men Türkistanlıyam,
men Türk-İslamlıyam,
menim dilim zengindir,
menim dinim engindir.
mene kefen biçmek necedir,
mene yan bakanın,
bilirem gündüzü hep gecedir.
..
Allah yaratmış
men Türk doğmuşam,
emrine şükür
yoluna gurban..
min yıl geçse de değiş/e/mem,
men uysalımdır, barışı severem,
ayrı gayrı bilmezem,
men Kürdüm, Lazım, Çerkezem,
Boşnaktır diğer adım,
Harran’dayam poşulu
men e‘le tezgahlara gelmezem.
ayağıma basmayan da,
kimselerle döğüşmem…
budur insanlığımın koşulu..
men Türkem, insanam, insanları severem,
mene iyi davranan da, insan gibi överem,
ammaaa;
kim ki meni hakir gören de!..
ağız dolusu söverem,
yeri gelir
ileri gideni,
Osmanlı şamarıyla döverem…
Men Türkoğlu TÜRKEM…


Yıllar Oldu..

Lisedeydik ben 4 D 44,
Sen ..
Önlerde otururdun ben sol çaprazında arkanda
Dönerdin bazen
Hafif gülerdin
Benim ismimi en güzel sen söylerdin..

Öğlenleri kantinde,
Teneffüste bahçede
Görüşürdük
Ne çok gülüşürdük..
Akşam üstü giderdin..
..
Karşıda Kütüphane vardı,
Oraya giderdik, şiir yaz derdin
Yazardım, yazardım da yaz deyince yazılmıyordu ki
yazardım:

Her zaman aklımda, fikrimde sensin,
Sevdalıyım sevgin, bitmez sevdiğim.
Özümde ateşsin, bende bedensin,
Yanarım, dumanım tütmez sevdiğim.

Bahar geçer, mevsim geçer, kış olur,
Günler geçer, yıllar biter, düş olur,
Ömür boyu seni sevmek, hoş olur,
Bu sevda başımdan gitmez sevdiğim.

İster gündüz olsun, isterse gece,
Adını anarım, ben hece hece,
Sevip-sevmediğin, bana bilmece,
Hesabım tutmuyor, tutmaz sevdiğim.
………….
Okurdun gülerdin
İnanmaz görünür gerçek mi derdin..

PTT önünde eylemde
Seni gördüm, öylece durdum
Annen vardı yanında
Eylemi meylemi bıraktım anında
Peşinize takıldım,
Dönüp dönüp her baktığında
Hele o gülümsemende
Yandım yakıldım
Gittiniz
Bir pasajın içinde yitirdim
Sahi o gün siz o pasajda ne ettiniz

Lise 2-3 derken bitti seneler
Ne selam ne bir haber

Bir defterim var, hatıra defteri
Sen de yazmıştın..
Ben o deftere
Bakar bakar dururum
En değerli hazinemdir benim
Gözüm gibi korurum
Yazdığın sayfayı
Ellerin değdi diye
Bilsen kaç defa öptüm
Gözlerin değdi diye
Yüzüme sürdüm..
12.01.1978
12.01.2018 kırk yıl olmuş tam kırk yıl..

Son yıllarda pilav günleri olur
Ben o günlerde şehirden şehire
Giderim koşa koşa
Derim ki belki gelir, gelir beni bulur
Her gittiğimde anlarım ki, her gidişim boşa
Sorarım herkese nerde nerde

40 yıl geçmiş aradan yoksun
Okuman gereken pek çok şiir birikti, haberin olsun..
40 yıl
Artık kapanmak üzere
SON PERDE..


Yukarıda Allah var..

bizler
vatanı milleti canımızdan aziz bildik
bilirdik iyiyi kötüyü,
vatan millet dendi mi akan sular dururdu,
Müslümanlık, Türklük denince
kalbimiz başka vururdu..
..
Gün oldu taşa kazıdık destanımızı..
anayı babayı
bacıyı gardaşı unuttuk çoğu kez
ülkeyi yeğ tuttuk nazlı sevdamıza,
yârin hilal kaşına yazacağımız türküleri,
ay-yıldıza yazdık
ölümüne gittik çoğu kez yılmadık, yıkılmadık,
ölümüneydi mücadelemiz
vv
aa
tt
aa
nn dedik

bb
aa
yy
rr
aa
kk dedik

tt
oo
pp
rr
aa
kk dedik
candan aziz bildik..
kimse koparamaz bir yaprak dedik
.
..gün oldu saldırdılar,
...dağlara taşlara doluştular,
....gün oldu kırk şehit kaldırdı ülkem,
.....toprakla kucaklaştı alkana belenmiş albayraklı şehitler
......ana kucağına
.......yar kucağına kavuşmuşçasına
........toprağa düştü taze fidanlarımız..
.........gül kokulu cennette buluştular..
.
gün oldu alay ettiler kimliğimizle,
gün oldu aşağıladılar
öz yurdunda garip kaldı vatanın öz evlatları
gün oldu
alparslan’dan beri tırnağımızla aldığımız vatanı,
kazma kürekle,
yanık yürekle
koruduk yedi düvele karşı
Atatürk’ün izinde
çanakkale’de
inönü’de
sakarya’da..
savaştık
yatmadık anamızın dizinde
..
yemen çöllerinde,
viyana önlerinde sarıkamış’ın karında
anadolu’nun bağrında
arkamızdan vurdular
ne mutlu olduk ne güldük
gün oldu resmen kudurdular
öldük, öldük, öldük..
ölüm bitiremedi bizi,
kıran giren ocaklarımız gene tüttü de;
şimdi ne olduk;

eskiden;
büyüğe saygımız, küçüğe sevgimiz vardı,
böyle gördük anadan atadan,
töremiz vardı yazılı olmayan anayasamız,
yazılmamış kanunlarımız
binlerce şehidimiz,
kızıl elma ülkümüz vardı,
yeminimiz vardı Allah’a, Kur-an’a
yeminimiz vardı Turan’a..
dava dedik, hak bildik,
eğilmedik,
dönenler oldu şafakta çıktığımız yoldan,
saflarımız boşalmadı asla,
eski bilmem neymiş dedirtmedik kendimize..
bezin eskisi olurdu,
eşyanın eskisi olurdu,
davanın eskisi olmazdı.
iktidar hırsımız,
makam arzumuz olmadı çok şükür,
üçe beşe bakmadık..
.
yukarıda Allah var,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka,
hiçbir devlete vefa borcumuz yok şükür,
dünya bu;
dünya bu, giden gider kalan kalır,
kimse vazgeçilmez değil,
illaki yerini; biri alır..
dünya durur, Türklük durur,
gün gelir
saat onikiyi vurur..
bütün taşlar yerine oturur..


GİTME..

Ne çok beklemiştim oysa,
Ne çok istemiştim,
Gitmez demiştim,
Varlığına tam alışmışken
Gündemimde hiç yokken,
Gitme….

Gitmelere alışkın değilim gitme
Geçtiğin yollarda toz olam, ekmeğinde tuz olam,
Gadan alam gitme,
Gitme,
Kulun kurbanın olam,
G
İ
T
me, dayanamam gitme!...
.
Kapıları kapat,
Üzerime toprak at, bomba at,
Fakat,
Gitme,
Gitmelere dayanamam,
Öksüz kalırım, yetim kalırım,
Bir köşede ölür kalırım,
Gitme,
Kulun kurbanınım gitme….
.
Elim tutmaz olur,
Gücüm yetmez olur,
Susuz kalırım,
Havasız kalırım, aç kalırım gitme,

Gitmelerine alışamam,
İşe gidip çalışamam
Gitme,

Günüm kararır, ışığım söner
G
İT
me,
Yolunda ölem gitme………..

..
.
Mecnun olur çöle düşerim,
Yangınlar yakar,
Suda boğulurum,
Altıma işerim,
Gitme,
Felaketim olursun,
Gitme,

Geri gelsen de,
Belki,
Belki,
Ölmüş bulursun gitme…

G
İ
T
me!...
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL