yine de fazla umutlanma evlat adamlık kolay değil zordur ölçüp biçmek zordur testten geçmek
.insanlık bu adamlık bu
mal değil ki alınmaz su değil ki içilmez kimi vardır adamdır insanlıkla doludur kanındadır asalet insandır insanoğludur ona kıymet biçilmez . kimi vardır hin mi hin tam evlere şenlik yansır durur yüzünden belli baştan ayağa kibir baştan ayağa benlik işi gücü kalleşlik içinin zifir karası fışkırır iki gözünden katranlığı katrandır cinsi zaten tescilli . zordur adamlık testi evlat ne derler “asil azmaz bal kokmaz kokarsa yağ kokar onun da aslı ayrandır” eğer adamlık mayasında varsa adam her zaman adamdır . evlat sen insan ol insan kal özünde insanlık varsa test sorun değil öğleden sonra gel al ❀ Övüyordu !!
Muhabbete daldık konumuz başka Söz dönüp dolaşıp gelince aşka . Dedim kardeş durum ne . Kardeş dedi biri var Huri mi desem Melek mi bilmem Şöyle boylu böyle soylu Şöyle şöyle, tam da böyle Mutlaka seni de tanıştıracağım Görmelisin nedir Tanımalısın nicedir Dedim ağzın ne söyler Dedi göreceksin Mevla’m neylerse güzel eyler Şükür neler neler yaratmış Gör ne ıncık cıncık Gözleri Mavi boncuk
İnsanda olması gereken buysa Tam da onu söylüyordu oysa!!
Övüyordu övüyordu ne övme !! // Birkaç gün geçti Dedim kardeş vaziyet Dedi hayat bize eziyet
Kafayı çekmiş Dut mübarek dut Ayakta duramıyor düştü düşecek Anlatıyor anlatıyor Övüyor mu yeriyor mu belli değil Dil peltek gözler çakmak Ağladı ağlayacak Dedim kardeş sen onu unut Anlatıyor anlatıyor anlatıyor Derdine dert katıyor . Meğer ne kötüymüş Cadalozun büyücünün tekiymiş
Dedikoducuymuş örneğin Aman Allah’ım Böylesi düşman başınaymış Ulan bir insan hiç mi gülmezmiş Bir insan hiç mi halden bilmezmiş Ayık kafayla anlatamazmış . İki tek atsaymış oysa Neler neler varmış bir saysa . [ulan zil olmuşsun be, daha ne olacak]
Ardından Sövüyordu sövüyordu ne sövme !! /// Anladım ki karşıdakinde Bir naz bir niyaz Vallahi meletir bizimkini Bu yaz
Kesin teşhis; Seviyordu seviyordu ne sevme !! //// Meraklandım ben de Bir mekanda buluşalım tanışalım dedik . Ertesi gün geldi bir iskelet kırım kırım kırıtıyordu oysa nasıl da buruşmuş soyha
içimden dedim ki; ulan Eşref keşke caysa cayar mı yapışmış Capon yapıştırıcı gibi Eşref öyle bir cenderede görünmez dibi . Boy bir doksan Afrika’dan mı geldin mübarek Et noksan Hiç mi bir şey yemedin. Ulan Eşref hiç böyle demedin bir deri bir kemik ** Sonra Ben askere gittim kısa dönem sekiz ay Sivas Havan Tepe Sivas da ne soğuk Vay anam vay Derken Askerlik bitti
postal tepe tepe * Evlenmişler . sessiz sedasız ayrılmışlar vedasız . Aylar sonra geldim Geldim ki . Bizimki dizini
Dövüyordu dövüyordu ne dövme !!
❀ ödümüz okumuza karıştı
Varsa yazım hataları Bilinçli !!
var ya esip gürledi kesip gürledi tivit attı yana yattı çamura battı kıyamet kopuyor sandık neler neler dedi dedik ki aha şindi yandık elbet kulak astık ödümüz okumuza karıştı .//. şöyle şöyle olursa eğer . . engin bilgeliğiyle yok edecekti Allah göstermesin dedik ayvayı yedik .//. yamanmış meğer sürüm sürüm süründürürüm dedi bi dedi iki dedi biz altta mı kalacağız biz de karşı silah olarak "inşallah sidikliğin dursun da zabahlara kadar tilki gibi çemkir" dedik demedik değil dedik ’töremiyesice gavur tohumu işallah geberip gidersin de üleşini derelerde köpekler yir’ kısmını içimizden dedik başka şeyler de dedik valla dedik selam gönderdik çokça . gitti
ne oLDu ne bitti . her şey bir anda alt üst oldu anlayamadık . anlamadık .
bizim selamlar mı etki etti . bizden iyisi yokmuş meğer akşamdan zabaha ne değiştiyse her şey kalktı rafa bizimle barıştı
!! sarı kafa !! ❀ yAr
hani o sahilimizde, o küçük koyda, yosun tutmuş kayaya otururdun, çemrenmiş ayağın çıplak, dizlerine kadar, hani o ilkbahar önünde deniz severdin, arkanda orman, hani bizim sahilimiz vardı, hatırla bir an… gözlerin kadar derin mavi gözlerin kadar güzel… . . küçük koyumuzda sen, bir de ben… güneş battı batacak, ufukta bir kızıllık, saçlarında rüzgar, sıcak mı sıcak tenha yer arardın, sıkardı kumsallar, yar, mutluyduk her an, ne çabuk geçti zaman…
küçük dalgalar vururdu topuklarına kadar ıslak, aaa ŞŞŞ kkk bir yana vururdu, dalgalar bir yana, hafif rüzgar eserdi kumsaldan, bakardın ufka, bakardın bana, bakardım sana, mutluluğun tarifinde ne var… küçük balıklar oynaşırdı, kaya diplerinde sular yAr, engin sularda çırpınan, yakamoz, ay ışığı sabaha kadar, bizimdi her an, ne çabuk geçti zaman… … balık severdin, mangalda balık, tavada kalamar… illa roka, illa ki şalgam suyu, ye yiyebildiğin kadar, yyy AAA rrr aŞk kokardı deniz, aŞk fısıldar hafif esen rüzgar o zamanlar, seni mutlu etmeye ne var… mutluluk bizdik, bizimdi zaman, mutluyduk sabaha kadar, çemrenmiş ayaklarınla yürürdün kumsalda, sular topuklarına kadar, küçük küçücük dalgalar… yAr, yaşardık an be an, ne çabuk geçti zaman… …. yAr, boğazıma düğümlenir zaman, sensiz bu sahilde, silinmiş her şey, kalmamış ayak izlerin bilsem ki buralardasın, arar bulurdum solumda deniz, sağımda rüzgar, tüm sahili tarar, bulurdum ey yar… oturduğun kayanın yosunları yok şimdi, o hafif esen rüzgar kesilmiş, tadı yok denizlerin aaa NNN bu an, senden kalan ayak izleri silinmiş kumsaldan… yer karanlık deniz karanlık karanlık göğüm yyy AAA rrr sensiz buralarda çoktan durmuş zaman… sen yoksun, boğazım düğüm düğüm bizim küçük koyumuzda şimdi, . . bir otel var kocaman……!
❀ Yazamıyorum!
Kurudum bu ara yazamıyorum Yaz diyorum kendi kendime Yaz Dağı yaz Taşı yaz Yaz da Kırk yılın başı yaz
Çiçeği böceği Sırma saça beyaz leçeği Hilesiz ölçeği yaz Koyunu kuzuyu Tavşanı tazıyı yaz Yaz diyorum Toprağı suyu havayı Balıkla tavayı yaz
Suyu yaz Acısı var acı su Tatlısı var tatlı su “Su gibi aziz ol” “Dedene rahmet” var Bitmez sabaha kadar Al suyunu iç
Havayı yaz bir de Havayı kokla Havaya gir Hava gazı almadan Havagazı troleybüs olmadan yaz
Yazamıyorum
Kimin eli kimin cebinde onu yaz Şunları yaz örneğin İhanet cinayet hırsızlık arsızlık sapıklık kabadayılık tehdit para aklama eşkıyalık karaborsa sahtecilik cinayeti tahrik suikast saldırı şiddet iğdiş istismar hakaret şiddet taciz haneye tecavüz öldürme insan ticareti gözdağı rehin soygun kölelik ısrarlı takip işkence kundaklama silah kaçakçılığı şantaj rüşvet zimmete geçirme gasp yanlış iddia sahtecilik dolandırıcılık kumar fikri mülkiyet ihlali yankesicilik kaçakçılık vergi kaçırma çalma izinsiz giriş vandallık serserilik yaramazlık dinden çıkma sansür ihlali düello rehin alma yasadışı tüketim çeşitli üreme korsanlık terörizm savaş suçu vatana casusluk isyan adaletin engellenmesi eşini aldatma çocuğun cinsel istismarı siber taciz zina fuhuş seks ticareti cinsel saldırı cinsel kölelik kadın cinayeti çocuk cinayeti sübyancılık röntgencilik teşebbüs komplo kışkırtma yasadışı talep İşte arşın işte Halep
Yazbabam yaz gırla gitsin
İçimden bir ses Etliye sütlüye karışmadan yaz diyor Eti çıkarıyorum Sütü çıkarıyorum geriye ne kaldı Hiç !
❀ Ne Güzel
baharda açan çiçek kırlarda uçan arı yeşeren buğday tarladaki darı yerde koşturan böcek ne güzel sevda yüklü bulutlar kırlara düşünce bahar yaşam; yaşam hevesinde sevdiğinin nefesi nefesinde siyah beyaz dutlar ne güzel yeşeren umutlar
gecesinde yakamoz gündüz ise hafif dalgasında denizin kumsalda yalınayak yürümek ne güzel bir de sevdiğinin eli elinde sevda türküleri dilinde vay bee değme keyfine
ne güzel yaşamak hayatın tadını çıkarmak
sevmek ve sevilmek ne güzel ne güzel
❀ Şiirlerim Birikti
ey yar ne güzeldi lise yıllarımız okul no 44 veya 61 seni anlatmaya yetmezdi tabir hani askılı lacivert elbisen vardı ya hani içinde beyaz gömlek ne çok yakışırdı sana ey yar onların içinde kahkahayla gülmek
ben senin gülüşüne vuruldum ey yar inci gibi dişlerin gülerdi sen gülerdin sessiz sakin sevgi akardı gözlerinden umuda kapılırdım sevgili umuda kapılırdım tatlı sözlerinden benim adımı en güzel sen söylerdin
saat kulesine kadar yürürdük ya hani hani oradan otobüse binerdin hani camdan bakardın ya el sallardım ardından hani kalbimi de alır götürürdün yani sevgiyle hoşça kal derdin
bir kitap verdin bir kurşun kalem üstüne toplu iğneyle adımız yazılmış hala saklarım o kalemi kullanmayı kendime yasaklarım şiir yaz derdin yaz da sonra okurum! ahh ahh ne çok şiirim birikti biliyor musun ey yar biliyor musun
gel sen şiirlerimi tek tek oku yavaştan ben de sana bakayım adına türküler yakayım yeni baştan
ipek gibiydi katran karası saçların el ele tutuşurduk bazen sıcak sımsıcak hafiften titrerdi sanki ne çok terledi ne çok terlerdi avuçların
ben senin bakışına ela gözlerine vuruldum nasıl canlıydı nasıl sevecen bakardı o bakışların var ya o bakışların beni yakardı ey yar beni yakardı
yıllar çabuk geçti yollar çabuk bitti yolun sonlarındayız yoruldum sevgili çok yoruldum..
❀ MEN TÜRK'EM
Men Türkem, Türk menem, Kırgız, Kıpçak deyirler, Başkurt, Kazak deyirler, Azeri de bilirler, eldeki parmakların da isimleri başka başkadır.. derler desinler, men aynı kandan, aynı candan, aynı atadan gelmişem, içimde ne varsa buraya yazırem.. men Oğuzu Ata bilmişem. Onurumdur azizim men Balkar, Kabartay, Gagavuz, Özbekem… Kırım Saraybahçe’de durur ayak izim. .. men Türkmenem, Karakalpak, Çuvaş, Tataram… men Karabağ’da Kerkük’te yürek olur ataram Karaçay, Malkar, Karay başka adım, adım adım... Dünyaya kök salmışam, Tuva, Altaylıyam, Macar, Avar, Hazar, Bulgaram, sanma yan gelip yataram, Tebriz’deyem Muş’tayam uzaklarda aramayın Antalya’da Kaş’tayam.. Erzurum’da Dadaş, Elâzığ’da Gakkoş Ege’de Zeybek’em Dedem Korkut ad verdi gâhi Deli Dumrul’am gâhi Bamsı Beyrek’em yerlerde hiç sürünmem tarih boyu baştayam.. menim özüm Ötüken köküm Kazak, Yakut’ta, Orhun’da yazıttayam taştayam dallarım Doğu Türkistan, bir ucu da Kerkük’te. .. men Türkistanlıyam, men Türk-İslamlıyam, menim dilim zengindir, menim dinim engindir. mene kefen biçmek necedir, mene yan bakanın, bilirem gündüzü hep gecedir. .. Allah yaratmış men Türk doğmuşam, emrine şükür yoluna gurban.. min yıl geçse de değiş/e/mem, men uysalımdır, barışı severem, ayrı gayrı bilmezem, men Kürdüm, Lazım, Çerkezem, Boşnaktır diğer adım, Harran’dayam poşulu men e‘le tezgahlara gelmezem. ayağıma basmayan da, kimselerle döğüşmem… budur insanlığımın koşulu.. men Türkem, insanam, insanları severem, mene iyi davranan da, insan gibi överem, ammaaa; kim ki meni hakir gören de!.. ağız dolusu söverem, yeri gelir ileri gideni, Osmanlı şamarıyla döverem… Men Türkoğlu TÜRKEM…
❀ Yıllar Oldu..
Lisedeydik ben 4 D 44, Sen .. Önlerde otururdun ben sol çaprazında arkanda Dönerdin bazen Hafif gülerdin Benim ismimi en güzel sen söylerdin..
Öğlenleri kantinde, Teneffüste bahçede Görüşürdük Ne çok gülüşürdük.. Akşam üstü giderdin.. .. Karşıda Kütüphane vardı, Oraya giderdik, şiir yaz derdin Yazardım, yazardım da yaz deyince yazılmıyordu ki yazardım:
Her zaman aklımda, fikrimde sensin, Sevdalıyım sevgin, bitmez sevdiğim. Özümde ateşsin, bende bedensin, Yanarım, dumanım tütmez sevdiğim.
Bahar geçer, mevsim geçer, kış olur, Günler geçer, yıllar biter, düş olur, Ömür boyu seni sevmek, hoş olur, Bu sevda başımdan gitmez sevdiğim.
İster gündüz olsun, isterse gece, Adını anarım, ben hece hece, Sevip-sevmediğin, bana bilmece, Hesabım tutmuyor, tutmaz sevdiğim. …………. Okurdun gülerdin İnanmaz görünür gerçek mi derdin..
PTT önünde eylemde Seni gördüm, öylece durdum Annen vardı yanında Eylemi meylemi bıraktım anında Peşinize takıldım, Dönüp dönüp her baktığında Hele o gülümsemende Yandım yakıldım Gittiniz Bir pasajın içinde yitirdim Sahi o gün siz o pasajda ne ettiniz
Lise 2-3 derken bitti seneler Ne selam ne bir haber
Bir defterim var, hatıra defteri Sen de yazmıştın.. Ben o deftere Bakar bakar dururum En değerli hazinemdir benim Gözüm gibi korurum Yazdığın sayfayı Ellerin değdi diye Bilsen kaç defa öptüm Gözlerin değdi diye Yüzüme sürdüm.. 12.01.1978 12.01.2018 kırk yıl olmuş tam kırk yıl..
Son yıllarda pilav günleri olur Ben o günlerde şehirden şehire Giderim koşa koşa Derim ki belki gelir, gelir beni bulur Her gittiğimde anlarım ki, her gidişim boşa Sorarım herkese nerde nerde
40 yıl geçmiş aradan yoksun Okuman gereken pek çok şiir birikti, haberin olsun.. 40 yıl Artık kapanmak üzere SON PERDE..
❀ Yukarıda Allah var..
bizler vatanı milleti canımızdan aziz bildik bilirdik iyiyi kötüyü, vatan millet dendi mi akan sular dururdu, Müslümanlık, Türklük denince kalbimiz başka vururdu.. .. Gün oldu taşa kazıdık destanımızı.. anayı babayı bacıyı gardaşı unuttuk çoğu kez ülkeyi yeğ tuttuk nazlı sevdamıza, yârin hilal kaşına yazacağımız türküleri, ay-yıldıza yazdık ölümüne gittik çoğu kez yılmadık, yıkılmadık, ölümüneydi mücadelemiz vv aa tt aa nn dedik
bb aa yy rr aa kk dedik
tt oo pp rr aa kk dedik candan aziz bildik.. kimse koparamaz bir yaprak dedik . ..gün oldu saldırdılar, ...dağlara taşlara doluştular, ....gün oldu kırk şehit kaldırdı ülkem, .....toprakla kucaklaştı alkana belenmiş albayraklı şehitler ......ana kucağına .......yar kucağına kavuşmuşçasına ........toprağa düştü taze fidanlarımız.. .........gül kokulu cennette buluştular.. . gün oldu alay ettiler kimliğimizle, gün oldu aşağıladılar öz yurdunda garip kaldı vatanın öz evlatları gün oldu alparslan’dan beri tırnağımızla aldığımız vatanı, kazma kürekle, yanık yürekle koruduk yedi düvele karşı Atatürk’ün izinde çanakkale’de inönü’de sakarya’da.. savaştık yatmadık anamızın dizinde .. yemen çöllerinde, viyana önlerinde sarıkamış’ın karında anadolu’nun bağrında arkamızdan vurdular ne mutlu olduk ne güldük gün oldu resmen kudurdular öldük, öldük, öldük.. ölüm bitiremedi bizi, kıran giren ocaklarımız gene tüttü de; şimdi ne olduk; … eskiden; büyüğe saygımız, küçüğe sevgimiz vardı, böyle gördük anadan atadan, töremiz vardı yazılı olmayan anayasamız, yazılmamış kanunlarımız binlerce şehidimiz, kızıl elma ülkümüz vardı, yeminimiz vardı Allah’a, Kur-an’a yeminimiz vardı Turan’a.. dava dedik, hak bildik, eğilmedik, dönenler oldu şafakta çıktığımız yoldan, saflarımız boşalmadı asla, eski bilmem neymiş dedirtmedik kendimize.. bezin eskisi olurdu, eşyanın eskisi olurdu, davanın eskisi olmazdı. iktidar hırsımız, makam arzumuz olmadı çok şükür, üçe beşe bakmadık.. . yukarıda Allah var, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka, hiçbir devlete vefa borcumuz yok şükür, dünya bu; dünya bu, giden gider kalan kalır, kimse vazgeçilmez değil, illaki yerini; biri alır.. dünya durur, Türklük durur, gün gelir saat onikiyi vurur.. bütün taşlar yerine oturur..
❀ GİTME..
Ne çok beklemiştim oysa, Ne çok istemiştim, Gitmez demiştim, Varlığına tam alışmışken Gündemimde hiç yokken, Gitme….
Gitmelere alışkın değilim gitme Geçtiğin yollarda toz olam, ekmeğinde tuz olam, Gadan alam gitme, Gitme, Kulun kurbanın olam, G İ T me, dayanamam gitme!... . Kapıları kapat, Üzerime toprak at, bomba at, Fakat, Gitme, Gitmelere dayanamam, Öksüz kalırım, yetim kalırım, Bir köşede ölür kalırım, Gitme, Kulun kurbanınım gitme…. . Elim tutmaz olur, Gücüm yetmez olur, Susuz kalırım, Havasız kalırım, aç kalırım gitme,
Gitmelerine alışamam, İşe gidip çalışamam Gitme,
Günüm kararır, ışığım söner G İT me, Yolunda ölem gitme……….. … .. . Mecnun olur çöle düşerim, Yangınlar yakar, Suda boğulurum, Altıma işerim, Gitme, Felaketim olursun, Gitme,
Geri gelsen de, Belki, Belki, Ölmüş bulursun gitme…
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.