Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
SAHRA'NIN UYANIŞI ve YÜKSELİŞİ: M.S. 8000 - M.Ö. 5000
Sahra Çölü, bugün dünyanın en kurak ve geniş çöl alanlarından biridir; ancak yaklaşık 15.000 ila 5.000 yıl önce bu topraklar göllerle dolu, otlaklarla kaplı ve yaşamla iç içe bir ekosisteme sahipti. B...
1. Bölüm

Önsöz: Sahra’nın Yeşil Günleri

168 Okuyucu
1 Beğeni
0 Yorum
İSMAİL ÇAKIR
ÇERKEZKÖY - 2025

1. SAHARA UYANIYOR

ÖNSÖZ: Sahra’nın Yeşil Günleri (M.S. 2025)
Sahra Çölü, bugün dünyanın en kurak ve geniş çöl alanlarından biridir; ancak yaklaşık 15.000 ila 5.000 yıl önce bu topraklar göllerle dolu, otlaklarla kaplı ve yaşamla iç içe bir ekosisteme sahipti. Bu dönem, “Afrika Nemli Dönemi” olarak bilinir. Dünya'nın eksen hareketleri (Milankoviç döngüleri) sonucu yağışlar artmış, Sahra'da geçici nehirler, göller ve verimli tarım alanları oluşmuştur. Arkeolojik buluntular, kaya resimleri ve yerleşim izleri, bu dönemde insan topluluklarının su kaynakları etrafında geliştiğini göstermektedir.
Bilimsel veriler, bu yeşillenmenin yaklaşık her 21.000 yılda bir tekrarlandığını öne sürüyor. Eğer küresel ısınmanın etkileri kontrol altına alınabilir ve iklim sistemleri doğal döngüsüne dönebilirse, Sahra’nın bir sonraki yeşil döneminin yaklaşık M.S. 8000’li yıllarda gerçekleşmesi beklenmektedir.


Sahra’nın Uyanışı: M.S. 8000

Kum, binlerce yıl sessizce dinlenmişti. Rüzgâr, eski göllerin izlerini taşır, kayanın çatlağındaki zamanın şarkısını fısıldardı. Sahra, unutulmuş bir rüyaydı artık. Ta ki gökyüzü yeniden konuşuncaya kadar…
M.S. 8000 yılında, Dünya’nın ekseni bir kez daha eski dansına dönmüştü. Güneş, Sahra’ya farklı bir açıyla gülümsüyor, musonlar yeniden doğuya sarkıyordu. İlk yağmur damlası düştüğünde kum titredi. Sanki toprak, bir hafızayı hatırlıyordu.
Çöl, sessizce uyanıyordu. Göl çukurları yeniden suyla doluyor; kurumuş nehir yatakları yavaşça yeşil bir dile dönüşüyordu. Tohumlar, binlerce yıl boyunca kumun altında sakladıkları sırları patlatıyor; nilüferler, eski zamanları selamlar gibi açıyordu. Bir göçmen kuş sürüsü, gökyüzünde uzun zaman sonra ilk kez daireler çizdi.
İnsanlık bunu gördü. Khaalid’in eski köyüne ait taş izler, çamura gömülü kalıntılar arasında tarih yeniden soluk almaya başladı. Yeni yerleşimler doğdu, insanlar yeniden suyla konuştu. Sahra, sadece yeşil olmadı. Bilinçli bir toprak gibi nefes aldı, eski günlerini hatırlayarak yeni bir şarkı söyledi.
Ve o şarkı, binlerce yıl önce sazlıkların fısıldadığı melodiye çok benziyordu.


Geri Dönüş: Sahra’nın Yeşil Çağında Yerleşenler

Ve Sahra uyandıktan sonra insanlar geldi. Önce kuşkuyla baktılar ufka: yeşilin çölün üstüne bu kadar kolay dökülebileceğine inanmak zordu. Ama göller gözleriyle gülümsedi, sazlıklar rüzgârla selam verdi. Uzaktan gelen göçebe topluluklar, eski haritalarda unutulmuş çukur vadileri yeniden keşfettiler. Bazıları, binlerce yıl önce burada yaşamış atalarının hayalini taşıyordu.
Bu sefer çadırlar kurulmadı. Göl kenarına taş evler dikilmedi. Bunun yerine, doğayla uyum içinde yaşayan yapılar doğdu: Biyo-mimetik yaşam hücreleri güneşle soluk alıp geceyle kapanırken, Kendini kurabilen akıllı barınaklar rüzgârla konuştu. Toprakla bütünleşen organik yapılar, kumun nabzına göre biçim aldı. Hafıza taşıyan evler, eski günlerin şarkılarını ses dalgalarıyla duvarlara fısıldadı. Ve gezici yaşam modülleri, Sahra'nın yeni göçebeleri oldu. Ama bu kez teknoloji göç etti.
Toprak, bin yıllık uykusundan kalktığında, sırtına sadece insan ellerinin değil. Işıkla çalışan robot parmaklarının, veriyle nefes alan yapay zekâ dokunuşlarının izlerini almaya hazırdı. Tarım yeniden başladı: ama bu kez, ekinleri insanlarla birlikte otonom tohum makineleri ekti. Sazlıklarda sadece çocuklar koşmadı, biyolojik dengeyi izleyen sürü robotları da onların yanında ışıldadı. Tarih yeniden yazılmadı, kendini hatırladı. Ama bu sefer hatırlayan yalnızca insanlar değildi; toprakla konuşabilen makineler de o eski şarkıyı tanıdı.
Khaalid’in efsanesi toprakta hâlâ yankılanıyordu. Yeni gelenler, eski hikâyeleri taşlar arasından çıkarıp anlatmaya başladılar. Bir zamanlar suyla konuşan insanlar geri gelmişti. Şimdi ise toprak konuşuyordu, onları bağrına basarak.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
cakirismail
cakirismail
@cakirismail
27 gün
Hikaye
Romanda geçen mantık hatalarını ve olay örgüsü hakkında eleştiri ve yorumlarınızı aşağıya yazarsanız mutlu olurum. Teşekkürler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL