Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
ŞAH MEHMET ( Masalları) Hüseyin TURHAL
Kısa Öz Açıklama: Bu eser, genellikle Anadolu'nun zengin sözlü geleneğinden derlenmiş, kaybolmaya yüz tutmuş masalları bir araya getirir. Bu masallar; bilgelik, dürüstlük, iyilik-kötülük mücadelesi g...
9. Bölüm

Şah Mehmet: Kudüs'e Adaletin Kılıcı

12 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Şah Mehmet Masalları

Masal: 9
Şah Mehmet: Kudüs'e Adaletin Kılıcı

Evvel zaman içinde, mübarek toprakların kalbi olan Kudüs-i Şerif, zalimin pençesinde inlemekteydi. Şehrin üzerini, ne tanrı tanıyan ne de insanlık bilen Hükümdar Zindandil'in zulmü bir kara taş gibi örtmüştü. Adalet, zincire vurulmuş, merhamet susmuştu.
Uzak diyarların kutlu padişahı Şah Mehmet ise, rüyasında üç kez, Aksa'nın gözyaşlarıyla yıkanan duvarlarını gördü. Gönlünde bir sızı, elinde bir kuvvet hissetti. O andan itibaren, Şah Mehmet'in kılıcı artık sadece çelikten değil, Allah'ın emrinden bir nur parçasıydı. Ona "Adaletin Kılıcı" derlerdi.
Sefer ve İlahi İkaz
Şah Mehmet, niyetini temizleyip Kudüs'e doğru yola çıktı. Ordusu yolda ilerlerken, Şah Mehmet, atından inip tek başına bir tepeye çıktı. Yedi gün yedi gece burada dua etti. Yedinci günün sonunda, semadan inen bir ak güvercin, Şah Mehmet'in kılıcının kabzasına kondu ve dilini açtı:
"Ey Şah Mehmet! Kudüs kılıç zoruyla değil, imanın nuruyla açılır. Sen kılıcını kana bulama; o, sadece Hakk'ın buyruğunu yerine getirecektir."
Şah Mehmet, güvercinin nasihatini can kulağıyla dinledi. Kılıcını kınına soktu ve şehre barış sancağıyla yaklaşma emri verdi.
Kara Taşa Çekilen Kılıç
Kudüs surlarının önüne geldiklerinde, Hükümdar Zindandil, en yüksek burçtan alaycı bir sesle bağırdı: "Gel ey Şah! Silahını çek, kanını dök! Bu kale, benim zulmümle mühürlendi, onu ne bir ordu ne de bir kılıç yıkabilir!"
Şah Mehmet, kılıcını çekmedi. Yere bakıp, kale kapısının hemen önünde duran, simsiyah, devasa ve yosun tutmuş bir Kara Taş'ı işaret etti. Bu taş, Zindandil'in kibrini ve zulmünü temsil ediyordu.
Şah Mehmet, atını o Kara Taş'ın yanına sürdü. Kılıcını kınından çektiğinde, kılıç bir anda yedi rengin nuruyla parlamaya başladı. Bu kılıç, gerçekten de artık "Allah'ın Kılıcı" idi.
Şah Mehmet, gözlerini göğe dikti ve yüksek sesle bağırdı:
"Ya Rabbi! Bu kılıç Senin adaletindir. Eğer bu diyarda zulüm hüküm sürdüyse ve Sen'in emrinle bu son bulacaksa, bu Kara Taş'ı yar ve içinden rahmeti akıt!"
Ve Şah Mehmet, kılıcını bütün kuvvetiyle Kara Taş'a vurdu.
Taş Yarıldı, Zulüm Yıkıldı
Meydanda öyle bir gürültü koptu ki, dağlar sarsıldı, surlar titredi.
Şah Mehmet'in Kılıcı Kara Taş'a vurduğunda, taş baştan başa yarıldı.
Yarığın içinden, kan ve irin yerine, buz gibi, tertemiz ve berrak bir şifa suyu fışkırdı.
Su, hızla akarak kale kapılarının paslı zincirlerini çözdü ve Zindandil'in bütün büyülerini bozdu.
O an, zulüm yıkıldı, adalet geldi başa. Surların kilitleri çözüldü, kapılar kendiliğinden açıldı.
Hükümdar Zindandil'in Sonu
Hükümdar Zindandil, bu ilahi keramet karşısında dehşet içinde tahtından düştü. Kılıcıyla taş yarıp su çıkaran bu güce karşı koyamayacağını anladı. Zulmünün simgesi olan Kara Taş'ın yarılıp su vermesi, onun kalbindeki kibrin kırılmasıydı.
Zindandil, Şah Mehmet’in önünde diz çöktü ve ağlayarak: "Ey Allah'ın Kılıcı! Benim kılıcım kan döktü, seninki hayat verdi. Benim zulmüm taştı, senin adaletin onu yardı. Sana ve getirdiğin dine iman ediyorum!"
Şah Mehmet, Kudüs'e tek bir kılıç darbesi, tek bir kan dökmeden girdi. Şehrin her yanına adalet, sevgi ve hoşgörü getirdi. Adaletin Kılıcı'nın şifalı suyu, bütün yaralı gönüllere merhem oldu.
Gökten üç elma düşmüş; biri kılıcı nurdan olana, biri zulmü yıkan adalete, biri de Kudüs-i Şerif'te huzur bulan bütün inananlara.

Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL