ÖN SÖZ..
İstanbul, Yirmi Yıl Önce - Gece Yarısı
İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin devasa ve sessiz koridorları, gecenin bu saatinde sadece nöbetçi görevlinin ayak seslerini ve dışarıdaki şehrin boğu...
Akçay Polis Merkezi - İsmail'in Çöküşü (Perşembe Sabahı)
Başkomiser Kenan'ın talimatıyla İsmail Demir tekrar sorgu odasına alındı. Kemal'in yakalanması ve Ömer Kılıç'ın itirafları İsmail'in üzerindeki baskıyı iyice artırmıştı. İlk başta hala suskunluğunu korusa da, Kenan'ın kararlı ve mantıklı yaklaşımı karşısında daha fazla direnemedi.
"İsmail," dedi Kenan, sakin bir sesle, "Artık her şey açığa çıktı. Kemal yakalandı, Ömer Kılıç her şeyi anlattı. Senin bu işin içinde olduğun da biliniyor. Daha fazla susmanın sana bir faydası yok. Aksine, işbirliği yapman lehine olacaktır." İsmail yüzünü buruşturdu. Gözlerinde pişmanlık ve korku karışımı bir ifade vardı. Bir süre sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başladı. "Doğru... Biliyorum. Artık saklamanın bir anlamı yok."
İsmail, bu yasadışı şebekeye nasıl dahil olduğunu, Kemal ile nasıl tanıştığını ve Kaz Dağları'ndaki depoyla olan bağlantısını detaylı bir şekilde anlattı. Deponun yerini bilen birkaç kişiden biri olduğunu ve eserlerin paketlenmesi ve taşınması gibi işlerde görev aldığını itiraf etti. Ancak İsmail de şebekenin liderinin kim olduğunu bilmiyordu. Talimatları genellikle Kemal üzerinden alıyordu. Liderle hiç doğrudan iletişim kurmamıştı. Liderin sadece kod adını biliyordu: "Tarihçi".
Bu kod adı Kenan'ın dikkatini çekti. "Tarihçi mi? Neden bu kod adını kullanıyordu?" "Bilmiyorum," diye yanıtladı İsmail. "Ama Kemal, onun çok bilgili ve zeki biri olduğunu söylerdi. Sanki bu işi bir tutku gibi yapıyordu." İsmail'in verdiği bilgiler doğrultusunda, "Antik Taşıma" şirketinin son sevkiyatları incelendi. Birkaç gün önce yola çıkan ve şüpheli görünen bir kamyonetin güzergahı tespit edildi. Kamyonetin hedefi, İstanbul'daki lüks bir antika deposuydu.
Kenan derhal İstanbul Emniyeti ile irtibata geçti ve depoya baskın düzenlenmesini talep etti. Aynı zamanda, Kemal'in telefon kayıtlarında sıkça görüştüğü bir numara tespit edildi. Bu numaranın sahibi, İstanbul'da tanınmış bir tarih profesörü olan Prof. Dr. Haluk Vardar'dı. Bu yeni bilgi, soruşturmaya bambaşka bir boyut kazandırıyordu. Bir tarih profesörü, tarihi eser kaçakçılığı gibi karanlık bir işin içinde nasıl yer alabilirdi? İstanbul - Antika Deposu (Perşembe Öğleden Sonra)
İstanbul Emniyeti'nin düzenlediği baskın, lüks antika deposunda büyük bir şok etkisi yarattı. Depoda, Kaz Dağları'ndan çalınan tarihi eserlerin önemli bir kısmı ele geçirildi. Eserler, özenle paketlenmiş ve yurt dışına gönderilmeye hazırlanıyordu. Depo sahibi gözaltına alındı ve sorgusu devam ediyordu. Aynı saatlerde, Prof. Dr. Haluk Vardar'ın İstanbul'daki evine de bir polis ekibi gönderildi. Profesör, evinde gözaltına alındı. İlk başta şaşkınlığını ve masumiyetini iddia etse de, Kemal Demir'in telefon kayıtları ve ele geçirilen bazı belgeler karşısında daha fazla direnemedi.
Haluk Vardar, "Tarihçi" kod adlı liderin ta kendisiydi. Tarihe olan derin tutkusu zamanla saplantıya dönüşmüş, nadir ve değerli tarihi eserleri ele geçirmek için yasadışı yollara başvurmuştu. Kaçak kazıları finanse ediyor, eserleri topluyor ve Ömer Kılıç ve Kemal Demir gibi aracılar vasıtasıyla yurt dışına kaçırıyordu. Amacı, kendi özel koleksiyonunu oluşturmak ve bu eserleri uluslararası sanat piyasasında yüksek fiyatlara satmaktı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.