Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
45. Bölüm

İki Dünyanın Bilgeliği: Alevi-Bektaşi Rızalık Anlayışı ile Kızılderili İnançlarında Ortak Etik ve Kozmik Temeller

19 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Öz: Bu çalışma, coğrafya ve tarihsel bağlamları birbirinden oldukça farklı olan iki geleneği – Anadolu Alevi-Bektaşiliği ile Amerika Yerlilerinin (Kızılderili) inanç sistemlerini – karşılaştırmalı bir analize tabi tutmayı amaçlamaktadır. Temel odak noktası, Alevi-Bektaşi öğretisinin merkezinde yer alan “rızalık” (karşılıklı razı olma, toplumsal barış ve telafi) kavramının, Kızılderili dünya görüşündeki “Büyük Ruh” (Great Spirit), doğa ile bütünleşme ve topluluk uyumu ilkeleri ile kesiştiği noktalardır. Her iki gelenek de bireyi, evrensel bir düzenin parçası olarak görür ve bireyin bu düzene uyum içinde, sorumlulukla yaşamasını öngörür. Bu çalışma, bu iki geleneğin, antroposantrik (insan-merkezci) din anlayışlarının aksine, kozmos-merkezli ve etik-odaklı bir varoluş biçimi sunduğunu iddia etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Karşılaştırmalı Din, Alevilik, Bektaşilik, Kızılderili İnançları, Rızalık, Büyük Ruh, Doğa Etiği, Restoratif Adalet.

Giriş

İnsanlığın manevi haritası, birbiriyle hiç temas etmemiş gibi görünen kültürlerin benzer etik ve metafizik ilkeler üretebildiğini göstermektedir. Anadolu’nun heterodoks İslam yorumu Alevilik-Bektaşilik ile Amerika kıtasının yerli halklarının kadim gelenekleri, bu durumun çarpıcı örnekleridir. Her ikisi de yazılı olmaktan çok sözlü gelenekle aktarılmış, baskı ve asimilasyona maruz kalmış, ancak varlığını korumayı başarmıştır. Bu makale, bu iki geleneği dört ana temada karşılaştıracaktır: 1) Tanrı Tasavvuru ve Kozmik Düzen, 2) Doğa ile Kurulan Bağ, 3) Toplumsal Uyum ve Adalet Anlayışı (Rızalık), 4) Sembolizm ve Pratikler.

1. Tanrı Tasavvuru: “Allah’ı İnsan Yarattı Bakışı” ve “Büyük Ruh”

Alevi-Bektaşi Geleneği: Metinde geçen “Allah’ı insan yarattı bakışıyla bak” ifadesi son derece radikaldir. Bu, dogmatik ve insan-biçimci (antropomorfik) tanrı anlayışlarının bir eleştirisidir. Tanrı, insan zihninin sınırları içine hapsedilemez; her şeyi kuşatan, her varlıkta tezahür eden (vahdet-i vücut) bir ilkedir. “Hak-Muhammed-Ali” üçlemesi bile bu ilkenin tezahür mertebeleri olarak okunabilir.

Kızılderili İnançları: “Büyük Ruh” (Wakan Tanka, Gitche Manitou vb.) kavramı, tamamen aşkın ve kişiselleştirilmiş bir tanrıdan ziyade, evrene nüfuz eden, her varlıkta bulunan kutsal bir yaşam gücü, bir “Büyük Gizem” fikridir. O, doğanın ve yaşamın ta kendisidir.

Kesişim Noktası: Her iki gelenek de tanrıyı, insanın dışında, onu yargılayan bir hükümdar olarak değil; onun da içinde olduğu, saygı duyulması ve uyum içinde yaşanması gereken kozmik bir düzen/ilkeler bütünü olarak görür. Bu, hümanist ve panteist/panenteist eğilimler taşır.

2. Doğa ile Bağ: Evrensel Bir Ailenin Parçası Olmak

Alevi-Bektaşi Geleneği: Doğa, “Allah’ın ayetleri”nin tecelli ettiği bir mekandır. Dağlar, ağaçlar, hayvanlar kutsal görülmese de saygı duyulan varlıklardır. Doğayı korumak, onunla uyum içinde yaşamak, onun bir parçası olduğunu bilmek önemlidir.

Kızılderili İnançları: Doğa, bir kaynak veya mülk değil, kutsal bir ailedir. Kurt, kartal, bufalo, ayı, hatta ağaçlar ve taşlar “akrabadır”. Avlanma ritüelleri bile bu akrabalık ilişkisi ve şükran çerçevesinde gerçekleşir. Doğaya zarar vermek, bir akrabaya zarar vermekle eşdeğerdir.

Kesişim Noktası: Her iki gelenek de derin bir ekolojik etiğe sahiptir. İnsan, doğanın efendisi değil, onunla karşılıklılık ve sorumluluk ilişkisi içinde olan bir parçasıdır.

3. Toplumsal Uyum ve Adalet: Rızalık ve Restoratif Adalet

Alevi-Bektaşi Geleneği: Makalenin kalbi olan “rızalık” kavramı, toplumsal ilişkilerin temeline oturur. Bu, sadece anlaşmak değil, verilen bir zararın maddi ve manevi olarak tazmin edilmesi (döktüğünü doldur, ağlattığını güldür, yıktığını yap) ve mağdurun gönlünün alınması sürecidir. “Kümes metaforu” bunun mükemmel bir örneğidir. Ceza (retributive justice) değil, onarım (restorative justice) esastır.

Kızılderili İnançları: Kızılderili kabilelerinde topluluk uyumu en yüksek değerdir. Çatışma çözüm mekanizmaları, suçluyu dışlamak veya cezalandırmaktan ziyade, ilişkileri onarmak ve topluluğun dengelerini yeniden sağlamak üzerine kuruludur. Örneğin, birçok kabilede “Barış Çubuğu” (Peace Pipe) töreni, düşmanlıkları sonlandırmak ve karşılıklı rızayı tesis etmek için kullanılır.

Kesişim Noktası: Her iki gelenek de Batı hukuk sistemlerindeki cezalandırıcı adalet anlayışından farklı olarak, onarıcı/restoratif adalet anlayışını benimsemiştir. Amaç, suçluyu ıslah etmek, mağduru iyileştirmek ve toplumsal dokuyu tamir etmektir.

4. Sembolizm ve Pratikler: Yol Gösterici Nesneler ve İlkeler

Alevi-Bektaşi Geleneği: “Eline, beline, diline sahip ol” (Üçler Kuralı) bir yaşam rehberidir. Semah, bir ibadet ve aynı zamanda evrenin dönüşünü sembolize eden kozmik bir danstır.

Kızılderili İnançları: “Dreamcatcher” (Rüya Yakalamı) kötülüklerden korunmayı, tüy doğruluğu, ruhsal bağlantıyı ve yükselişi simgeler. Barış Çubuğu ise konuşmanın, anlaşmanın ve antlaşmanın kutsal bir sembolüdür. Danslar ve şarkılar, kozmik döngüleri kutlamak ve hikayeleri aktarmak için kullanılır.

Kesişim Noktası: Her iki gelenek de soyut ilkeleri somut semboller ve pratiklerle gündelik hayatın içine entegre eder. Bu, öğretiyi ezberden uzak, yaşayan bir tecrübeye dönüştürür.

Sonuç ve Değerlendirme

Alevi-Bektaşi ve Kızılderili gelenekleri arasındaki paralellikler, insanlığın ortak bir ahlaki ve ruhani zeminde buluşabildiğinin kanıtıdır. Her iki gelenek de;

İnsanı doğanın ve kozmosun efendisi değil, onun sorumlu bir parçası olarak görür.

Tanrı tasavvurları katı dogmalardan ziyade, kişisel tecrübe ve içsel arayışa alan açar.

Adalet anlayışları cezalandırmadan ziyade, onarım ve toplumsal uyumu (rızalığı) merkeze alır.

Bu benzerlikler, farklı kıtalarda yeşeren bu kadim bilgeliklerin, modern dünyanın ekolojik krizlerine, toplumsal yabancılaşmasına ve cezalandırıcı adalet sistemlerine alternatif çözümler sunma potansiyeli taşıdığını göstermektedir. “Rızalık yolunda” olmak veya “Büyük Ruh’la uyum içinde yaşamak”, nihayetinde aynı insani ve evrensel amaca hizmet eder: Dengeyi, saygıyı ve sorumluluğu merkeze alan bir varoluş biçimi.

Kaynakça (Örnek)

Alevi-Bektaşilik Üzerine:

Ocak, Ahmet Yaşar. Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslam Öncesi Temelleri. İletişim Yayınları.

Melikoff, Irene. Uyur İdik Uyardılar: Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları. Demos Yayınları.

Birdoğan, Nejat. Anadolu ve Balkanlar’da Alevi Yerleşimleri. Kaynak Yayınları.

Kızılderili İnançları Üzerine:

Brown, Joseph Epes. The Sacred Pipe: Black Elk's Account of the Seven Rites of the Oglala Sioux. University of Oklahoma Press. (Kutsal Pipe ve Oglala Sioux ayinleri için temel kaynak).

Waters, Frank. Book of the Hopi. Penguin Books. (Hopi kozmolojisi ve inançları üzerine).

Gill, Sam D. Native American Religions: An Introduction. Wadsworth Publishing. (Genel bir giriş için).

Karşılaştırmalı Din / Felsefe:

Armstrong, Karen. A History of God. Ballantine Books. (Tanrı tasavvurlarının evrimi bağlamında).

Knitter, Paul F. Introducing Theologies of Religions. Orbis Books. (Dinler arası diyalog ve karşılaştırmalı teoloji için).

Zehr, Howard. The Little Book of Restorative Justice. Good Books. (Onarıcı adalet teorisi için temel bir kaynak).
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL