Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
KUR'AN'DAKİ İSLAM Hüseyin TURHAL
Bu eseri yazmaya iten temel motivasyon, İslam ümmetinin yaşadığı derin anlam krizi ve kaynaktan kopuş gerçeğidir. Son birkaç yüzyıldır, Batı'nın ilerlemesi karşısında kendi medeniyet değerlerini sorgu...
39. Bölüm

Bölüm 33: İbadetlerin Ruhsal Boyutu: Namaz, Oruç ve Haccın Makasıdları

16 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

33.1. İbadet: Şekil mi, Amaç mı?
Kur'an'daki İslam, ibadetleri (Namaz, Oruç, Hac vb.) sadece bedensel hareketler ve şekilsel kurallar (Fıkıh) bütünü olarak görmez. İbadetlerin temel gayesi, insanın ruhunu arındırmak (Tezkiye) ve onu Takva (Allah bilinci) ile donatarak toplumsal hayata Adalet ve İhsan (mükemmel ahlak) olarak yansıtmasını sağlamaktır.
Hüseyin Turhal'a göre, ibadetlerin bu Makasıd'ı (amaçları) ihmal edilirse, din ruhsuz bir ritüele dönüşür. Bir kişinin namazı kılınmış ama ahlakı bozuksa; orucu tutulmuş ama vicdanı körelmişse, o ibadetler boş birer eylem olmaktan öteye gidemez. Kur'an, bu şekilciliği reddeder.
33.2. Namaz'ın Makasıdı: Fuhşiyattan Alıkoymak (Zikir ve Takva)
Namaz (Salât), Kur'an'ın en çok emrettiği temel ibadettir. Namaz, sadece Allah'ı anma (Zikir) eylemi değil, aynı zamanda ahlaki bir kalkandır.
Ankebut, 29:45: "Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı ikame et (dosdoğru kıl). Şüphesiz ki namaz, fuhşiyattan (çirkin işlerden) ve münkerden (kötülükten) alıkoyar. Allah’ı zikretmek ise elbette en büyüktür..."
Zikir ve Uyanıklık: Namazın birincil makasıdı, Allah'ı kalpte canlı tutmaktır (Zikir). Kişi, gün içinde defalarca Allah'ın huzuruna çıkarak, fani olana bağımlılıktan kurtulur ve asıl amacını hatırlar.
Ahlaki Güçlendirme: Namaz, kişiyi fuhşiyat (açık günahlar) ve münker (toplumsal kötülükler) işlemekten alıkoymalıdır. Namaz kılan birinin yalan söylemesi, hırsızlık yapması veya zulmetmesi, onun namazının ruhumun amacına ulaşmadığının en açık kanıtıdır.
Mirac Boyutu: Namaz, müminin Allah ile özel iletişim anıdır (Mirac). Bu an, bireyin ego ve kibirden arınarak (Bölüm 29), tevazu (huşu) ile dolmasını sağlar.
33.3. Oruç'un Makasıdı: Nefs Terbiyesi ve Sosyal Empati (Takva)
Oruç (Savm), nefsi arzulara karşı irade eğitimi verme amacı taşır.
Bakara, 2:183: "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Ta ki takva (Allah bilinci) sahibi olasınız."
Takva'ya Ulaşma: Orucun nihai makasıdı Takva'dır. Bu, sadece aç kalmak değil; bedeni meşru şeylerden alıkoyarak, kişinin söz, düşünce ve eylemlerini her türlü çirkinlikten uzak tutmayı öğrenmesidir. Turhal'a göre, orucun en zor kısmı, dilini yalandan ve kalbini kötü niyette oruçlu tutmaktır.
Sosyal Empati ve Adalet: Oruç, zengin ve tok olanın, açlık ve yoksunluk çekenin halini anlamasını sağlar. Bu, Bölüm 36'da ele alınacak olan sosyal adalet bilincini güçlendirir ve infak (yardımlaşma) duygusunu tetikler. Oruç tutan bir toplumun adaletsizliğe göz yumması, orucun ruhuna aykırıdır.
İrade Terbiyesi: Oruç, bireye nefsinin ve arzularının kölesi olmadığını kanıtlar. Bu irade gücü, hayatın diğer alanlarında da helal ve haram sınırlarına riayet etme disiplinini kazandırır.
33.4. Haccın Makasıdı: Tevhid ve Eşitlik Manifestosu (Ümmet Birliği)
Hac, belirli bir zamanda, belirli mekânlarda yerine getirilen evrensel bir kongredir. Hac, hem bireysel hem de kolektif hedeflere sahiptir.
Tevhidin Sembolü: Hac, Bölüm 3'te bahsedilen Tevhidin en somut gösterisidir. Tüm ritüeller (Tavaf, Sa'y, Vakfe) sadece tek bir merkeze (Kâbe) yönelmeyi, tek bir sese (Telbiye) cevap vermeyi ve tek bir güce (Allah) teslim olmayı amaçlar. Hac, bu sayede gizli şirkten ve batıl inançlardan arınma eylemidir.
Eşitlik ve Birliğin Manifestosu: İnsanların ihram denilen iki parçalık sade bir kefen benzeri giysiye bürünmesi, sosyal statü, zenginlik, ırk ve mevki farklarının silindiği mutlak eşitliği (Bölüm 19) ilan eder.
Tarihi Bilinç: Hac, Hz. İbrahim'in teslimiyetini ve Hz. Muhammed'in tebliğini hatırlatır. Arafat'ta yapılan Vakfe, dünyanın geçici olduğunu ve Ahiret'in (Hesap Günü) önemini yeniden idrak etme eylemidir.
33.5. Şehadet ve Zekâtın Ruhsal Amacı
A. Kelime-i Şehadet (Tanıklık)
Şehadet, sadece dille söylenen bir söz değil, aynı zamanda hayatla verilen bir hükümdür. Şehadetin makasıdı: Kalp ile tasdik edilen Tevhidin, hayatın her eyleminde (davranışta) bir tanıklık olarak ortaya çıkmasıdır. Şehadet, kişinin Allah'tan başka hiçbir otoriteye, ideolojiye veya güce kayıtsız şartsız boyun eğmeyeceği sözüdür (Bölüm 25).
B. Zekât (Arındırma)
Zekât, malın sadece sosyal bir görevi değil, aynı zamanda ruhsal bir arınma (Tezkiye) aracıdır. Zekâtın makasıdı: Mülkiyet hırsından ve bencillikten arınmak, malı temizlemek ve toplumda servetin adilce dağılmasını sağlamaktır (Bölüm 20). Zekât vermeyen bir mümin, nefsini ve malını temizlemeyi reddetmiş olur.
Sonuç: İbadetler, Kur'an'daki İslam'ın teorik ilkelerini (Tevhid, Adalet) pratik ahlaka dönüştüren mekanizmalardır. İbadetin kabulü, ne kadar kusursuz yerine getirildiğine değil, kötülükten ne kadar uzaklaştırdığına bağlıdır.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL