Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
KÖŞE YAZILARIM ve MAKALELER Hüseyin TURHAL
Söz Uçar, Yazı Kalır Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Kitap, tek bir konuya de...
154. Bölüm

Siyasal Dinler Tehlikesi: İdeoloji, Siyaset ve Tahribat

33 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Siyasal Dinler Tehlikesi: İdeoloji, Siyaset ve Tahribat

Bu inceleme, dinin siyasete alet edilmesinin, bir ideoloji haline getirilmesinin ve dini temelli devlet yönetimlerinin yeryüzündeki tüm dinlere ve insanlığa verdiği tahribatı irdelemektedir.
1. Siyasal Din Kavramı ve Ortaya Çıkışı
Siyasal din, dinin politikaya bir araç olarak hizmet etmesi ve dinin üzerinde siyaset yapılmasıdır. Bu anlayış, Hilafet, saltanat ve saray yönetimi gibi bir yönetim biçimini ortaya çıkarır.
Siyasal dinler, tarihte bütün dinlere ve farklı inanç gruplarına büyük zarar vermiş, temelinde inanç çatışmalarını doğurmuştur.
2. Tarihsel Örnekler ve Zulüm
Orta Çağ ve Eski İmparatorluklar
Orta Çağ'da tapınakçı ve putperest dinlerin siyasal bir statü kazanması, din savaşlarına ve din adına işlenen katliamlara neden olmuştur.
Siyasal dini hareketler, Roma İmparatorluğu'nun çöküşünde etkili olmuştur.
Bizans'ın siyasal dini yönetimi, Katolikler, paganlar ve farklı inançlar arasında çatışma, savaş, dini katliam ve zulüm estirmiştir.
Hristiyanlık ve İslam Üzerindeki Etkisi
Siyasal dinler, tarihte Hristiyanlık dinine büyük zarar vermiş ve Hristiyanlara zulüm yaşatmıştır.
Bu siyasal dini yönetim anlayışı, 1400 yıl önce de İslam dinine büyük zarar vermiştir. Peygamber'in vefatından sonra kurulan dini siyasal yönetim, İslam dünyasını karanlığa, cehalete ve kaosa sürüklemiştir.
Hilafet ve saltanat koltuk kavgaları başlamış, dini siyaset üzerinden mezhepçi partiler ortaya çıkmış, Müslümanlar parçalanmış ve kardeş kardeşe düşman olmuştur. Seçilen halifeler suikastlar ile öldürülmüştür.
Bu siyasal dini yönetim; Kur'an'a ve Müslüman dünyasına büyük zarar vermiş, Müslümanları mezheplere bölüp parçalamıştır. Emeviler ve Abbasiler'in dini siyasete alet ederek halkı Sünni, Şii, Şafii, Hanefi, Hanbeli gibi mezhep partilerine bölmesi, halifelik kavgalarını körüklemiştir. Sonuç olarak, Kerbela'da Müslüman Müslümanı, kardeş kardeşi öldürmüştür.
Din Adına Katliamlar ve İmparatorlukların Yıkılışı
Siyasal tapınakçı/putperest dinler, her gelen hak peygamberini "dinsizlik" ile suçlamış ve dışlamıştır. Farklı inançlar "gavur, kâfir" olarak damgalanmış, en ağır cezalar, işkenceler ve katliamlar yapılmıştır.
Bizans İmparatorluğu siyasal Katolik dini ile farklı inanç gruplarını kılıçtan geçirmiştir. Benzer uygulamalar Emevilerde, Abbasilerde ve Osmanlı İmparatorluğu'nda da devam etmiştir.
Bu siyasal dinler yönetimi; kendini halife ilan eden saray yöneticileri, krallar ve padişahlar tarafından dini kullanarak büyük savaşlara yol açmıştır.
Bu süreçte birçok uygarlık ve imparatorluk yıkılmıştır. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu'nun da siyasal dinin kurbanı olduğu belirtilmektedir.
3. Siyasal Dinin Toplumsal ve İnsani Sonuçları
Dinin siyasete alet edilmesi, yeryüzünde insanlar arasında şu tehlikeli gelişmelere yol açar:
Kutuplaşma ve Ayrışma
Hoşgörüsüzlük ve Tahammülsüzlük
Otoriterleşme ve Yasakçılık
İnsanların hayat tarzlarına müdahale
4. Devletin Tanrılaşması ve Şirk Tehlikesi
Dinleri siyasal statüye koymak, devlet yöneticilerinin kendini Tanrı yerine koyması anlamına gelir. Bu, Firavun ve Nemrud yönetimlerini ortaya çıkarır; devlet tanrılaşır. Yöneticiler, kendi uydurdukları her şeyi Tanrı adına fatura keser ve Orta Çağ'ın bağnazlığı hortlar.
Eğer siyasal din devlet yönetimi kabul edilirse, başa nice Firavunlar ve kendini Tanrı yerine koyan Nemrudlar, hatta kendini halife/peygamber ilan eden padişahlar gelecektir.
Dini siyasete alet etmek şirke (Allah'a ortak koşmaya) yol açar.
(Hüseyin TURHAL - 22 Şubat 2021)
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL