Söz Uçar, Yazı Kalır
Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır.
Kitap, tek bir konuya de...
Gazetecilik, sadece bir meslek değil, toplumsal bir sorumluluk ve vicdan görevidir. Tarih boyunca, gazetecinin kalemi, iktidarların karşısında duran, adaletsizliği ifşa eden ve halkın gözü kulağı olan bir meşale görevi görmüştür. Bugün de, bu kadim mesleğin özü, ne yazık ki bazı çevrelerce unutulmaya yüz tutmuş gibi görünse de, temel ilkeleri sarsılmaz bir kaya gibi yerinde durmaktadır. Bağımsızlık: Gazeteciliğin Nefesi Gerçek bir gazetecinin en önemli sermayesi, bağımsızlığıdır. Gazeteci, ne bir partinin sözcüsü, ne bir siyasetçinin figüranı, ne de ekonomik çıkar gruplarının borazanı olabilir. Kalemini herhangi bir çıkar veya menfaat için bükmek, o kaleme ve temsil ettiği mesleğe ihanettir. Gazeteci, bağımsız, objektif ve tarafsız olmak zorundadır. Bu, illa ki her şeye eşit mesafede durmak değil; hakikate olan mesafeyi sıfırlamak, doğruyu kim söylüyorsa onu yazmak demektir. Eleştiri ve Toplumsal Odak Bir gazeteci, övücü değil, eleştirici olmalıdır. Görevi, iktidarı alkışlamak değil, onu denetlemek, eksiklerini göstermek ve hesap sormaktır. Bu, toplumsal düzenin sağlıklı işlemesi için hayati bir mekanizmadır. Eğer gazeteci, başkanların veya parti liderlerinin kuyruğunda dolaşır, övgü diliyle hareket ederse, kamu hizmeti yapma misyonunu kaybeder. Gazetecinin odağı, siyasi çekişmelerin ötesinde, toplumsal konular olmalıdır: Eğitim, sağlık, yoksulluk, çevre ve adaletsizlik gibi halkın yaşamını doğrudan etkileyen meseleler. Gazeteci, gücü elinde tutanların değil, güce en çok ihtiyacı olanların sesini duyurmalıdır. İtibarın Bedeli Tarih, bize, kalemini satanların sonunun her zaman hüsran olduğunu gösterir. Çıkar uğruna mesleki duruşundan taviz verenler, kısa süreli makam veya maddi kazanç elde etseler bile, en değerli varlıkları olan toplum içindeki itibarlarını kaybederler. Halkın aynası, kimin ne mal olduğunu, kimin gerçekten bağımsız olduğunu en net şekilde gösterir. Bir zamanlar göklere çıkarılanlar, bağımlı kalemler sustuğunda, toplumun belleğinde "yok olanlar" olarak yerlerini alacaklardır. Dik duruş, bir gazeteci için bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bu duruş, gazetecinin topluma verdiği yemin, okuruna sunduğu güvencedir. Kalemini, sadece ve sadece hakikatin, adaletin ve halkın menfaatlerinin hizmetine sunan gazeteci, toplumun en zor zamanlarında bile güvenilir bir liman olmaya devam edecektir. Duruşunuzu gösterin. Çünkü bugün, her zamankinden daha fazla, hakikatin sesine ihtiyacımız var.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.