Kiko'nun Solgun Yaprağı ( Masal) çocuklar için
Hüseyin TURHAL
Bazen en parlak ışıklar, en küçük yerlerde saklanır.
Sizi, yaprakları gökyüzünü rengarenk boyayan, neşeli hayvanların konuştuğu, sihirli Parıltılı Yapraklar Ormanı'na davet ediyoruz. Bu ormanda her ş...
Kiko, içindeki parıltıyı büyütmüş ve şimdi onu paylaşmanın zamanı gelmişti. "Peki, kimin ışığa ihtiyacı var?" diye sordu Kiko, heyecanla etrafına bakarak. Baykuş, gagasını hafifçe Parlak Meşe'nin gövdesine doğru uzattı. "Parıltılı Yapraklar Ormanı'nda bir sır vardır, Kiko. Aslında her ağaç, her çiçek ve her hayvan parlar. Ama bazen endişeler, korkular ve üzüntüler o ışığı gizler. En çok parıltıya ihtiyacı olanlar, ışığını kaybettiğini düşünenlerdir." Kiko, Baykuş'un işaret ettiği yöne baktı. Orada, ormanın girişinde, devasa ama sönük bir görünüme sahip bir ağaç duruyordu: Hüzün Kavak. Hüzün Kavak, en yaşlı ağaçlardan biriydi ama yaprakları grimsi ve solgundu. Hüzün Kavak, yıllar önce kaybettiği genç bir filiz için o kadar üzülmüştü ki, parıltısını tamamen kaybetmişti. Kiko, Parlak Meşe'nin dibinden köklerini topraktan çıkararak Hüzün Kavak'a doğru yürümeye başladı. Yanındaki tek altın ışıltılı yaprağı, ona rehberlik ediyordu. "Merhaba, Hüzün Kavak," dedi Kiko, en nazik sesiyle. Hüzün Kavak'ın kalın dalları hafifçe sallandı. "Kimsin sen, küçük ağaç? Benim yanımda parıltı olmaz. Gitmelisin." Kiko, Kavak'ın devasa gövdesine yaklaştı. "Ben Kiko. Ve biliyorum ki sen aslında çok parlaksın. Sadece üzüntü, o parıltıyı gizlemiş." Kiko, içindeki sıcaklığı ve sevgi dolu duyguyu topladı. Elindeki o tek altın ışıltılı yaprağı, Hüzün Kavak'ın köklerine doğru hafifçe eğdi ve parıltısını Kavak'ın gövdesine doğru fısıldadı: "Parıltı Suyu dışarıda değil, Kavak. O, kalbimizde taşıdığımız sevgidir. Ve ben, benim küçük ışığımı sana veriyorum. Unutma, bu ormandaki her canlı seni seviyor." Kiko'nun altın ışıltısı, Kavak'ın koyu, çatlak gövdesine dokunduğu anda, bir enerji dalgası yayıldı. Hüzün Kavak'ın gövdesinde uzun yıllardır uyuyan bir ışık, birden canlandı! Yüzlerce, binlerce solgun Kavak yaprağı, anında gümüş ve eflatun renginde parlamaya başladı! Kavak'ın parıltısı o kadar güçlüydü ki, Parıltılı Yapraklar Ormanı'nın diğer ucundan bile görülebiliyordu. Hüzün Kavak'ın dalları, sanki yıllar sonra ilk kez nefes alıyormuş gibi, neşeyle hışırdadı. "Kiko... teşekkür ederim," dedi Kavak'ın sesi, artık üzüntü yerine huzur doluydu. "Bana, içimdeki ışığı kimsenin söndüremeyeceğini hatırlattın." Kiko, gülümsedi. O an, kendi yaprağına baktı. Evet, Kiko'nun tek yaprağı artık altın renginde ve çok parlaktı. Ama dahası vardı: O yaprağın yanında, yeni filizlenen küçük bir dalda, yepyeni bir yaprak daha açmıştı. Ve bu yaprak da, tıpkı Kiko'nun kalbi gibi, sıcak ve parlak bir ışık saçıyordu. Kiko artık parlamanın ne demek olduğunu biliyordu. En parlak parıltı, en çok ihtiyacı olanlarla paylaşılan parıltıydı. O günden sonra Kiko, Parıltılı Yapraklar Ormanı'nda, dışarıdan gelen parıltıyı arayanlara içlerindeki ışığı bulmayı öğreten Bilge Ağaç olarak tanındı. SON
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.