Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
HIRSIN BEDELİ TEK SEPETLİK İFLAS ( Borsada Erken zenginlik Tuzağı) H. TURHAL
Tek Bir Sepete Konulan Hayallerin Acı Sonu Hüseyin (28), sabrı ve eğitimi hiçe sayan, "hızlı ve çevik olmanın" para kazandırdığına inanan genç bir İstanbullu. Gözü kara bir kararla, bankadan çektiği ...
8. Bölüm

Altıncı Bölüm: Gölgenin Sesi ve Yeni Yüzleşmeler

31 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Altıncı Bölüm: Gölgenin Sesi ve Yeni Yüzleşmeler
1. Borcun Ağır Nefesi
Küçük bir borcun kapanması Hüseyin’e büyük bir moral verse de, omuzlarındaki ana yük hala duruyordu. İkinci kredi –borçla borç kapama hatasından doğan, faizleri katlanmış devasa yük– her sabah uyandığında ilk hissettiği şeydi.
Artık lüks ve hızlı hayaller kurmuyordu. Onun tek hayali, bankadan gelecek "Hesabınız tamamen kapatılmıştır" mesajıydı. Eski arkadaşlarının sosyal medyada paylaştığı tatil fotoğrafları, yeni arabalar ya da "X coini tavan yaptı" paylaşımları onu eskisi gibi kıskandırmıyordu. Hatta, o gönderilere bakarken, bir zamanlar kendi düştüğü tuzağa düşenlere karşı acı bir şefkat duyuyordu.
Hüseyin'in hayatı tam anlamıyla bir denge sanatına dönüşmüştü: Maaşının büyük bir kısmı ana borca gidiyor, kalan küçük kısım ise temel masraflara ve yeni, küçük biriktirme stratejisine ayrılıyordu. Bu disiplinli hayat, dışarıdan sıkıcı görünse de, Hüseyin için huzur anlamına geliyordu. Huzur, o hızlı, adrenalin dolu günlerde kaybettiği en değerli şeydi.
Yeni Not Defteri Kuralı: "Huzur, kağıt üzerindeki kârdan daha pahalıdır."
2. Kripto Guru ile Yüzleşme
Bir Cumartesi öğleden sonrası, Hüseyin kafasını dağıtmak için kitap okuduğu ucuz bir kahvehanede, o korkunç anlardan birini yaşadı. Karşı masada, abartılı aksesuarları ve yüksek sesli konuşmalarıyla dikkat çeken bir grup genç oturuyordu. Ve o grubun tam ortasında, elinde lüks bir telefonla sürekli piyasa "tavsiyeleri" veren bir adam vardı: Kripto Gurusu.
Bu, Hüseyin'i iflasa sürükleyen, "Pump-and-Dump" projesini öneren, sosyal medyada yüz binlerce takipçisi olan aynı kişiydi. Hüseyin'in kanı çekildi. Kalbi hızla çarpmaya başladı. Bu, öfke değil, eski bir travmanın yeniden canlanmasıydı.
Guru, etrafındaki gençlere yüksek sesle şunları anlatıyordu: "Arkadaşlar, temel analiz hikaye. Piyasa duygularla hareket eder. Hızlı olan kazanır. Ben size altın vuruşu yapacağınız yeni coini yarın akşam vereceğim. Hazır olun!"
Hüseyin'in içinden kalkıp, her şeyi yüzüne vurmak, o gençleri uyarmak geliyordu. Ama durdu. Geri çekildi.
3. Sessiz İntikam
Hüseyin, göz ucuyla Guruyu izledi. Adam, o kadar kendinden emindi ki, etrafındaki gençlerin paralarını nasıl sömürdüğünü umursamıyor gibiydi. Eski Hüseyin, kesinlikle ayağa kalkar ve bir skandal çıkarırdı. Ama yeni Hüseyin, daha sakindi, daha akıllıydı.
Hüseyin, elindeki eski ekonomi kitabını kapattı ve Gurunun telefonunun ekranına baktı. Guru, yeni bir coin'den bahsediyordu. Hüseyin hemen kafenin Wi-Fi'ına bağlandı, Gurunun bahsettiği coinin grafiklerini açtı. Saniyesinde anladı. Grafik yapısı, işlem hacmi, sosyal medya heyecanı... Her şey, birkaç ay önce Hüseyin'i batıran projenin kopyasıydı. Bu da bir "şişir ve sat" döngüsüydü.
Hüseyin, masadaki gençlere baktı. Onların gözlerinde, bir zamanlar kendi gözlerinde yanan aynı ateşli, bilgisiz hırsı gördü.
Kalktı. Gurunun masasına doğru yürüdü. Herkesin susmasını sağlayacak kadar yakınında durdu ve sadece Gurunun duyabileceği alçak, tok bir sesle konuştu:
"Ben batmış biriyim. Tek bir sepete koydum, sen de oradaydın. Tekrar aynı hatayı yapma. Bu insanlar... senin yüzünden batacaklar."
Guru, kim olduğunu anlamamıştı bile, kaşlarını çatarak Hüseyin'e baktı: "Kimsin sen? Defol git buradan."
Hüseyin gülümsedi. Acı ama kararlı bir gülümsemeydi bu. "Ben senin gelecekteki vicdan azabınım. Başka bir şey değil."
Hüseyin arkasını döndü ve kafeden çıktı. Gençleri kurtaramazdı. Herkes kendi dersini kendi ödemek zorundaydı. Ama o an, intikamını almıştı. Bu, borsadaki kağıt üzerindeki bir kâr değil, manevi bir zaferdi. Artık o, o oyunun kurbanı değil, oyunun kurallarını bilen biriydi.
4. Yeni Bir Güç: Topluluk
Hüseyin, o gece eve geldiğinde bir karar verdi. Öğrendiklerini sadece kendine saklamayacaktı. Borç batağından çıkmanın yolu, belki de başkalarına ışık tutmaktan geçiyordu.
Sosyal medyada, eski 'guru' hesaplarını takip etmek yerine, finansal okuryazarlık üzerine sade, karmaşık terimlerden arındırılmış, küçük bir blog açtı. İlk yazısının başlığı şuydu: "Tek Sepetlik İflas: Ben Nasıl Battım?"
Amacı şöhret değildi. Tek amacı, kendi hikayesinin, erken zengin olma hırsıyla yanan başka bir gence engel olmasıydı.
Hüseyin, borçlarını ödemeye devam ederken, artık yeni bir misyonu da vardı. O, iflasın acı gerçeğini yaşamış, ama bu gerçeği bir silaha dönüştürmüş bir savaşçıydı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL