1400'lerin puslu şafağında, Asakar kıtası beş krallığın gölgesi altında yaşamaktaydı. Carsodenon'un bilge kralları, Sarminoris'in cesur savaşçıları ve Petrofrost'un gizemli büyücüleri, kıtanın kutsal emanetlerinin koruyucuları olarak bilinirdi. Onların karşısında ise Roderma'ın acımasız hükümdarları, Magarus'un karanlık büyücüleri kıtanın iki lanetiydi. Asırlardır süregelen bir kehanet bu beş krallığın dünyanın kaderini ellerinde tuttuklarını belirtiyordu. Carsodenon'un başkenti Aeloria, güneşin ilk ışıklarıyla uyanırken kral Theron, taht odasının yüksek penceresinden şehre endişeyle bakıyordu. Onun korumakla yükümlü olduğu gerçek aynasında huzursuz yüzünü gördü. Daha sonra aynanın yüzeyinde beliren karanlık siluetler endişesini onaylar vaziyetteydi. Roderman ve Magarus ordularını hazırlar iken Sarminoris'in savaşçı kraliçesi Lyra komutanına gelmesini emretmişti, içten içe biliyordu karanlığın yaklaştığını, ordularını hazırlatacaktı. Petrafrost'un büyücü lordu Kael, kulesinin en yüksek noktasında Kudret Diademi'ni inceliyordu. Diademin yaydığı enerji, karanlık güçlerin yaklaştığının haberini veriyordu. Anlamıştı. Kael genç yardımcısı Kaaleshi'e seslendi onunla paylaşması gereken bazı şeylerin vakti gelmişti. Roderman'ın zalim kralı Vorian, demir tahtında otururken hırslı gözleri parlıyordu Magarus'un karanlık büyücüsü zaltar ile yaptığı ittifak ile planlarının önü açılmış tek güç olmasının vakti gelmişti. üç gün sonra Zaltar karanlık büyüleriyle yaratıklar ordusunu uyandırıp Vorian'ın ordusuyla birleşerek Aeloria'ya doğru ilerlemeye başladı. Dünya'nın kaderi üç koruyucunun ellerindeydi, kutsal emanetler güvende değildi. Ordular yerlerini aldı , lord Kael büyüleriyle kaleyi koruma altına alsa da Zaltar'ın büyüleri onu geçmeyi başarıyordu. Savaş başlamıştı ve sonu iyi görünmüyordu. savaşın dehşeti, Asakar'ın topraklarını kana bulamıştı. Carsodenon'un surları yıkılmış, Sarminoris'in savaşçıları büyük kayıplar vermiş, Petrafrost'un büyücüleri karanlık büyülere karşı sonuna kadar direnmiş ama başarılı olamamıştı. Aeloria'nın yıkıntıları arasında, Kral Theron'un cansız bedeni Gerçek Aynası'nın kırık parçaları yanında yatıyordu. Sarminoris'in savaş meydanında Kraliçe Lyra'ın kılıcı elinden düşmüş, Bilgelik Kitabı'nın sayfaları rüzgarda savruluyordu. Petrafrost'un kulesinde Lord Kael'in asası kırılmış, Kudret Diademi'nin taşları etrafa saçılmıştı. Asakar'ın toprakları, savaşın izleriyle doluydu. Yıkılan şehirler, ölen kahramanlar arasından emanetleri kaybedecekken Zaltar ve Vorian şaşkına dönmüştü. Kael'in yardımcısı Kaaleshi bedelinin canını vermek olduğunu bildiği halde Zodyak büyüsünü yapmıştı. bu sayede emanetleri dünyanın 4 bir yanına saklamayı başarabilmişti. O ölürken Zaltar ve Vorian öfkeyle geri çekilmeye başladı. Emanetler günümüze kadar saklı kalarak gelebilmişken artık bir şeyler değişmek üzereydi. Gezegenlerin aynı hizaya gelmesiyle beş krallığın soyundan olan beş varis 18 yaşına girmişti ve emanetler bulunmak üzereydi...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.