GURBET MEZARI

Garip düştüm yollara, bilmez bu eller,
Gurbetin derdi benden sorulur hâller,
Ne bir yâr bulunur, ne de tatlı diller,
Gurbet güzele gazel, hicran güzele gazel.

Vatanımın toprağı gözümde tüttü,
Yabancı diyarlar beni yiyip yuttu,
Her geçen gün ömrümden bir şey attı,
Gurbet güzele gazel, hicran güzele gazel.

Uçan kuştan haber sorarım sılaya,
Gözümün yaşı karıştı coşkun selaya,
Bu derdi taşıyan can dayanmaz belaya,
Gurbet güzele gazel, hicran güzele gazel.

Burada dost yok, hemhâl yok yanımda,
Bir kuru can kaldı, dolaşır kanımda,
Tek tesellim kaldı, o da rüyâmda,
Gurbet güzele gazel, hicran güzele gazel.

Felek vurur başıma, neyleyim ki ben,
Yalnızlık hançeri kalbe saplanır yine,
Bir anlık huzur yoktur, yanarım düne,
Gurbet güzele gazel, hicran güzele gazel.

Korkarım gurbette kalır bu beden,
Sana son nefesi veremez giden,
Ah ki, bu hasreti dindirmez meden,
Gurbet güzele gazel, hicran güzele gazel.

Aşık TURHAL der ki, divânda yazıldı,
Gurbetteki gönlün her an ezildi,
Yâre varmak için yollar dizildi,
Gurbet güzele gazel, hicran güzele gazel.