okunaksýz bir düþe yazýlýr zikrim
manasýný kaybeder fikrim
ve içimde bir ürperti
doðursun annem yeniden beni
kurusun göðün dilleri
bulutlar unutsun lehçesini...
bütün iklimler sen derken
yaðmur seni yaðarken
kar tanesi düþerken avuçlarýma
yaprak küserken dalýna
güneþ gamzelerimi öperken
sabahýn ilk ýþýklarýnda
sen yoksun
sesin yok
sessizliðin yok…
tenime bulaþmýþ kokun tüterken
hayallerimin kýyýlarýnda
kýyýsýna indiðim þehirler
kan aðlýyordu
þubat ayazýnda…
ayaklarýma sarýlýrken Ýstanbul
topuklarým
kýrmýzý bir matemi vuruyordu
boþ kaldýrýmlara
sen yoktun
saatler gece yarýsýný çoktan geçmiþ
Ýstanbul son kadehini kaldýrýyordu semaya
dudaklarýmdan düþerken kelimeler
mendil satan çocuklar kaldýrdý
sensizliðimi yerden
sen yoktun
ve ben çoktan
yýldýz kokulu düþler tutmuþtum
göðün yamaçlarýndan
yokluða inat
aya serenat…
yalan mýydý yokluðun
yoksa
aslýný inkar mýydý çokluðun
bilemedim sevgili
hangi kitapta okundu
bu þiirin anafikri…
ve yaðmalanýrken uykularým
kurþuna dizilir dudaklarým
ben yine
harf harf ölürüm
illegal acýlara
annem þiir doðurur sokakta
Ýstanbul içmeden sarhoþtur
boðazýn sularýnda…
biz deðil miydik sevgili
yoksulluða þiirler giydirip
fakire fukaraya daðýtan iki serseri
biz deðil miydik
istanbulun sokaklarýnda
elele gezen iki deli…
söylesene sevgili
ben deðil miydim
rüyalarýnýn güzeli…