Çýkmýþ da bir deniz kýzý, sevdâlý denizlerinden, Pembe çiçekler bitiyor ýslak ayak izlerinden, Islak teninde damlalar, rengi, elâ gözlerinden Beyaz mermer omuzlara, kýzýl saçlarýný sermiþ...
Bu güzellik, bu terâvet... Zamaný çoktan aþýyor; Ömrünün hazan mevsimi, gönlü nisaný yaþýyor. Sanki, taze bir sürgünde, güz güllerini taþýyor, Cemreler düþmüþ tenine, mevsimi bahara ermiþ.
Kumda açmýþ çiçek gibi, beyaz, küçük ayaklarý, Kim bilir hangi düþlerle pembeleþmiþ yanaklarý... Arýlarýn bal sevdâsý, kýzýl gonca dudaklarý. Sînesinde beyaz güller, pembe tomurcuklar vermiþ...
Olgunlaþmýþ, ama hâlâ, gönlü hep ilkbahara eþ, Bakýþýna aksediyor, taa içinde yanan ateþ... Mümkün mü hiç kýskanmamak, meðer her gün çapkýn güneþ Burda onu sarar, okþar çýplak teninden öpermiþ...
Kumsalda seyrettim onu, akýl çelen bir seraptý, Güneþte tatlanmýþ meyva, yýllanmýþ lâl bir þaraptý. O ne olgun güzellikti, gözümde yalap yalaptý, Kokladým, ipek teninde, aþk kokan çiçekler varmýþ...
Sonra akþam... Güneþ battý, gökte nöbeti ay aldý. Derken bir yýldýz saðnaðý, onun üstüne boþaldý. Kadýn kayboldu, yerinde masmavi bir alev kaldý; Ay ýþýðý, onu efsun dolu mavi tülle sarmýþ....
Her gün gittim o sahile, hep ne hayâller kurarak, Yoktu... Dertleþtim denizle, ondan bir haber sorarak. Bilemedim, ne söyledi, deniz kumsala vurarak, Anladým, bu temaþada nasibim bir düþ kadarmýþ....