Ýs kokuyor bu þehir...
Gri dumanlar üflüyor bacalar.
Arnavut kaldýrýmý bu sokaðýn,
Müdavimi kýlçýk kaçýran çöpçü kediler.
Evler... ah! bu evler.
Sobanýn rutubetini kurutamadýðý yoksul evler.
Dýþý seni. içi beni yakan, solgun, kederli hikayeler.
Ve,
Pencere buðusuna güneþle çocuk çizen
Yarýndan umutlu, mutlu bebeler.
Ýþte!... köþe baþýndan döndü çocukluðum.
Buz tutmuþ ellerinde sekiz ekmek filesiyle.
Zordur kalabalýðý doyurmak bunu en iyi annem bilir.
Boþunamý benzin kokuyor babamýn kara sarý benzi.
Ýs kokuyor bu þehir is...
Yoksul sevinçlerimin sendeleyen çabasýný,
Kirpiklerime yüklenen tevekkülün kömür karasýný,
Genzimi yakan acý hatýralarýn ruhumla kavgasýný hatýrlatýyor hep.
Sevmiyorum bu kenti, sevemedim kömürü
Hayat iþte!... tüm dualara sadýk kalmak,
Yitirdiðimiz tüm kývançlara raðmen,
Baþ eðmeden, baþ olarak bitirebilmek ömrü.
HEPSÝ BU...
Dilek USTA