güvey giyimi ikindiye doðru cami önünde damatlýk ceket bir seccade içinde imamýn davudi sesi ortalýðý inletir misafir-köylü, adamlar cami önüne gelir
damatlýk ceketini giyerken güvey plak ayný kýrýk plak “-ismi paaaak!,…….. cismi paaaak!” ………. hoþ görülür her þey “-Muhammet Mustafa-ra salavat” Euz-ü besmele ve Fatiha, arkasýndan Rabbena atina fid-dünya• Rabbenaðfirli veli-valideyye ve lil-mükminiyne yevme yekümül hisab
kimi katýlamayanlarýn zarfla gönderdiði hediyeyi damadýn cebine koyar, kimi "azýmýzý çoða sayýn" diyerek seccade üstüne para atar, kimi küçük altýn takar, kimileri tedavüldeki en büyük, cebindeki en yeni "pangýnot"u damadýn yakasýna sýralar sarkar birbirine tutuþturulmuþ kaðýt paralar
imamýn elinde, bohça içinde hediyecikler kapýþmak isteyen çocuklara daðýtýr birer-ikiþer çevre içindeki þekerle çocuklar biraz aralaþýlýr olmadý imam efendi tarafýndan havaya fýrlatýlýr..
birbirini çiðner çocuklar imam elde kalan son þekerleri de fýcýtýr misafirler üstüne ne var ne yok kapýþýlýr, ganimet yarýþtýrýlýr
bu arada saðdýç, bir de aileden biri içindeki paralarla toparlarlar seccadeyi, "-Allaha ýsmarladýk" deyip yürünür oðlan evine, onlarý hýsým-akraba kadýnlar beklemektedir taký merasimine burada devam edilir
"böyük gafalý" damadýn anasýndan oðlanýn teyzesinden-halasýndan, gremse bazýlarýndan güçcük ata zengin kocadaki abýlasýndan bilezik illâ nedense milletin gözünün içine baka-baka
aslýnda herkes kurulmakta olan yeni yuvaya destek olmak amacýnda evdeki ilk kavgalarda altýn meselesinden çýkacaktýr ne olsa “güye keyimi” biter sonunda
bu arada varsa uygun çocuk, oðlan evinden ya da akrabadan sünnet ediliverir, dili tat olanlarýn dilininin bitiðini kesiverir hazýr gelmiþken sünetçi Narkozcu Gencamadýn Iramazan•
güvey giyiminden sonra gelin alayý davul-zurna eþliðinde çamur-çatlak demeden "-haydin bakalým" kýz evine
herkes toplaþýr, çalar davul zurna bir taraftan çeyizler yüklenir arabaya
en sonunda dünürler birlikte oynamalý gelinin abisi þeker sigara daðýtmalý
kayýnpederi çaðýrýrlar, koþup gider, küçük kardeþ “kapý tutar”, bahþiþini hak eder, gelinin saðdýç’ý sandýk üstüne oyurur kaldýrmak gelinin kaynanasýna pahalýya mal olur, çeyizler taranýr, her þeyin cedid yenisi tencere, göðüm, gazocaðý, yorgan iðnesi
Akdýþarlý yorganý yun, döþek de kýrpýk dört hasýr, iki topan yastýk önde tenekesi tavus kuþlu tahta sandýk, leðen, Pazar süpürgesi emme ille de ýbrýk
kökboyalý yünden ýsdarda dokunmuþ namazla(ða), koç boynuzu, deve katarý, tarak eli böðründe yanýþlý heybe ve yunyastýk.. gelin arabasýna he(y)be, diðerlerine çapýt herkeste neþe, herkeste dua.. baþka nedir insanlýk
misafirlere hanýmbudu, cýðara dünürler ortaya.. oyun bilenlere geçer sýra derken kalabalýk yýðýlýr, ilgi ve alkýþ patlamasýyla, kýz evinin cümle kapýsýna, gelin, gelinin; kepezli baþýnda, renk renk poçu çelgiye sokulu, boyalý tavuk tüyü, illâ nazar boncuðu kepezin yanlarýnda iki tengerlek ayna entarisi pullu kendi elleriyle teslim eder kýzýný dünürüne, gelin-kýzýn babasý
gelinin oðlan kardeþi “atbaþý” tutmakta gelini saðdýçtan kurtamakta kayýnbaba ortaya çekerler, iki dünürü illa ayaklar gitmemekte, eller kalkmamakta, çalgýcýlar “Cezayir Havasý” vurmakta herkes içinden eþlik etmekte, içler burulmakta, burunlar sýzlamakta ümüðe bir þeyler düðümlenmekte
“-gelini bindirdik ata yolumuz düþtü hayata gözünaydýn kaynata þenola düðün þenola” þen ola düðün þen ola...
gelin alýmýndan daðýdýrken gelenler "Allah bi yasdýkta gocatsýn" derler gayri ciddi þakalaþmalar gençler arasýnda bekarlarýn dileði "darýsý baþýmýza" diðer biri “-önþe evlilere ikinci ondan sonura bekerlere geli sýra ne de olsa onnar alýþgýndýrlar” dedi
özellikle -kýz evi-nden kimseler olmayacaðý için espriler onlar üzerinedir “-her genþ gýzýn baþýna gelir” “-az yaþa çok yaþa helbet gelecek baþa” “-darýsý görmeyennerin baþýna”
gelin köy dýþýna gidecekse boynu bükülenler vardýr "toprak bastý" kesilecekse iþ bilici "muhtar"dýr
gelin alayýnýn önü birkaç defa iple kesilir yol kesenlerle kayýnpeder arasýnda pazarlýk edilir gelin köye inecek ise gezdirilir arabayla ikindiden çýkan cemaata yetiþilir imam bir kere daha “-amiynn” dedirtir.
düðün kalabalýðý oðlan evine geldi mi gelin inmez, “inmelik” ister, ineði damat maðrur, gelinin baþýna þeker saçar, daha çok, bozuk paralarý kapýþýr çocuklar
Aladeli; para kapan çocuklarý yanýna çaðýrýr "-al da ðel endeki parayý gadýným bana ver de ortak olalým, isdersen de barýt döðvüreyin ensende" dirsek, yumruk vurarak damak çatlatýr
delikanlýlýktan taviz vermez çocuk da daha delikanlý olamamýþtýr, aðlamaya kalkarsa
bazýlarý; ensesinde boza piþirilmesine dünden razýdýr adam yerine konulmak adýna hevesli deðildir kimse aslýnda ama kaderden kaçýlmaz Aladeli’ye rastlanýlmýþsa bir de topal Mevlüt’de merhamet aranmaz -topal kuvveti-nin farkýnda deðil belki de eli bek aðýrdýr valla ya çatma ya da çatmýþ bulundun ses çýkarma bi de, gelin arabasýnýn ardýndan binmeye galkma
Karaççanýn Alisan vardýr Topal Melit yoðusa
gelin merdivenin baþýnda döner, eline tutuþturulan; su dolu testiyi atar cümle taþýna yenge gelin odasýný kapatýr o da bahþiþi alýr.
"-Allah bi yasdýkta gocatsýn" deyip gelin alýmýndakiler daðýlýr davulcular, yabancý misafirler, birer-ikiþer uðurlanýr.
"yüz görümlülüðü" almadan yüz açýlmazmýþ “söylemelik” alýnmadan konuþulmazmýþ kayýnpeder “-söyle” deyip izin, -söylemelik - vermezse gelin hasret gidermiþ daha çocuk yaþýnda kendi sesine
kayýnbaba gaale almaz çevredekileri “-ben ona goç verdim goç, neytceðmiþ ineði” diye savuþturur yengeleri gelin besmeleyle, sað ayaðýný atar içeri
gelin odasýna damat alýnýr, yüz görümlülüðü taksýn diye bir kaþýk sadeyað görümcenin elinde
yeni gelin "-sade yaðý hiç sevmem" demiþ yeni damat bayat tereyaðýný yiyerek delikanlýlýk etmiþ.
oysa sadeyað kapý ardýna sürülecekmiþ "-geçimleri, dirlikleri eyi olsun" diye ürüsüm böyleymiþ sürmek yerine yiyenin vay haline
saðdýç
kýlýnýp gelinince yatsý namazý vekildir geline bir akrabasý önce Kur’an, daha sonra duasý akdeder imam nikahý "-vardýn mý" "-vardým" "-aldýn mý" "-aldým"
saðdýç damadýn öðretmeni yenge yeni gelinin herkesin onlar için dileði “-bi yasdýkda gocasýnnar” "-Allah baþa gadar dirlik düzenlik versin" tabi bir de çarþaf var..
ertesi gün gelin, herkesten önce kalkar. hediyelerini verip, kahvaltýyý hazýrlar
"gelin ertesi nde" gelinin arkadaþlarý gelir. kekil keserler, gelin çeyizlerini gösterir...
tavus kuþu desenli teneke ya da kadife kaplý tahta çeyiz sandýklarýnda,
gülyaðý, ayva,
hediyelik mendil, basma
çorap, çamaþýr, fistan
ve illâ oyalý yazma,
DÝPNOT güvey: güye /damat • rabbimiz bize dünyada iyilik ve güzellikler ihsan et rabbimiz beni, anamý ve babamý ve bütün müminleri hesap gününde baðýþla bez, mendil, çevre fýcýtmak / fýcýlatmak : fýrlatmak tat: tutuk, peltek, dilsiz, kekeme “d” sesini çýkaramama dilin bitiði: dilin damaða bitiþikliði, yapýþýklýðý. Dili bitik olanlar dillerinin serbestçe döndüremediklerinden “tat” konuþurlar • Gencamadýn Ramazan (Deveci) Akdýþarlý: Akdýþar (Akçaþar) Köyünden gelin gelmiþ Ayþe Dudu Küçükçapraz (yorgan ustasýydý) Akdýþar ismi, beyaz badanalý hanaylarý için verilmiþ olmalý þar: akarsu, þarlayarak akan su þar: þehir topan yastýk: yaslanmaya yarayacak dolgun, havut otu ile yapýlmýþ yastýk ýstar:iptidai dokuma tezgahý namazlaða / namazlýk: seccade eli-böðründe: bir çeþit kilim deseni (eli belinde) çelgi: baþörtüsünün üstüne baðlanmýþ siyah yazma tengerlek: tekerlek gibi (top gibi deðil) yassý ve yuvarlak, pullu: sadece özel günlerde gelinlerin giydiði ince, hafif, seyrek dokunmuþ (mavi-yeþil-kýrmýzý renkli) kumaþ üzerinde renk-renk pullu desenli fistan dal: ense kökü, arka çenet: kaba et, popo, kalçanýn arka kýsmý söylemelik: kayýnpederi tarafýndan onunla konuþmasý için geline verilen hediye saðdýç: düðünü idare eder, damada saðdýç: düðünü idare eder, damada danýþmanlýk, reberlik yapan evli erkekdir, gelinin saðdýcý bekar bir arkadaþýdýr. Güveyin saðýndan giden, saðkolu anlamýnda olmalý. yenge: geline yardýmcý, gelin tarafýndan, gelinin yakýný evli bir kadýndýr. ömrün sonuna kadar huzur, saadet, uyum dileðidir. gelin ertesi: gelin alýmýndan sonraki gün kuþluk vakti gelinin ziyaret edilmesi Kekil / kakül : kahkül, zülüf,perçem, þakak kýsmýndaki saçlarýn kesilmesi, fistan: entari, basma elbise, giyecek
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.