“iþ bilen” oðlan evinden biri taradýndan elinde bir iple kapý çalýnýr, “-ünnen bakayýn hunu..” .. “-uzat baka(yý)n barna(ðý)ný” titiz bir ustalýkla ip düðümlenerek ölçü alýnýr kýz anasýnýn arkasýnda saklanýr.. sað baþparmak ýsýrýlýr..
evin diðer yetiþkin kýzý ondan fazla evmekte ablasýný kýskanýr, onun da gelmemiþtir sýrasý “hadi aðasý neyise de, öðünde taha abasý var” denilerek ötelenmekten korkmaktadýr..
düðünden önce pazara urba alýmýna gidilir bu kez de kýz tarafýndan bir “abýla” iþ-bilir bu “her þeyi bilen gadýn”da bir afra-tafra bin kere piþman edilmiþ, “bi(r) taha mý bi(r) taha asla mý asla kimsenin bi(r) iþine garýþmaycan candan ileri garýþýrsam n’olayýn hurdan gakýp da huraya oturmak nasip olmasýn” diye yemin billah etse de oðlan anasý gene izbar eder “-aþgolsun gellaba hurda birbirmiziz biz elmiyiz “yemin para”ný ben da(ðý)dacan” diye ikna edilir.. o gene edeceðini bilir.. “siz bilmezsiniz” “ilazým olur” “biþi biliyoz da deyoz” “elinizin hamýrýynan erkeð iþine garýþman bakayýn”..
göz kýrpýp kollayacaðýný ifade eder “bu garýlarýn bilce(ði) iþ uza(ða) gedin” diye duruma el konulur.. “bili(r)-bilmez herkeþ garýþmasýn” diye etrafa hava atýlýr “demir tavýnda döðülü(r)” ... “harman yelinen, düðün elinen” .. “ömürde bi tefa olcak biþey” .. “daþ yerinde aðýrdýr sen sakalýný yerine go get hurdan sen kendi iþne bak garýþma bizim iþimize” .. “mermer daþdan, varlýðý iki baþdan” kendi kendine tekerlemeler icad eder yerli-yersiz yineler
o kendine bir þey almasa da “vallaha, billaha olmaz aba ele-ðüne garþý va! vallaha billaha yüzüne bakman elde adet de, biz de bedihat mý" .. "-netceniz ay bacým durun bakalým bi! taha sizin turpun böyüðü he(y)bede hinci alemi yok, biz bunun uçun mu çabalayoz valla nüzum deði(l) gardaþým ne gere(ði) var bizim gýz” diye kýz anasýnýn gayreti ile ona da bir “fisdannýk” ýsmarlanýr..
akla gelmedik gelir, kurulan hülyalar geride kalýr, "aman be! o da n’olcaðmýþ denilir bir sandýk dolusu bol keseden öte-beri alýnýr
bilmen kaþ tene gremse, kaþ tene de beþibiyerde bozdurulduðundan ya da dört güçcük gafalý bi dene de böyük gafalý alýnacaðýndan bahsedilir herkes bilir, herkes iþin içindedir..
düðüne bir hafta kala birikiverir konu-komþu, hýsým-akraba düðün ekmeði edilir yakýn bir tandýrda saman alevini çokarmakta biri sacýn arkasýný kül çamuruna beler bir diðeri
un elekle çuvaldan alýnýp elenir yumuþak düþþün diye biraz da arpa unu kepekten ayrýlan una tuz eklenir yoðruldukça biraz daha su cývýklaþtýkça un serpilir üstü örtülüp, olmasý bekletilir
iteðiler açýlýr, hamur tirkisi üstünde tahta esýranla kesilip beze edilir hamur ufra serpilir tahtaya, bir hapaz un da tahta üstündeki bezeye baþlanýr oklavalanmaya sonra biraz daha ufra ekelenerek oklava, ufra oklava, oklava hamur açýldýkça her oklavalandýkça hafifçe dönürülerek alta ufra, üste ufra
bir fiske daha ufra açýlan beze üstüne konulur sývaþmasýn diye oklavaya hamur açýldýkça; tahta üzerinde döndürülür yuvarlaklýðý saðlanýr incecik açýlan hamur arkasýný gösterecek kadar inceltilir.. oklavada terazilenerek götürülür sac üzerine serilir..
saca serilerek hafifçe göynütülür nemli, burcu –burcu iþtah açýcý ortalýðý bir ekmek kokusu bürür.. piþirici ekmek þiþindeki ekmeði þöyle bir çevirir tandýr içini gösterir, göynüktürülür. ekmek pembeleþir... sini üstündekilere eklenir..
oklavayla hamur açar iki kiþi tandýrdaki sacta piþiren biri piþirici önce birinin açtýðýný oklavadan boþaltýr sonra diðerini tandýr dolusu saman közü arada bir deþelenir arada bir kes serpilir aleve har, ateþe can saca tav verilir.. þiþle tandýra sürülür yufka ekmek tandýr sýcaðýnda demlenir tirkiler dolusu hamur direkler boyunca (yufka) ekmek olur
hamur bitimine doðru bazlama , gaba ekmek yumurtalý börek, yaðlý katmer pekmez peynir katýk olur.
yarýya kadar boþaltýlýr oklava yumurta kýrýlýp katlanýr açýlmýþ hamur, “ýsmanak, ilabada, karavýk, kabak kýyýlýp kavrulmuþ soðan üstüne acý biber serpiþtirilir ki gel de bu sac böreðini iki elle yeme!
ev sahibi; “-“týngýr elek-týngýr saç elim hamýr gaýným aç” hadin buyrun sovumadan, datlýdan da banalým ala-ýscak gaba ekmek, gatmer yaðladým” oradaki herkes bir yandan atýþtýrýr, "buyur aba obal da boynuna sen de buyur!" yoldan geçenler bile yumulur
“-nasip meselesi bu, hayýr olur hayýr” bir yandan etraf süpürülür bir yandan da ev elden geçirilir bir yandan ekmek soðutulur bir yandan toparlanýr etraf, tandýr tandýr ateþinde patetes-soðan közlenir ýbrýk-güðüm ýsýtýrlýr yüneceklere ne var ne yoksa yunur
DÝPNOT urba: çeyiz, düðün giysileri ve hediyelikler bol keseden: fiyatýný, çekilecek ödeme sýkýntýsýný bir yana býrakarak alýþ-veriþ yapmak öteberi: önemsiz þeyler öteberi;önemsiz þeyler demek olsada amaç onlarý almaktýr, önemlidir.. her zaman alýnmayacak leyler kastedilmektedir.. kafalý: Ata / Cumhuriyet altýný büyüðü (7.25) küçüðü 3,75)gramdýr tandýr: yufka ekmek yapýlan yer hamurun olmasý : çörek yapýlacaksa hamura mayalý hamur (önceki hamur) katýlarak mayalanmaya býrakýlýrak kabarmasý saðlanýr, yufka ekmek yapýlacaksa mayalanmasý(olmasý) beklenir. esýran: hamur keskisi, spatul, ýskarpile beze / bezele : hamur topaðý ufra/uðra: (iri kepekli un olarak bugün kullanýlan razmol)hamurun tahta veya oklavaya yapýþmamasý için serpilen un sývaþmak: bulaþmak, yapýþmak deþmek : eþmek, içini dýþýna çýkarmak, deþelemek : eþelemek tirki: geniþ-çukur bakýr ya da tahta hamur teknesi bazlama: gözleme kaba ekmek: sýcakken yað sürümek için kalýnca açýlan yufka katmer: çekilmiþ haþhaþla kalýnca genellikle iki bezeleden arasýna, ufra serpilerek, yað, haþhaþ ezmesi katýlarak kat-kat açýlan hamur sacda piþirildikten sonra sýcakken haþhaþ yaðýyla yaðlanýr yünecek: yýkanacak, (çamaþýr), bazen de kap-kacak
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.