Evi eþkiya basmýþ, her odada biri var, Beni de bir odaya kapatmýþlar, dar mý dar... Ben, bitkin yatýyordum, dayaktan caným çýkmýþ, Açtým, güçsüz, bitkindim, artýk kavgadan býkmýþ...
Sen belirdin karþýmda, yüzün güneþ gibiydi, Sývazladýn sýrtýmý, elin ateþ gibiydi... ’Sana yakýþmaz bu hâl, ölümden beter’ dedin, ’Senin kanýn, düþmaný boðmaya yeter’ dedin. ’Kimlerin ahvadýsýn? Kalk, kendine gel’ dedin, ’Esaret kader deðil, kaderse de del’ dedin. Tutup kaldýrdýn beni o süründüðüm yerden, O yýlgýn yüreðime, cesaret geldi birden.
Yýkarak duvarlarý çýktýk o dar odadan, Bize güç veriyordu sanki Yüce Yaratan. ’Allah Allah’ diyerek saldýrdýk eþkiyaya, Bir gerçek yaþadýk ki, bedeldi bin rüyaya... Ölüm -kalým savaþý, o an, ölüm výz gelir, Ne güç vermiþtin bana, nasýldý Allah bilir. Tutarak yakasýndan atýverdik düþmaný, Harap olmuþtu fakat evimizin her yaný...
Sen sývadýn kollarý, iþ baþýna geçerek, Yeniledik tüm evi, hep güzeli seçerek. Öyle saðlam duvarlar, gülle yetmez delmeye, Eþkiya korkar artýk bir kez daha gelmeye. Sonra bahçeye indik, topraða perdah çektik, Yaþam için gerekli her þeyden bol bol ektik. Sonra bütün tesisat, modernce yenilendi, Elden geçti her köþe, tüm çürükler elendi. On beþ yýlda evimiz pýrýl pýrýl olmuþtu, Yüreðimiz umutla ve huzurla dolmuþtu.
Sonra býraktýn beni bir on kasým sabahý, Bütünleþti seninle þûhedamýn ervâhý... Alýþmýþtým hep senin ardýndan yürümeye, Yavaþ yavaþ baþladý ayaðým sürümeye... Þaþýrýp kaldým birden jokeysiz bir at gibi, Evde kapanýp kalmak, marifet, murat gibi, Hep senin sözlerini tekrarladým, býkmadým, Bir süre evimden hiç dýþarýya çýkmadým.
Sonra, nasýl olduysa, içime þeytan girdi, Bende aptal bir Batý hayranlýðý belirdi. Hep, onlara özendim, zevke sefaya daldým, Yiyeceðim herþeyi borca, dýþardan aldým. Bahçemin mahsulünü çürüttüm, hep hâr ettim, Bereketli bahçemi bozdum tarumar ettim.
Giderek ahlâkým da bozuldukça bozuldu, Sicilime her türlü densizlikler yazýldý. Dede yadigârýmdý asâlet, kuvvet, onur, Kaybedince bunlarý, yerine nasýl konur? Senden kalan ne varsa, hepsini tek tek sattým, Bugüne dek, kendimi öyle idare ettim.
Senin altý okunu eðdim, kýrdým, yok ettim, Utanmadým, üstüne bir avuç toprak attým. Altý okun üstüne bin türlü resim çizdim, Bunlar kurtuluþ diye bir bir karþýma dizdim. Baþýmýza tac ettim dolarý, para, pulu, Kýr atý, bal arýsý, en son nursuz ampulu... Giderek daha çýkmaz bir yola sapýyorum, Borç aldýðým tefeci, ne derse yapýyorum...
Yeniden doðman için mucize gözlüyorum, Ey, Büyük Kurtarýcým, seni çok özlüyorum. Bir kez daha gelip de baþ köþeye otursan, Nasýl bu hale geldin diye bir hesap sorsan. O aptal resimleri kafamdan siliversen, Gerçekleþse mucize, bir daha geliversen... Ben de biliyorum ki, bu yalnýz boþ bir hayâl, O mavi gözler artýk, aklýmda hoþ bir hayâl...
Þimdi gözyaþlarýmý, utançla siliyorum, Affolmak hakkým deðil, bunu da biliyorum, Yine de bir ümitle, huzura geliyorum, Atam! Senden çaresiz özürler diliyorum...
Ünal Beþkese
Sosyal Medyada Paylaşın:
ünal beşkese Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.