Ölümlü olduðumu anladýðým andý. Hastalýktan söz ederken öylesine, oðlum bir an yüzme baktý. Bu þiir yetmez anlatmaya, sanki bir melek, bir ölümlüye baktý.
" Sen de öleceksin, deðil mi baba? " der gibiydi. Ondört yaþýn gözlerinde, böyle hüzün olur mu? Bunu gören bir baba, hiç yerinde durur mu?
Demiþtim, faydasý yok; ama hemen baþladým kurgulamaya. Durdum Anaximandros’ tan pasajlar çýkartmaya: " Her var olan, var olduðu için, kendisinden sonra gelen var olan tarafýndan cezalandýrýlacaktýr."
Ölürken, ( fýrsatým olursa ) þöyle diyeceðim güya: " Ben, babam öldüðü için yaþayabildim. Senin yaþayabilmen için de benim ölmem lazým oðlum. Anla iþte, sýrayla varoluyoruz. "
Dedim ya kýymet-i harbiyesii yok, sözlerin. Aramýzdaki sevgi baðý ne kadar güçlüyse, ben ölünce o kadar üzülecek oðlum; çok üzülecek yani.
Okuduðunuz þey, bir þiir olamadý, biliyorum. Kaptýrýp gittim, hiç düþünmeden. Demem o ki; ölmek istemiyorum, oðlum biraz daha büyümeden.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mehmet Emin Kara Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.