Aðaç altý kahvesiyle sessizliði paylaþýyordu keten ceketim. Gevþek bir topuzun
Kurtulmuþ saçlarý baðlarýný atýyordu denize. Tek sahnelik çingeneleri aðlýyordu
Rahmaninov’un…
Gölge getirmiyordu,
Günahý seven ayak sesleri
Yaprak çýðlýðýydý,
Üzümü ezilmiþ asmalar
Narlar çatlamýþtý
Elmalar kurtlu
Sevilmeye deðmedi o yüzden
Hiçbir Havva
El pençeydi divanlarda,
Þeyh-i aþk’ýn müritleri
Ayný boyda hüzün topluyordu dergâha,
Abdal edilmiþ mertebeler
Kerpiç döküyordu,
Keramet ehli diller
Zakkum döküyordu rüzgâr
Ölü denizlerde,
Saçý topuz kadýnlar düþlüyordu,
Uhrevi adamlarýn yanýk tenleri.
Deniz telaþlý
Gökyüzü griydi
Bir taþ atýldý
Bir taþ daha
Griyi týrnakladý,
Recme tutulmuþ deniz kuþlarý
Ete büründü,
On üçüncü kemiðin sureti
Sütten beyazdý, baldan tatlý
Görmezden geldi,
Kara çamurun balçýðý
Suadiyeeylülikibinonbeþ
Demir Mutlugil