-Aþk’tan baþka me’hazý yok bu þiirlerin...
Gülüþümün býçak kadar keskin dudaklarý
Bir saat buluþmak için dudaklarýnla,
Usta sözcüklerin içimde doðup olgunlaþmasýný
Anlamlarýn birleþmesini bekler
Kalp yýkýntýmýn enkazýnda kalan herþeyin üstünü örter
Þöhretine zarar vermem dilinin
Bir kamet miktarý tersyüz olsada aþkýn delilleri
Çürütürüz melodram havasýna bürünüp gel!
Mektuplarýn ucunu yakýp canýmýzýn istediði kadar yýkarýz hayalleri
Ýs kokan örtülere sarýp vakitleri
Saatin zenbereðine aldýrmayýz sevdiðim!
Örümcek aðý saran yüreðimi dayadým bir kâðýt üzerine yine
Zamanýn cereyanýndan sýyrýlýp aldým kalemi elime
"Alabildiðince sýralandýn gözümde sevdiðim!
Dumaný daðýldýðýnda aklýmýn kýyýlarýna vurur sesin
Beni bana s’at’maya kalkma!
Kâr zanneder, kalbimden arþa kadar köklenir hücrelerim
Mavzer tüfeði olur vakitleri kurþuna dizerim
En diplerde bir yerde savaþ baþlatýr, okçular tepesinden inerim..."
Kulluðun envâýna geç kalmayalým sevdiðim!
Tehlike arz etmeden son nefesim
Yusuf-i kuyulara savrulmaktan,
Karanlýða dirhem dirhem satýlmaktan kurtar
Yaðmurun yüzümden kaydýrdýðý masûmiyet kirletmeden satýrlarý
Yýrt þu zarflarýn kýmýldayan yanlarýný!
Kopar zincirini, dolaþsýn salýver ayrýlýðý
Gözlerinin yýldýzlarý aydýnlatsýn yüreðimin siluetini gel!
ki bu garip kervanýn ayrýk sokaklarýdýr dergâhým
Fahr suretinde gel!
Zerrelerim seni arþ’a müsâvi tutar
Hiç bir þey olmamýþ gibi, ortalýk sütlimanmýþ gibi
deniz durulmuþ, fýrtýna geçmiþ, yaðmur dinmiþ, bulutlar çekilmiþ, gökyüzü sanki masmaviymiþ gibi gel!
Hatta kasem ederim ki;
Yavaþ yavaþ mýrýldanmayacaðým bile...
gurura medar þeyleri çiðnede gel?
-Eskiyen uçlarýný yakýp bütün mektuplarýn
efkâr-ý ammede buluþalým...
Zeynep Ece Eren