Buharkent’in İnciri misin?

Farz et ki bir incir kuþuydum göçtüm,
Bir gece gelip kondum yapraðýna.
Ellerinden yemiþ yedim, su içtim,
Yörük kýzý, baðlandým topraðýna;
Þifa daðýtan aþk taciri misin?
Buharkent’in sarý inciri misin?

Menderes Vadisi’nde eser meltem,
Bir efe çýkmýþ meydaný inletir.
Aydýn havasý çal, daðýlsýn matem,
Bakýþlarýn lâl dilimi söyletir;
Ömrümün saadet zinciri misin?
Buharkent’in nefis inciri misin?

Yeþil gözlerin zeytin, sözlerin bal,
Ýncir çekirdeðine sýðar mý hiç,
Büyüttüðüm üzüm salkýmý melâl?
Pamuk yüreðinin kilidini aç,
Karanlýk gecemin feciri misin?
Buharkent’in meþhur inciri misin?

Kýzýldere’de tüten termal deðil,
Ýçimdeki volkanlarýn buðusu.
Kuruyan dudaklarýma az eðil,
Þýrandan deðdir, dökülsün aðusu!
Çektiðim gamlarýn eciri misin?
Buharkent’in âlâ inciri misin?

Gülünce gamzelerinde gül açar,
Çubukdað’da peþinde pervaneyim.
Eyvah, bir seyyahým burada naçar!
Gölgeni kovalayan divaneyim.
Gönlümün gizli muhaciri misin?
Buharkent’in ballý inciri misin?

Gök maviydi, yer yeþildi, sen þirin;
Þu zeybekler yok mu bitirir beni.
Bir festival, cümbüþ yeriydi þehrin,
Bir daha ne zaman görürüm seni?
Cennete açýlan pencere misin?
Buharkent’in tatlý inciri misin?


Muhittin Alaca

Sosyal Medyada Paylaşın: