Gecenin bilmiyorum hangi evresi, Durmuþ mu saatler ilerliyor mu bihaberim. Bilmiyorum küllükteki kaçýncý sönük izmaritim, Kýrýlan kaçýncý kadehim? Ellerim kanýyor. Kimler geçiyor gecenin bu saati bu þehrin dar sokaklarýndan? Ve hangi sarhoþun çirkin küfürleri inletiyor bu ýssýz semti baþtan sona? Köprü altlarýný dolduran çirkin kahkahalar hangi fahiþeye ait? Umurumda deðil. Düþüm yorgun, Düþtüm argýn. Uyku firarda, Denizin hýrçýn ve soðuk dalgalarýný çekiyor caný; bitik bedenimin, Gözler isyanda, Duyulmamýþ intihar çeþitlerini çekiyor caný; kan çanaðý gözlerimin. Sen gidince boþ kalmýþ baksana, Bu caddeler, Bu sokaklar, Deniz kenarlarýndaki çay bahçeleri. Ihlamur yaymaz oldu kokusunu, Hiçbir çocuk parkýna... Uðramýyor artýk eskisi gibi martýlar Senin ile izlediðimiz denizin göz alýcý ýþýltýlý güzelliðine... Ve duvarlarý yýkýk týmarhanelerden arþa yükseliyor çýðlýklarým, Duyamýyor kimseler... Sen gittin ve ben ipe götürdüm sana dair hayallerimi, Sen gittin ve ben çektim sana baðlý umutlarýmýn fiþini... Ellerim titriyor sevgili, Yudumlarken çayýmý, Sen çift þeker severdin oysa, Biri sen idin biri ben. Kaç sen eder ki þimdi Sensiz içtiðim çift þekerli çaylar?
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.