kýzýl yeleli atlarýn
lâl sesleriyle
geçtim
…/zamana tutsak
mesafeleri
þehirlerden yüklendiðim, ad’lar
ilkgün ýþýðýmdý
gövdesinde yaþamýn
inandým
çoðalan hücrelerime
kor gibi düþseler de
inandým
soyaðacýmýn köklerine sarýlýr gibi
sarýldým
…/ sanrýlý hayata ve ad’lara
uzaðýmda saklý gölgeleri
ellerimin karanlýða
yenilmesiyle
buldum
kýrgýn ve yalnýz gecede
ay seviþmesine imrenen
ateþli dudaklarýn
bulutlu evine
savruldum
soðudu tenim
belleðim
gözlerimin ýssýzlýðýnda
hýzla yaðdým aþk’a
…/ yüzümde heyelan
uzaklara sürülen mavilerimle
eskiyen ad’larýn
büyülü intiharýna
eþlik eden çan sesiyle
karýþýyorum
topraða
ölüm
þaka yapýyor olsa gerek
hayatsa …/
bir o kadar ciddi
Nisan Serap Muratoðlu