(Doðmak / Doðurmak)
"Sayýklamalar diye ayrý bir bölüm olmayýnca tuttum cümleleri buraya döktüm
Lelia için farketmezdi
Ebabillerse nöbetteydi
Sen de görmezden gel þuracýkta doðurayým..."
Kuyudaydým önce
ben çelimsizdim o dipsiz
ve ortak karakter
ikimiz de dilsiz
Zikredecek tek bir harf yoktu
ki harf yoksa hayat yoktur
neden sesli sessiz ayrýlýr ki harfler
cümle kurarken umurunda mý
Yusuf kadar þanssýzdým
sonra O çýkarýldý ben kaldým
Elini uzatmaya çalýþanlar
“kuyu/n derin” deyip gittiler
Râzýydým oysa
köleleri olmaya
Yusuf benden þanslýydý
en azýndan köle olarak satýldý
O vakit anladým elimden tutulmayacaðýný
ki ben anladým mý
kaderim olur “anladýklarým”
Bir gün çýktým kuyudan
çýktým mý çýkarýldým mý anlamadým
ne önemi var
zaten kimsenin önsözünde olmayacaðým
Ben sadece uyandým
Bilmiyorum vakit neydi
vaziyet nasýldý
Sen de sorma
mesafe uzak gelir sana da
Þimdi kocaman bir Rahimdim
kendimi doðurmak için
Issýz bir yalnýzlýk sarýlmasaydý
belki birkaç cümle
birkaç el izi olsaydý
Sancýlara dayanabilir
kendimi pek/âlâ doðurabilirdim
doðan kim doðuran kim çok düþünme
Keskin olmayan cümle
uzatýlmamýþ týrnaklar nerede !
Anladým
“Kendimden baþlamayan hiçbir yol
sonunu nasip etmeyecek
zaten gölgelerin gözü yoktur
yolu görecek ve bilecek”
neden insanlar çoðunlukla
yere çizerler ki
gölgelerini
Akrep ile yelkovan
bileklerime sarýlmýþ
Sanýrým doðum yakýn
Üç vakte kadar doðamazsam
Beni yakýn
Benimle yakýn...
Özgür SARAÇ / Râzý
Denizli