Kanatlarýna güneþ dokunmuþ Güvercinim
Uçabildiðin uzaða göç vaktidir þimdi
Sildiðin günlerin artýklarýný alnýnda taþýmadan
ve utanmadan
Kahpece vurup zafer çýðlýðý atanlar kalsýn geride
Siren seslerine fiyakalý kaçýþlar ekleyen korkaklar
El/indekini/ vermeyenler
ve gönül dili bilmeyenler de
Yoldan alýkoyan yorgun ayaklar da kalsýn geride
En güzel gülümsemesini
düþmanýnýn yüzüne ilikleyen iþbirlikçiler
ve yeri geldiðinde sözünü esirgeyenler de
Koynuna talan düþmemiþ Güvercinim
Hayal edebildiðin uzaða göç vaktidir þimdi
Tutamayacaðý sözleri dilinde gezdirenlere
anlatma kendini
ve geçmiþini
ve geleceðini
Cümleleri eðip bükerek anlama makyaj yapanlarýn
Zor zamanda kelime sobelemece oynayanlarýn
-ki bu tipler tek fikre sahip gönüllü kölelerden çýkar-
kapýsýnda eðleþme
Ýlahi aþkla çýkan zikir ile
kula aþktan çýkan isim
kalbinde birleþmeyen insanlardan
Zincirleri
ya da sýnýrsýz hayalleri
dilinde dolaþtýranlardan koru kendini
-çokça bu iki yolla boþaltýrlar insanlýðýmýzýn ceplerini-
Hiç bir küfür yok edemez içindeki öfkeyi
“ne kadar kesersen kes kuklalarýn iplerini
gider kaderlerini baðlayacak bir el bulurlar illaki
bilmem mi ”
Sen yine de kýzma onlara hatta affetmeyi dene
belki de þefkatle emzirmeyi nasihatlerinle
ama asla göçten vazgeçme
Bazen yenilebilir insan hatta yenilmelidir de
-tek korkakça olmasýn-
Hala bir türkü gibi dimdik ayaktasýn
ve yas deðil payýna düþen
ve son bulmayan bir piþmanlýk
ve yüzü karalýk
ve maskaralýk
Hamuru cennette yoðrulmuþ güvercinim
Özlediðin uzaða göç vaktidir þimdi
Ruhundan hiç öpülmemiþ bir adam
yani veresiye vaadler tutuþturularak ellerine
teni yaðmalanmýþ bir adam yolunu gözlüyor
Bir avuç kurak toprak
diriltmen için ellerini bekliyor
Göç vaktidir
Cân’a
Karanlýk basmadan...
Özgür SARAÇ (Râzý)denizli