Şeytan Sofrası
Taþlarýnda tarihi okuduðum;
Bergama.
O taþlar ki, okundukça duygularý saran,
Tarihin karanlýklarýnda yankýlanan ses.
“Sende mi? Brütüs” le kötülük.
Milyonlarýn kanýna giren,
Piramidi ile; vahþi kahkahasýyla firavun.
O kanýn, kinin, kötülüðün harcýyla,
Ýþte taþlaþmýþ surlar.
Tarihin kopup getirdiði o feryatlarý,
Izdýraplarý,
Surlarýn yüzüne tiz sesiyle vuran rüzgar.
Ýþte duygularýmýn sesi:
Yine yüreðimi karanlýklarýn ýzdýrabýna gömdü.
Yüreðimdeki o uðultularý;
Ayvalýktaki ne deniz temizleyebildi,
Ne de Sarýmsaklý da beni saran o altýn kumsal.
Ve;
Þeytan sofrasýna giderken davete,
Taþa yeþili giydiren aðacý düþündüm.
Aðaca, güle, karýncaya kucak açan,
Topraðý.
Aralarýndaki mutluluðu, sevgiyi, barýþý.
Ýsyan ettim;
Kiniyle, iriniyle, kanýyla,
Kötülükleriyle dünyayý saran o sofraya.
Yalçýn kayalýklarýn uçurumundan,
Duygularýmýn þeytanýný ittim aþaðýya,
Acý, ýzdýrap ve kötülükleriyle raks ederken,
O gizemli tepeden.
Gözlerimle içtim mutluluk denizini,
Seyrederken uçurumun kenarýndaki ayak izini.
Kalbimin karanlýk ufkunu aydýnlatmaya,
Mutluluk, sevgi, kardeþlik kotrasýný,
Pupa yelken yollarken.
Baðýrmak, haykýrmak istiyorum artýk;
Dünya’nýn Everest’inden.
“Ey insanlar!..
Duygularýnýzýn þeytanýný öldürün,
Ýrini ile, kiniyle, kanýyla.
Çarpsýn kalplerimiz,
Mutluluk, sevgi, kardeþlik rüzgarlarýyla,
Hayattaki bir gerçeðini kavrayýnca.
hOça 6/08/1982
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.