biri denizi sevdi diye baþýna dert gelip uzamýþtý saçlarý
bahse girerim incir daha doðmamýþtý
aynada uzuyordu kollarý
söylemeye baþladýðý yer de yaðmur
akþama enginar dolmasý
vapura binerken masallarýný yakýyorlardý çaðýn
psikolojik dram ve sosyolojinin çilek kokulu çocuklarý
elinde tuttuðu bardaðý kýrdý
saçlarýný serdi yere incitmemek için fayanslarý
dördüncü kapýdan içeri daldýk
bir köpeðin yumuþacýk tüylerini ayaðýyla sevdi
onu çaldýðým yer de
sen gençlik haklarý
oturup düþünelim þimdi
hiçbir þey yemeden ve içmeden
bazen aç kalmanýn sýrrýnda kabuk vardýr
bilene sorduk, vahim bir örnek olabilirdik zayýf freud aldatýsýna
hükümetler de aþýk olabilir
koruyucular da naif paralý
olmasakta deryada o sorgulanan gerçek
ah kültür bekçisi çaydanlýk
düpedüz güçsüzken bildik
üretken deðiliz
insanýn cildi çürürken et baðlar
biraz çekilir kemik içine
kýsalýr dahasý
serbest kalmanýn üstelik artý bir tarafý da o kimlik parçasý
ben hiçbir þey görmedim
onun saçlarýyla açýldýk adalara
adalarý sevdiðini söyledi
inanmak hürriyetin ilk adýmý
sevdik, derken üzerimizde güneþ
altýmdaki sarý süsün inlemesine atladým maviliðe
dur dedi, daha çok erken ve incir doðmadý
hatalarýmý çarpýp önüme ada diye koymuþ olmasýnlar
sus dedi örttü eliyle dudaðýmý
bayram harçlýðýmý sakladýðým mavi ajandanýn ilk satýrýydý o
-man goes to sun
küçük bir kýlçýk parçasý takýldý parmaklarýna
ecelim olurda dönemezsek teðetle beni dedi
bütün suçlarý nasýl yýkabilirdim düþüpte patlamamýþ birine
beni düþün dedi, acemice düþün, nasýl düþünürsen düþün
bir çay koy, sen iç yerime
beni kemirirken lümpen balýklar, dedi
üzüm de severim
sus dedim, dudaklarýný örttüm
aðladýkça yükseldi deniz
bir çocuðun ayaklarý üzerinde durup boyunu yükseltmesindeki çaresizlik
bendim
resmini asmak için vapurlara bindim
yüzümde iki bin yýllýk aðrý büyüyordu
enine valsler türedi, sonra bizim oralarýn adetidir
kanýyla insanlar kýzlarý severler
itlerle dost olup sürdüm izini
bir bilge kuþun boku düþünce enseme
anladým, bulunmaz böyle çaresi
bir þeyler sakladýðýný söyle
içini açtýðý an yüzüme üfleyeceðin bir toz mesela
ne bilelim sen kaðýtaðrýlarýyla bir mandal gibi tam ortadan kýrýldýðýný
dal gibi
yapraðýn o gri damarý
bilmem baþka baþka þeyler
küstürdün dedi göðsümü, artýk akmýyor süt
aç kaldý bir dünya çoluk çocuk ve kedi
otuz yedi derecem de bükülü koþtum yataða
kapayýp gözlerimi
çektirdim saçlarýmý rüyadaki cadýya
kocaman gökyüzü evlerinin tepesinde parýldasýn
bir gün midyenin aðzýnda incir göndereceðim
çýlgýnlar gibi sevineceðiz, hiç olmadýðý kadar da mutlu
masal iþte
olduðu kadar