MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

HAYDARPAŞA GAR OTELI 7
Oğuz Can Hayali

HAYDARPAŞA GAR OTELI 7


ÝKÝNCÝ KAT

Hayal kurmak,
düþünebilmek Çocukca,
Verileni almak,
bakmadan Çýkarýna,
"Elde ne kalýr?" Uðruna.

Güzel Þey Çocuk olmak,
Karþýlýk beklemeden vermek,
Sevgiyi yitirmeden
Mutlu kalmak güzel Þey.

Rakkam kaçtýr, niye?
Gözyaþý niçin akar?
Kalbim neden hýzlý çarpar, Ayþe Kýzý görünce?
Ne kadar sever, ne kadar nefret eder, ne kadar baðýþlarýz?
Bu "Kadar"ýn Ölçüsü ne?
Fazla ve eksiklerimizle varýz.

Niçin Kavga eder Büyüklerimiz,
eþitçe paylaþmak varken Barýþý, biz?
Neyi Hesaplar, niçin kýskanýrýz?
Kim-kime karþý, kimin çýkarý ne?
Sevgiden ne anlarýz?

Hayal,
Anýlarý ve Yaþamý
Çocukca paylaþmak Sanatý.
Borç ödemek
Cam Kýrýklarý, Cigara Kaplarý, Resimli Kartlar ve Gazoz Kapaklarýyla,
Takas etmek
Misketle, Bilyayla, Topaçla,
yutup-yutulmak
yitirsek bile eksikle yetinmek, mutlu kalmak azla,
büyük Þey Çocuk olmak,
Hayal kurmak Çocukca.

ALÝYE’ NÝN HÝKAYESÝ;
haydarpaþa Garý,
Makinist Hidayet;
"- Þükür Allaha!" diyerek,
Kol çekip Buhar Kazanýndan Ýslim saldý.
Hepsini deðil, Vagon Kalörüfer Baðlantý Borularýný ýsýtacak kadar
Basýncý ayarladý,
artaný içinde kaldý.
Sabaha kadar donmasýn diye Borular,
Kömür attý Ocaða, üstünü azcýk ýslattý.

Sonra,
önü kara Meþin Deri,
kalýn Keten Ýþ Önlüðünü çözdü, çýkardý,
Kollarý uzun Amyant ateþ Eldivenlerinin yanýna astý
ve aldý Askýdaki
Zýmbalý-yuvar Kontrol Saatini.
Kömürcü, yani Ateþ Yardýmcýsý Muharrem
-ona sorarsan Makinist Asýstaný der-
Tuzla’ya gelmeden evvel
inmiþti,
yalnýzdý.

Her Zamanki gibi
Ana Gara vardýðýnda, durdurur Treni,
ama Pistonu Stop etmez,
Hareket Memurunun Düdüðünü bekler, inmez.
Þimendiferi takar geri Vitese,
Makas Lambalarýný, dur-geç Kollarýný
Kafasýný geri çevirerek
Direklerdeki Iþýklarý dikkatle kontrol ederek,
Hangar önü Bekleme Raylarýna varýr,
Büyük Ýngiliz Anahtarýný Eline alýr,
iner,
Þimendiferi çözer Vagondan,
biner,
çýkar Burnu Dikine Raydan,
Vagonlar Beklemede kalýr.
Bir-iki-üç-dört Manevra daha ileri-geri,
en Son Vagonun Baþýna varýr,
baðlar Þimendiferi. Perona döner geri,
Þimdi Þimendiferin Burnu Çýkýþtadýr,
Bundan sonrasý,
Sabah Vardiyasý,
Temizlikçilerin Ýþi.

Omuzuna astýðý Zýmbalý-Kontrol Saati ile,
girecektir her Vagonun Baðlantý Eklem Yerlerine, eðilerek.
Çözecektir Vagon Isýtma Borusunu bir El Hamlesiyle,
Kompartýmandan Isýyý kesecek,
baðlayacaktýr diðerine
-ki bu Ýþ yalnýzca Kýþa aittir-
Su donup Boruyu çatlatmasýn diye,
paralel baðlanýr Isý Borularý Birinden-diðerine.

Makinist Hidayet her Vagona girdiðinde,
Kapý yanýnda Zicire asýlý keskin-çentikli Anahtarý
- Her birinin Ucu kendine özel-
Saatine sokar-deler,
sonra Vagona girer.
Kontrol etmeye.

Ankara’dan beri
sanki bir Þey olacak gibi
hissediyordu kendini
Merak ve Dikkatle sürdü,
þimd yine
ayni gariplýk vardý içinde.
Kompartýmana girdi,
Kanepelerin birinin altýndan bir Hapþýrýk Sesi geldi.
Eðildi
uzun Eteklikli bir Kadýn Yere yatmýþ, saklanmýþ yada uyumuþtu belki;
"- Hey Bacým!"
Kýz dýþarý sýçradý;
"- N’olur b’þey yapma bana, Amca!"
Tövbe-tövbe
Makinist Hidayet Babasý yerinde,
Ayrýca Dindar ve Namuslu bir Adamdý;
"- Polise de verme..." diye yalvardý Kýz;
"- Sabaha kadar sabret..." aðlamaya baþladý.
"- Dur Kýzým Korkma! Bir Yolunu buluruz elbet."
Yolu yoktuki bu Ýþin.
Gerçeði Söylemek Gerekirse,
Ýþin Ýçinde Ýþten Kovulmakta vardý;
"- Peronda Ýnme!"
Köprü-Küprü
bir Vagondan diðerine geçerek
beni Takip et!"

Makinist Hidayet
birer-birer indi, çözdü-baðladý-bindi,
Kontrol saatini deldi,
ama kasten Vagonlara girmedi.
Yolda hep bu "Bir Yolunu" düþündü.
Son Vagona geldiler
Burada
yarýsý Yük ve Posta, diðer yarýsýnda;
Tuvalet, Paydos Yeri ve Personel Kabinleri var.
Makinist Odasýnýn önünde durdular.
Hidayet içeri yalnýz girdi;
"- Al giy þu benim Elbiseleri." diyerek çýktý Kabinden, Kýza verdi.

Her ikiside ayný Boylu,
Erkek gibi yüksek Omuzlu, uzun Boyunlu,
Yüzü geniþ Burunlu, kalýn Kaþlý olduðundan,
Pantolon-Ceket Kýza Týp-a-týp uyacaðýndan
Mesele yoktu;
"- Adýn ne senin?" diye sordu;
"- Hatice." Sesi geldi Kapý ardýndan;
"- Ben sana Ali diyeceðim."
"- Niçin?"
"- Ýþçi Yatakhanelerinin önünde Görevli Memur var, içeri Kadýn sokmazlar."
Ses kesildi;
"- Makinist Þapkamý giy ve altýna Saçlarýný topla!"
Hopla!
Þimdi Kapý Önündeki Görevli Bekçiye ne diyecekti?
Kýz dýþarý çýktý. Elbiselerini gülerek gösterdi;
"- Ali!" dedi,
birde Þaka Siperine Elinin ucuyla dokunarak Selam verdi.
Güldüler
ve Ýþçi Yatakhanelerinin önüne kadar konuþmadan geldiler.

"- Hayrola Hidayet Aða! Misafirimizde kim?"
"- Yeðenim!" Bu Yalaný Vagon Isý Borularýný çözerken düþünmüþtü;
"- Misafir Kaðýdý varmý?"
"- Ne Misafiri? Yanýmda çalýþacak. Ýþte Kaðýtlarý." Kaðýtlarý alýp-okurken;
"- Ali..." dedi Görevli kendi-kendine,
Þaþýrdý Hatice;
"- Nasýl uydurdu bu hýnzýr Herif bunca Yalaný?" diye düþündü;
"- Bunca Kaðýdý, bu kýsa Zamanda nerden buldu?"
"- Ali!" diye tekrarladý Memur, bu Sefer yüksek Sesle;
"- Cevap verde Yeðenim, bir an önce gidelim."
"- Evet..." diye Yalan söyledi, Hatice;
"- Ýþ Baþýn ay Sonunda..."
"- Hý..."
"- Ama Kaðýtlarýn arasýnda Ziyaretçi Ýznin yok!" Hidayet Sözünü kesti;
"- Býrak alla’sen! Yorgunum, Yarýn alýrýz Oðlum!" Onu Ýþe aldýran bu Hidayet Aða olduðundan,
Saygýsý vardý ona;
"- Olmaz!" diyecekti, vazgeçti. Uzattý Kaðýtlarý geri;
"- Ama Yarýn Sabah!"
"- Ýnþallah."

Nasýlsa Hidayet Yarýn Ýdareye gidecekti.
Gerçekten Kaðýtlar Baþka bir Ali’ye aitti.
-Gerçek diyorsam, Hayalde tabi-
Her Ýkisi
Ýkinci Kattaki Ýþçi Yatakhanesinin
213 Numaralý Odasýnýn önünde durdu.
Girdiler içeri,
Odada, iki Katlý bir Ranza,
Naylon Muþambalý bir Masa,
iki Sandalye, eski bir Dolap, Duvarda bir Tahta Raf, Kitap dolu.
Hatice, Ranzanýn Kenarýna, Hidayetin Yanýna oturdu.
Yorgun Bacaklarýný kýrýp, Yataða Yaydý,
Baþýný Hidayet’in Dizine koymuþtu;
"- Lütfen bana Ali’nin Hikayesini anlat." dedi.
Hikaye bittiðinde
Hatice çoktan
uyumuþtu.

Bir Müddet sonra;
"- Tak, tak!" Kapý vurulu
Rýfký girdi Odaya
"Hidayetin Köylüsü, Oda Arkadaþý ayný Zamanda-
"- Piþþþt!" dedi Hidayet,
Hatice’nin,
-þimdiden sonra Ali-
uyanmamasýna dikkat ederek
Yumruk Yaptýðý bir Elinin dýþarýda kalan Ýþaret Parmaðýný
dik olarak Dudaklarýna bastýrdý ve
ayný Eliyle Aliye’yi gösterdi.
"- Yeðenim..."
Rýfký biliyordu Ali’nin geleceðini, sustu;
"- Sen Yukarý Misafirhaneye git, orada uyu." diye fýsýldadý
"- Yarýn Sabah takas ederiz Yataklarý."

Haydarpaþa Garýnýn üçüncü Katý Misafir Lojmanlarý
Mühendis, Kalantorlar, Yabancýlar, yüksek dereceli Görevliler
ve Hanýmlý Ailelere özel.
-Ki bu üçüncü katý sonra Ziyaret edeceðiz-
Bu Köylü Rýfký’nýn Hikayesini orada bir güzel
dinliyeceðiz.

Aradan 35 Yýl geçmiþ,
Hidayet ve Hatice evlenmiþler, bir Kýz Çocuklarý olmuþ.
Bu Kýzda Evlenmiþ, onlardanda bir Aliye Kýz Dünyaya gelmiþ.
Þimdi
Hidayet Dede
Küçük Torunu 7 Yaþýndaki Aliye ile
El-Ele
Haydarpaþa Kültür ve Sanayi Fuarý’nýn
Ýkinci Kat Merdivenlerini çýkýyorlar.
Burasý Hayalinde eski Günlerin Ýþçi Yatakhanesi;
Duþlarý, Helalarý, Odalarý, Çift Katlý Ranzalarý, Yemek Salonu ve Mutfak...
deðiþmiþlerdir mutlak!

B i r i n c i B ö l ü m ü n S o n u
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.