Hani, eski þarkýlar vardýr; güftesi hüzün, bestesi hüzün... Bir bahâr akþamý der, Nereden sevdim ben o zâlim kadýný der, O þarkýlardan damlar yüreðime hep, akþam olurken... Bir garipliði vardýr gurbette gün batýmlarýnýn, Hani, pembe bulutlarýn eflâtuna, eflâtunlarýn mora çaldýðý demler, Hani, hasret kokar, buram buram yâr kokar. Hasreti, zâten gurbet yazmýþtýr alnýnýza, silinmez Eski þarkýlar düþer dilinize; yarým yarým, Gerisi hiç bilinmez...
Sen! ..Ey, sihrini çözemediðim efsunlu kadýn! .. Ýþte, o zaman O renk renk bulutlara tül gibi sarýnarak Akþamýn içinden bir masal perisi gibi çýkmalýsýn... Daralmýþ soluklarýma Umut gibi, sevdâ gibi, hayat gibi dolmalýsýn.
Gaipten, bir ud sesi inlerken kulaklarýmda Ve yüreðimde bir taþ plâk dönüp dururken Anladým; Sen, o eski þarkýlardaki kadýn olmalýsýn...
Ünal Beþkese
Sosyal Medyada Paylaşın:
ünal beşkese Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.