Bana her gün gülbahar gonca güller içinde,
her gonca gül doðar her gün seninle.
Adýn sevgi çiçeði olur, sen olmasan hayat durur.
Rengin kýrmýzý, üzerinden çið taneleri dökülür.
Masallarda anlatýlýyor, seni sevmeyen ölür.
Solup döküldü yapraklarý sevgi çiçeðimin,
Böyle geldi sonu yaþama sevincimin.
Ben Wallis Simpson’a aþkým için
tahtýný terketmiþ imparator Edward’ým.
Hiç bir hýrsý kaldýrmýyor yüreðim.
Karanlýk gecelere ýþýk tutmuyor gözlerim.
Sen gittin, ben kayboldum...
Bir gül yapraðýnda kokun kaldý
Aldý götürdü rüzgar.
Adresi olmayan yerlere gittin,
Bulutlar aðladý ardýndan.
Gözyaþlarý sel oldu.
Ben sustum, aðlayamadým.
Ýçime akýttým acýlarý,
Öfkemi haykýramadým.
Sana seni sevdiðimi,
sensiz bir hayat düþünemediðimi,
söylemeðe fýrsat bulamadým.
Beni yalnýzlýðýmla býrakýp da gitme,
ya da giderken beni de götür,
acýlar çoðalmasýn ardýnda, diyemedim.
Bakakaldým öylece kýrýk bir kalp ile...
Ah be sevgili,
Aklýmý aldýn, götürdün, aklým sende kaldý.
Akýlsýz baþýmla kala kaldým.
Öfkelendim, çýðlýklar attým, krizler geçirdim
Dizleri kanayan bir çocuðu dövdüm,
Annem beni dövdü, babam annemi öptü.
Bulamadým gittiðin yollarý, kayboldum
Þeytan aldý götürdü, satamadan getirdi.
Ormanlarý ben yaktým
Bir uçak düþürdüm yolcularýyla
Hey yok olasýca ben...
Yok olasýca hayat...
Yok olasýca yürek,
Yok ol!...
diyemedim...