Reşat Tepesi ( ÖYKÜ )
Parlak bir yaz günü aydýnlýðýnda þehrin iç açýcý manzarasýný, bazen sisli bir son bahar gününün
esrarýna bürünmüþ þehrin sararmýþ kasvetini, bazen de ayazýn kol gezdiði soðuk bir kýþ gününde yaðan karýn beyaza bürüdüðü manzarayý görüyordum. Günler aylarý, aylar yýllarý derken, iþim de tam kýrk yýlýmýn dün gibi geçtiðini fark ettim.
Bir yaz günüydü, ileri de bulunan parký süsleyen ulu çýnar
aðaçlarýnýn dað gibi heybetli görünüþüne Atatürk bulvarýna bakan beþinci kat da bulunan odamýn penceresinden bakarken geçmiþ günlerin hayaline daldý gözlerim.
………………
Mesleðimin sekizinci yýlýydý. Ýþ yerimden, Anadolu’nun çeþitli Ýllerinde sanayi kooperatif inþaatlarýnýn denetimi için
baðlý bulunduðumuz bakanlýða görevlendirilmiþtim. Bakanlýkta kýsa sürede amirlerime iþime ve arkadaþlarýma
alýþmýþtým. Zaman zaman devam eden taþradaki iþler için oluþturulan heyetle birlikte kontrollerde bulunuyordum.
Bir gün, ofisimde çalýþýrken kapým çalýndý. Giriniz komutum üzere orta boylarda, yirmi beþ otuz yaþlarýnda genç, hafiften kilolu kývýrcýk saçlý
esmer bir genç girdi. Mahcup ve tedirgin haliyle heyecanlý olduðu belli oluyordu. Tiz ses tonuyla, benimle görüþmek istediðini
ad ve soyadýmý söyleyerek sizmisiniz dedi. Benim dedim, oturmasý için karþýmdaki koltuðu gösterdim. Sanki emanet oturuyor gibiydi rahat olmasýný söyledim.
Efendim, ben iþ yerinize üç ay önce atandým. Siz burada görevli olduðunuz için odanýzý geçici olarak bana verdiler.
Hemþeri olduðumuzu söylediler, bu sebeple sizinle tanýþmak istedim dedi. Sempatik, düzgün birine benziyordu. Bünyan
ilçesinden, adýnýn Reþat Yýldýz olduðunu, ilk orta lise tahsilini Kayseri de tamamladýðýný söyledi.
..........................
Amerika’da mühendislik okudum. Vatani görevim için yurda döndüm. Askerliðimi ifa ettikten sonra, içimden
bir ses sakýn Amerika’ya dönme diyordu, bende dönmemeye karar verdim. Bir müddet özel sektörde çalýþtýktan sonra þirketinizin doðu fabrikalarýndan birine tayinen atandým. Þirkete ve iþe adaptasyon olmam için bir müddetliðine merkezde görevlendirilmeme karar verdiler. Sizi tanýdýðýma memnun oldum dedi. Þirkette odam da bulunan bana ait masa ve dolabýn anahtarýný kullanmasý için
ona verdim.
Aradan bir kaç yýl geçmiþ bakanlýkta görevim sona ermiþ asli görevime dönmüþtüm. Reþat zaman zaman bulunduðu doðu fabrikasýndan beni arayýp doðuya alýþamadýðýný söylüyordu. Tecrübe edinmesi için bunun bir fýrsat olduðunu bu fýrsatýn merkezde olmadýðýný
sabretmesini söylüyor, ikna etmeye çalýþýyordum. Seksen altý yýlý güz sonuna kadar taþra fabrikasýnda görevine devam etti. Bi ara Ankara’ya görevli geldiðinde, zor oldu ama zaman içerisinde iþime ve yöreye alýþtým, doðunun havasý bana iyi geldi, göz ve diðer rahatsýzlýklarým
azalarak saðlýðýma kavuþtum diyordu.
........................
Seksenaltý yýlý yatýrým programýnda bulunan üç fabrikanýn ihalesi yapýlmýþtý. Bu fabrikalarda kadrolu görevlendirilecek teknik ve idari personel mevcut fabrikalardan temin edilecekti. Bu görevlendirmeden Reþat da nasibini aldý. Batý da yapýlacak olan bu fabrikalardan birine tayini için makamýn onayüna sunulmuþtu. Akabinde tayinler yapýldý. Oysa Reþat doðuda kalmak, baþka bir fabrikaya gitmek istemiyordu. Tayini durdurmak
için çok uðraþtý ama baþaramadý. Sýzlanýyor, gözleri doluyor, hýrslanýyor buram buram terliyordu. Nasýl olur yahu
herkes doðudan batýya tayin olmak için torpil ararken, ben doðuda kalmak istiyorum, neden kabul etmiyorlar bu nasýl iþtir yahu
diyordu. Tayinini durdurmak için Makama çýktýðýný, Amerika’da kaybettiði saðlýðýný doðu da bulduðunu, ne olur beni batý ya göndermeyin efendim dediðini ama tayini durduramadýðýný söylüyordu. Olmadý anlatamadý bir türlü derdini. Mecburen hüzünle tayin olduðu fabrikasýna gitti.
Reþat esmer orta boylu birazcýk tombulca kumral, kývýrcýk saçlý hafiften alný
açýk, kalýn camlý gözlük kullanan sempatik ve sevimli bir meslekdaþýmdý. Tecrübesi ve
çalýþkanlýðýyla fabrikada sevilen biriydi. Þantiye de, kontrol ve denetim için bir hayli mühendis vardý.
Bir o kadar da yüklenici firmanýn teknik personeli bulunuyordu. Ne var ki, þantiyede iþi takip eden dýþ iþlere koþuþturulan Reþat dý. Kara yollarý, devlet Su iþleri, Þirket merkezi arasýnda mekik dokuyordu. Bir defasýnda merkeze geldiðinde, Reþat neden hep sen, býrak birazda diðerleri koþuþtursun diyordum. Yahu hemþerim, þantiye müdürü diðerlerini bu iþlere sokmak
istemiyor nedense diyordu. Sabahlarý odasýnda toplaþýyorlar. Benim zamaným olmuyor ki iþ hazýrlamaktan onlara katýlayým.
Dolayýsý ile bu iþler hep bana kalýyor yapamam diyemiyorum. Doðuda çalýþýrken turp gibiydim, burada tekrar saðlýðým bozuldu. Beni çalýþmak deðil de saðlýk sorunlarým mahvediyor. Vallahi haným da þikayetçi bu durumdan ama ne
yapabilirim ki. Diðer arkadaþlarýn gündüz iþ yerinde akþam evinde. Enayi tek sen misin, her iþe sen koþuyorsun. Buraya geldin
geleli evin yolunu unuttun diyor. Haným haklý olmasýna haklýda ne söyleyeyim bilmem ki diyordu.
...............................
Fabrika inþaatý tamamlandý ancak, su teminine esas isale hattý ve baðlantý detay iþleri kalmýþtý. Reþat
Ýsale hattý projeleri için DSÝ, þirket merkezi arasýnda gidip gelmekten sonunda olan oldu. O acý haber duyuldu. Reþat trafik kazasýnda hayatýný kaybetmiþti. Kazadan üç gün sonra öldüðü duyuldu. Þehirler arasý sefer yapan otobüs kaza
yapmýþ, ceketi ve çantasý otobüsün portföyünde olduðu için üzerinde kimlik çýkmamýþ cenazesi morga kaldýrýlmýþtý.
Eþyalar ayýklandýðýnda evrak çantasýnýn ona ait olduðu anlaþýlmýþ. Çanta açýldýðýnda içinden isale hattý projeleri ve kimliðinden o
olduðu tespit edilmiþ merkeze ve ailesine acý haber ulaþtýrýlmýþtý. Cenaze memleketinde defnedilirken þirket
merkezinden ben ve bir kaç kiþi haricinde kimse yoktu. Mütevazý cenaze töreniyle sessiz sedasýz topraða verildi. Geride
gözü yaþlý genç bir kadýn, yetim iki ufak çocuk kalmýþtý.
……………..
Ýþ arkadaþlarý Reþat’ý kýsa sürede unuttular, o yýl su baðlantýsý yapýldý. Fabrika iþletmeye hazýr hale geldi. Açýlýþa
þehrin ileri gelenleri ve bilumum zevat davet edildi. Kurbanlar kesildi, törenli þenlikler düzenlendi. Kürsüye çýkan
lacivert takým ipek kravatlý bir zevat yakýn gözlüðünü taktý elindeki kaðýdý uzun uzun keyifle okudu ve son
cümlesinde;
“ Fabrikamýzýn programa alýnmasýnda büyük emeði geçen þehrimizin medarý iftiharý mebusumuz, Sn Bahtý
Daðýtaþlý’nýn ismini Fabrikamýz ismi olarak anýlmasý makamca uygun görülmüþtür þehrimize hayýrlý olsun" dedi.
Orada bulunanlarýn alkýþ ve ýslýk sesleri karþý tepelerden aksedip geri dönerek görmez duymazlarýn kulaklarýný
çýnlattý. O anda orada bulunan bazý akli selim düþünenlerin akýllarýna, Samsun Çarþamba ilçesinde yapýmý devam
ederken görev baþýnda þehit düþen Hasan ve Suat Uðurlu çiftinin ardýndan yine görev baþýnda þehit düþen Reþat
geldi akýllarýna. Üçünü ve diðer görev baþýnda þehit düþenleri rahmetle andýlar.
.......................
Sanki bir an Törende bulunan kalabalýðýn arasýndan sýyrýlarak gelen kývýrcýk saçlý kemik çerçeveli gözlüðü
altýndan akan terine aldýrmadan projeleri imzalattým artýk suyu baðlayabiliriz efendim dedi. Dondu kaldý zira
kalabalýk o zevatý tebrik ediyordu. Hüzünle tebessüm arasý akan alýn terine karýþan tuzlu göz yaþlarýný silerken, ben
buradayým bir yere gitmedim niye beni görmüyorlar diyordu.
…………….
Tamamlanarak hizmete alýnan isale hattýnýn baðlandýðý tepede bulunan terfi havuzunun yýllar sonra sorun yaratmýþ
yerinde görmem çözüm bulmak için görevlendirilmiþtim. Fabrikaya intikalimde mutat ziyaret ve görüþmelerimi
yaptýktan sonra, orada görevli yeni
mezun mühendisle terfi havuzuna gitmek için yola çýktýk. Terfi havuzuna giden taþlý yola ve terfi havuzuna, törenden
sonra ahtý vefa olarak sevenleri onun adýný vermiþ olduklarýný gördüm. Zamanla paslanan yön levhanýn üzerin de
“Reþat Yýldýz Tepesine Gider” yazýyordu. Ýçim burkuldu o an gözlerim doldu. Gün batýmýna yakýn tepeye vardýðýmýzda
havuzun ortasýnda çelik putreller üzerine oturtulmuþ kamelyada Reþat sanki gün batýmý kahvesini yudumlarken
görür gibi oldum. Her zaman olduðu gibi gülümsüyordu” Yahu hemþehrim
þu an ki görevlilerden hiç biri beni tanýmýyor, kim bu Reþat Yýldýz diyorlar. Geçenlerde
iþletme müdürü idare amirine, yol üzerinde bulunan yön levhasýný havuz
tanýtým levhasýný sökün. Ýsimleri deðiþecek.
Belediye Baþkanýna söz verildi fabrika müdürümüze bilahare isim bildirecek öðrenince size bildiririm. Ýsmi öðrenince
sipariþ açar yazdýrýrsýn tamam mý dedi. Hemþehrim doðrusunu sorarsan vallahi üzülmedim. Havuz her ne kadar
Hasan Uðurlu Barajý kadar büyük
deðilse de bu güne kadar Reþat Yýldýz Havuzu olarak anýldý. Üzerinde bulunduðum tepe her
ne kadar Palandöken daðý deðilse de, Reþat Yýldýz tepesi olarak anýldý. Günün ömrü
batana kadarmýþ, buna da þükür." diyor gibiydi.
...........................
Yanýmda bana refakat eden genç mühendis, neden bu kadar uzun uzun
kamelyaya daldýnýz diye sordu. Diyemedim, desem de ne anlardý ki. Onun derdi
Tepede bulunan havuzun su kaçaðýna nasýl çözüm bulunacaðý nasýl izole edileceðiydi. mcicek 05.09.2013
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.