göð(s)üme gelip konan þu kuþ
anlatýyor bana her þeyi
“bir ayrýlýðý, bir yoksulluðu, bir ölümü”
bu sabah çiy düþtü Ýstanbul’a ve umutlarýma
bir geliþine, bin gidiþi yol etti gene gözlerim
sen sandýn ki zordur ölmek
ölüp de kurtulmak kolaydýr oysa
bilemedin ki en büyük acýdýr yaþamak
bir bavul dolusu yükün var
alýp da gitmek kolaydýr sandýn
bilemedin ki asýl yük omuzlarýndadýr varlýðýnýn
geceden izmarit dolu bir küllük kalmýþ masada
radyoda kürdili hicazkar bir þarký
yürekte sevda kalmýþ yarým
bir adam kalmýþ eksik
bir de kadýn kalmýþ yarým
tamamýný arar gibi her þey ama
aslýnda hiçbir þey her þey
sen sandýn ki bitersen
gider bu sevda baþýndan
oysa bütün gidiþler bitiþlere kuruluydu
kadraný bozuk bir saat gibi
git-geller arenasýnda
yaðlý bir urganý geçirip sevdiðinin boynuna
tekmelemek ayaklarýnýn altýndaki sandalyeyi
kurtarýr herkesi
bitirir bu aþký sandýn
þu göð(s)üme gelip konan garip kuþ
her þeyi anlatýyor bana
kanadýnýn kýrýklýðýný hayatýn
uçmasý gerektiðini aþkýn
en büyük yoksulluðun yoksunluk olduðunu
ve en büyük ölümün yaþamak olduðunu!
göð(s)üme karlar yaðýyor sevdiðim!
11.03.2015/Sev_tap