bu böyledir hep
yollar uzar da uzar önünde
kýsalýr ömrün
bitmez adýmlarýn
tükürürsün rüzgara karþý
yapýþýr yüzüne kendi zehrin
þu köþedeki hýrsýz kedi bile
mutludur senden çok sorsan
aðzýndaki kýyýntýsýyla
ey yaðmur nereye yaðýyorsun
bunca kuraklýðýný gönlümün
neden gidermiyorsun
ey güneþ kime doðuyorsun
neden bir parça da aydýnlanmýyor benim yüzüm?
böyledir hep bu
sorar dururuz lüzumsuz!
ve sorgusunda kayboluruz
kendi zifiri döngümüzün
oysa basittir aynaya bakmak
bakarken, sýrlý tarafýna akmak
küçük bir çocuk baðdaþ kurmuþ oturmuþtur
önünde misketleri, bebekleri, topaçlarý
bir gülseniz
gülecektir o da size
hiç beklentisiz ve koþulsuz
tanrýlarý var kötülerin
bizimse sadece Allah korkumuz
vicdanýmýzda büyütüp
orada uyuttuðumuz
diþlerinin arasýna sýkýþmýþ hayatýn masumluðumuz
kirlendim çok, kirlendik!
kýrk tas su da arýndýrmýyor ruhumuzu
kibrimizin gözü kör
sevgilerimiz kýzýl bir nehre akýp karýþýyor
yazmazsam nefes alamayacaðým
yazmazsam boðulacaðým
yazmazsam öleceðim
-yaz o zaman Allah belaný versin!
çok ne demek biliyor musun ey yar
ya özlemek?
yazdýkça çoðalan
ve büyüyen bir sýzýyým
beni okuyan herkese b’ulaþýyorum!
karanfil kokusu bu…
07.03.2015/Sev_tap