Þeytan kaprislerinden terkedilen devrik masallardan on oktavlý sessizlikle en çok kadýnlarýn ve aðaçlarýn köklerine dökülen zehri þiirlerle uyandým her þafak
sordum saçlarýnýz neresinde gecenin- örgüsüne bulutlarýn sarýldýðý o ýslak ýssýzlýk ne çok tuz birikmiþ öz yaþlarýnýza mavisinde her kýrýlan kirpiklerinizde denizken devinen daraðacý þimdi hangi yaðmurunuza aðlanacak siyah kefenli ritüellerle...
Ey rüzgarýn kumla büyüttüðü Sefenks yüzlü uðultulardan- antik kýlýcýn kýnýnda saklanan gölge satanlar bütün dünyanýn özeti sadakatla öpülen avuç içidir bir kadýnýn...
Ýþte her nefeste bir derviþ ayini uzanýp yatan ýhlamur kokulu bir sözcüðün yanýna ýslak bir pencereden bakmak dört mandala satýlan ehveni þer bir lacivert geceye...
Adýmý aklýnda tut üçe kadar sayacaðým her gün biraz daha mukedderad biraz daha muamma
En çok ruhumun köküne ine bildim orda mazereti ki toe topraktan ateþe döne döne Zerdüþü zer
Ýçime dökülen siyanüre aldýrma kalbi sabit bir meleðe emanet þehadetim
Sonra düþ gezgini beynimde çýplak ütopyadan geriye bir mezar dolusu hafýza kalýr
Sen þimdi unut bunlarý sabah uyandýðýnda öp ki sesinden bir martýnýn kendi suretine pike yapmasýn sýð sularda...
... CC_
Sosyal Medyada Paylaşın:
Cumali Çorbacı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.