san/ki...
sanki hiç kimsenin yaþamadýðý bir acý
sanki güftesi çalýnmýþ hüzünlü bir þarký
sýkýþtýrmýþ soluðumu iki nota arasýna
bürümcük bir fulara benziyor ruhum
týpký urgan gibi dayanmýþ gýrtlaðýma
sanki kurtulmak imkansýz
öyle belalý
aklýmda gülüþünü kaybetmiþ bir nalbant
sanki ölüme sevdalý
zorladým kapýsýnýn paslý kilidini
sanki kapkara bir masalýn kahramaný
dokunmadý ellerime
yeminliydi elleri
kýrpýk kýrpýk oldu belleðim
kaybettim muhayyilemi
o günden sonra
gözlerimde hüzünler öbeklendi
gün ýþýðý sýzmaz oldu kuytularýma
daha bir yol aldý içime karanlýklar
sanki bir damla güneþ düþse
geçecek içimdeki çýngýraklý acýlar!
Nermin Erol.