meçhul güz yangýnýnýn tam da ortasýndayým
yaktýðýn son kibrit mi tutuþturdu saçýmý
bilmiyorum… yalnýzca an’ýn oltasýndayým
tutunsam öleceðim söyle ölmek acý mý
defalarca dirilip tekrar tekrar gömülmek
kanserli ruhu her gün d/okumak ilmek ilmek
tutunsam öleceðim söyle ölmek acý mý
gözlerinde unutmuþum yaþam ilacýmý
bugün simitçi yoktu yalnýzlar sokaðýnýn
köþe baþý öksüzdü, hayatsýz, sedasýzdý
bugün yýldönümüydü mutluluk yasaðýnýn
rüzgârýn naðmeleri ruhsuzdu, edasýzdý
bastýkça üzerine yýkýldý kaldýrýmlar
yaðmur boþaldý birden ve düþtü yýldýrýmlar
rüzgarýn naðmeleri ruhsuzdu, edasýzdý
savrulurken yapraklar kalbe gözyaþým sýzdý
dün gölgeler asýlmýþ bulutlarýn kalbine
duydun mu?..iþte ondan bu belirsiz yaðmurlar
ondan korkak þimþekler, ondan kapalý sine…
kýrk günlük bir matemde þehirler, evler, surlar…
korkuyorum…bu siyah, bu karanlýk, bu acý
sürecek ebediyen ruhumdaki bu sancý
kýrk günlük bir matemde þehirler, evler, surlar…
üzülme be sevgilim onlar çare bulurlar…
bir durak var göðsümde hancý yolcu uðramaz
terk edilmiþ hüzünler meçhulde nöbet tutar
ah bir gelse bir gelse…biliyorum, duramaz
aðýr gelir gözlerim dibe battýkça batar
“ son gülüþün var mý” diye soran bir celladýn
sesini duysam ki gamzeme gömülür adýn
aðýr gelir gözlerim dibe battýkça batar
saðýr bilir sözlerim… hibe… attýkça atar
Seda YÜKLER
Ocak/2015