O KİM Dİ? ( 99 MISRADA NAAT )

O KÝM DÝ?

(99 Mýsrada Naat)

Dengeler deðiþiyor, oynuyor yer yerinden
Saadetin sultaný geçerken üzerinden
Zaman ve mekân þaþkýn, misafiri olduðu
O kimdi, nefesiyle cihanýn can bulduðu?

Anlat keþiþ Natura, anlat onlara þimdi
‘Ýþte bu son Peygamber’ dediðin O genç kimdi?

Zemheri yataðýnda bahar kundaklayan kim?
En karanlýk bir çaðý aklayýp paklayan kim?
Ondan önce kim derdi, maðlup olacak kibir?
Kim anlayabilirdi yaratan bir, yolu bir?
O kimdi hak adýna batýla karþý duran?
O kimdi cehaletin sýrtýný yere vuran?
Ondan sonra âlemin en adili Ömer’di
Ondan önce kýzýný diri diri gömerdi
En kanlý bakýþlarý tebessümle kim yendi?
O kimdi meleklerin kýskandýðý efendi?
Tüm küfrü kurban edip Kâbe’nin tek taþýna
Sanem’in sarayýný yýkan kimdi baþýna?
Hani Lat, nerde Uzza kaldý mý devrilmeyen?
O kimdi kaldýrýnca eli boþ çevrilmeyen?

Yýllar önce söylerdi, sorsalar Bahira’ya
O kimdi, kýrk yaþýnda nur yaðdýrdý Hira’ya?

Bir ilahi devrimdi ancak anlayan anlar
‘O büyücü’ diyordu onu anlamayanlar
Hani O bir yalancý, yaptýklarý yalandý
Ordu kimin elinden Tebük’te suya kandý?
Kimin için dillendi zehirle piþmiþ koyun?
Kimin için bozuldu Hayber’de hain oyun?
O kimdi, dokununca dillendiriyor taþý?
Dokununca diniyor Hannane’nin gözyaþý
Ayrý ayrý dururken ayýn iki yakasý
Onlar ‘týlsým’ diyordu, Þakkul-kamer vakasý
Hani balýk gölündü, hani güneþ çölündü
Kimin inayetiyle ay ikiye bölündü?
Þahit Mescid-i Haram, þahit Mescid-i Aksa
Keramet isteyenler görecek dönüp baksa
Görecekler O kimdi gökleri saya saya
Cebrail eþliðinde çýkan kimdi semaya
Âlemler arasýnda sýnýrlarý kaldýran
Kimdi peygamberlere gökte namaz kýldýran?
Öylesi bir Miraca daveti alan kimdi?
Rabbiyle arasýnda bir perde kalan kimdi?
Yedi kat gökten alýp hakikatin nurunu
Kim getirdi insana, insanlýk onurunu?

Sendin, sendin O sendin hakikat þelalesi
Sendin hakkýn kalesi, sendin güneþ halesi
Sendin, sendin O sendin Allah’ýn sevgilisi
Kâinatýn varoluþ ruhunun ta kendisi
O sendin ey sevgili, iki cihan sultaný
Cebrail’in can dostu, vahinin son vataný
Sen ölümsüz baharýn zuhur ettiði tansýn
Uyananlar uyansýn uyanmayanlar yansýn
Baharý kucaklýyor adým attýðýn diyar
Ayaðýna sývanan kumlar nasýl bahtiyar
Bir bir yýkamaktalar geçtikleri çaðlarý
Cemalin düþtüðünde çözülen buz daðlarý
O sendin hak adýna yürüdükçe ileri
Öz be öz vatanýnda muhacir ettikleri
Deðil mi ki dünyada yaþýyordun gurbeti
Bu mukaddes davanýn elemi gül þerbeti
Meþaggat, saadetin sütannesi olurmuþ
Her vuslat bir çilede anlamýný bulurmuþ
Zulme ne sýrt çevirdin ne kahrýna eðildin
Taþlasýn Taif’liler artýk yalnýz deðildin
Ali, Ebubekir’den Hamza, Misab, Cafer’e
Þehadet getiriyor göðsünü gere gere
Sa’d bin Ebi Vakkas’dan, Üveys, Ammar, Bilal’e
Her isim hak adýna kazanýlmýþ bir kale
Vakýd, Zeyd Bin Harise, Habbab, Zübeyr Bin Avvam
Her biri haykýrýyor, ‘iþte bu benim davam’
Hatice’den Ömer’e goncalar kýrký buldu
Onlar cennet çiçeði onlar adanmýþ kuldu
Gerçeði ilk görenler, ardýndan ilk gelenler
Güneþe yürüyorlar çöldeki kardelenler
Yürürler, her adýmýn alný mermer duvardýr
Yürürler, her bedelin açtýðý bir yol vardýr
Her bedel kâinatýn yeniden fethine denk
Her bedel sonsuzlukta ritmi yükselen ahenk

Ve sendin ey Sevgili, pervane olduklarý
Hakikat pýnarýydý yandýkça bulduklarý
Siteminde azap var, tebessümünde sefa
Sen Ahmed-i Mahmud’sun sen Muhammed Mustafa

Asr-ý saadet kaldý geçtiðin çaðýn adý
Hiçbir çað o manayý bulmadý, bulamadý
Yar belledi ümmetin, ‘Habibim’ dedi Mabud
Boþ dönmeyen el senin, senin makam-ý Mahmud
Beþeriyet içinde en mukaddes beþersin
Tebessüm et ya Resul, kuru dallar yeþersin
Ne Veysel Garani’yiz ne Eyyüb El Ensari
Merhametine muhtaç gönüllerin hisarý
Mühürlendi yürekler benlik fethine muhtaç
Mekke’nin kapýsýný açtýðýn ihsanla aç
Muhacirin olalým ey en Sevgili ensar
Kuruduk, ‘Hannane’yi’ sardýðýn þefkatle sar
Abdullah’ýn yetimi, Amine’nin öksüzü
Himmet et gün görsün yer, güneþ görsün gökyüzü
Duana sýðýnýrýz kendimizden, kendimiz
Þefaat Efendimiz daðýlmadan bendimiz
Þefaat Efendimiz, þefaat efendimiz…

Þefik Tiryaki

Natura: Peygamber efendimiz 25 yaþlarýnda iken onu tanýyýp son peygamber olduðunu haber veren keþiþ.
Bahira: peygamber efendimiz henüz 11 yaþýnda iken ondaki ayrýcalýklarý fark edip onun son peygamber olduðu haberini veren bilge Hýristiyan.
Lat: Ýslamiyet’ten önce Kâbe’deki en büyük putlardan biri
Uzza: Ýslamiyet’ten önce Kâbe’deki en büyük putlardan bir baþkasý
Hannane: Mescid-i nebevide bulanan kuru hurma kütüðü. Minber yapýlmadan önce Resulullah o kütüðe yaslanarak hutbe okurdu, o kütüðe “Hannane” denirdi. Minber yapýldýktan sonra Peygamber efendimiz minderde hutbe okumaya baþladýðýnda o kütük aðlamaya baþladý ve bu orada bulunan sahabeler tarafýndan da duyuldu. Bunun üzerine peygamber efendimiz Hannane’nin yanýna giderek ona sarýldý ve teselli etti bunun üzerine hannane’nin aðlamasý durdu. Peygamber efendimiz buyurdu ki; böyle yapmasam kýyamete kadar aðlamaya devam edecekti.

MÜBAREK MEVLÝT KANDÝLÝNÝN BAÞTA ÜLKEM VE ÝSLAM ALEMÝ OLMAK ÜZERE BÜTÜN YARATILMIÞLAR ÝÇÝN HAYIRLARA VESÝLE OLMASI TEMENNÝLERÝMLE.










Sosyal Medyada Paylaşın: