Hasan bilmiyor Hasan’ýn güzel bir kasabasý bir de kendi bir babasý üç ablasý annesi de vardý baba tüccardý Ýstanbul’a mal almaya giderdi küçük þirin tuhafiye dükkanýna a dan z ye her bi þey olduðu gibi top top Patiska’lar kýzlara çeyiz için Kanaviçeler Basmalar Pazenler de satardý Hasan’ý babasý bir gittiðinde Ýstanbul’a -gel dedi Hasan’a hadi seni de götüreyim Hasan gitti Hasan deniz gördü çok mutluydu döndüðünde kasabasýna artýk yatýp kalkýp deniz sayýklýyordu rüyalarýnda düþlerinde oyunlarýnda hep deniz ilk defa Kaðýt’tan kayýk yaptý sonra el becerisi geliþtikçe tahtadan bir sandal yelkenli bile yaptý Hasan’ýn düþü oldum ben de kasabasýna bir küçük deniz zaman zaman dalgalanýr sarhoþ deniz olur yalpalardým vurup kýyýya gözyaþlarým köpük olurdu ak buluþur kumlarla yýkardým taþlarý Hasan denize taþ sektirsin diyerekten Hasan þimdi denizci uzak denizlere seferleri var üstelik makine mühendisi her bir þeyden anlar Bahriyeli Hasan’a beyazlar çok yakýþtý beni sorarsanýz denizin dibinde çürümeye yüz tutmuþ paslý batýk bir gemiyim artýk Hasan bilse gelir beni bulur tamir eder kýrýk kalbimi Hasan bilmiyor
Yüksel Nimet Apel
16/Temmuz/2012/Pazartesi/Bodrum
Sosyal Medyada Paylaşın:
yukapel Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.