Kızıl Ris
Sobasý olmayan evin üzerine serilen köy
Ve omuzlarýna kadar çektiðin kor,
Ben diye baþlayan bu öykünün yaðmurudur.
Yataðýmýn derdinin yaný sýra
Saksafonlarýn ve vurgularýn hücumuna maruz kalan
Yerden aldýðým nefreti göklerde eriten
Uzun yollu karanlýk sahneleri.
Ýþte ben tam da taþlarýn etime battýðý
Týrnak uçlarýmý balçýklarýn sývadýðý kadar
Yataðan bir yumrunun kapladýðý yer kadar
Acizim ve öfkelendiriyor heykeller,
Güne doðmuþ sözlerinin tortularý.
Tek olmak yetmiyor sana karþý
Kahverenginin aðýrlýðýna karþýlýk
Hiçbir deðerin kýratý yetmiyor.
Hiçbir tonun düzeliði kýzýl kadar yalýn deðil
Ve eðer,
Kendimi sana yakýþtýracak kadar kahramansam
Gözümün aldýðýna tedirginlik olmadan
Ölmeyi de bilmeliyim.
Eski plaklar kadar sevecen deðilim
Aþinayým kendi umarsýzlýðýma.
Çünkü nostalji bürünmüþse eðer saçlarýna
Ölmesem dahi kendimi suçlu ilan edebilirim.
Bahattin BERKDÝNÇ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.