çok kadim zamanlarda benim bir tahta atým vardý benim tahta atým varken dört nala koþardý tarihin yaralarýný sarmak için ve ezberletmek için adiyat suresini maden iþçilerinin öle öle bulandýðý havzalara susa susa baktýðým kadýnlarýn yüzleri nasýl da yaralýydý beyaz leçekleri eprimiþ yürekleri nasýl da paramparça..
bu kadar çok ölenin bu kadar çok aðlayaný olur mu olur elbette kendi çocuðunun cesedine baktýðý gibi yaralý her türküye kabuk baðlayan anneler dünyanýn en derin mezarýna inip tanrýsý gelip ayaklarýnýn altýna cenneti serinceye dek uçsuz bucaksýz gözyaþlarý dökmeli yoksa neye yarar benim tahta atým varsýn olmasýn ne çýkar..
efsanelerden çok önce benim tahta atým varken bir asam vardý benim bir asam varken þavkýyýp çöllerde hançer gibi kesip dalgalarýný kýzýldenizin yani varken benim bir asam hiç mavi serinliklere çýkmamýþ acýlarýn sancýyan yüreklerin aðlayan annelerin kuþatýlan surlarýn ifþa edilen sýrlarýn kimsesi var mýydý sahi bu kadar çok yalnýz olanýn bu kadar çok kimsesi olur muydu olmaz tabi ki olmasýn benim de bir asam tahta bir atým olmasýn anneler bu kadar çok aðlarken neye yarar ki..
Sosyal Medyada Paylaşın:
Rampaların Ustası Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.