aðaçlar öldü
en çok da zeytinler
güneþi perdeledi ay
yaðmurlar delirdi
delirdi yaðmurlar
bulutlar suçsuz
ayaklarý madene takýlan kuþlarda
hepimiz biliyoruz tanrýsýz çoðalanlarý
ve sobalarda yanan ateþin buzdan soðuðunu
taþlar göðün ucunu deldi, gökyüzü bile parsellendi
ormanlar bir dal kadar
uçurum uluyan aðýzlarýn kirli sakýzý, insan yazgýsý
asma salkýmlý pekmez kokan bahçeler
toprak evlerin güneþ tutan sýcak avlusu
ocakta tezek, patikalarda köy þenliði
komþunun komþuya kül uzattýðý günler
uçtu gitti
göçmen kuþlar gibi
hayat tatsýz tuzsuz bir ýrmak
sürükleniyoruz ucundan yapraklar misali
elimizde avucumuzda üflesek bir tutam hava
kart zengini,sömürü fakiri
aðaçlar öldü
en çok da zeytinler
zeytin dediðin caným, bin yýllýk bereket
bir dalýna tutunup, bin yýllýk aðlayasým var
duyduk!
duymadýk! demeyin
þimdiki saraylar bin odalý
güneþin parýltýsýný kýskandýrýr þatavatlarý
kristal avizeler, aynalý salonlar, altýndan döþekler, elmastan yastýklar
akýllarý dumur, gören gözleri âmâ-
eder- þýkýr… þýkýr… karanlýk
öðrendiðimiz
tüm yollar ikiye ayrýlýr
biri yoksulluk diðeri zenginlik
biri alýn teri, diðeri haksýz kazanç
kýzýlcýk akþamlarýnda, karga çýðlýklarý
zihinlerde kasýrga kargaþasý
uyuyamaz çocuklar
çocuklar uyuyamaz
sokaklara düþtü
sonbaharýn ilk kýþ heyecaný
bacalarda tüten ölüm ateþi
ecelin dokunduðu evler, bir göz oda
çýplak sofa, çamurdan döþek, açlýktan nefes
bütün gazeteler bir felaketi
daha sonra bir felaketi, ardý arkasý gelen
felaketleri…
veeee
evet uzatmalý -ve-
bir rüyayý da yazdýlar
bin odalý saraylarýn, rüyalara uzanan ýþýltýlý dünyasýný
aklýmýzda sonuç alýnamayan binlerce soru
anladýk ki- içine tükürdüðümüz dünyanýn
bir yaný ateþ, bir yaný gül
aðaçlar öldü
en çok da zeytinler
tanrý çýkmazýnda yaþam
yaðmurlar delirdi
delirdi yaðmurlar…
ayþe uçar
11-11-2014