ne þimþek çakardý
ne de yaðardý yaðmur
gök gürlemeden
köpürürdü koca þehir
her gece
dilinirdi anlamsýz akan nehirlere
bin bir acýyla yazdýðý heceleri silinirdi
direnirdi
esir deðildi
olamazdý da
içtiði köpükler
içinde dilenirdi
aðýrdý
aðlar içten içe
iyiden iyiye aðýrlaþýrdý
geçemezdi üstünden aðýrlýðýndan fazlasý
deniz gibi dengesizce
cýlýz bir nehrim üstüne kurulmuþtu
saðlamdý ayaklarý...
kendi gibi en az on adamý omuzlardý
adam gibi görünen adamlar
sýrtýndan geçtiðinden
kamburlaþmýþtý
göðün þiddetiyle
gözlerinden boþaldý
geçitti
unuttu üstünden geçenleri
çözüldü dizlerinin baðý
dizgin deðildi at aðýzlarda
dizginsiz nehirlerin üstüne yýkýldý
gürledi gökleri
kýrbaçlar gibi þakladý çýplak anlýnda yýldýrýmlar
taþtý yaðmurlarý
umutlarý kurumuþtu
köpüremedi
akmadý
yüzmeyi bilmiyordu
gücüde yoktu yüzecek
dizginleyemedi yüreðini
boðdu beyaz köpükler
aðladý kara gözleri
mavi köprüyü kuran adam
ölmüþtü