mavinin rengini sordum düş yorumcusu bir şaire ’’mavi zaten bir renk’’ dedi ’’ama sen şair değilsin’’ dedim bir şair maviye nasıl renk derdi ki
içimde dünden kalma bir ekmeğin dışlanmışlığı içimde hiç kullanılmamış bir havlu kenarının kimsesizliği içimde ölü bir çeyiz içimde mavinin renk olma ihtimaline karşı biriken isyanım tüm ihtimallerini kurşun kalemle öldürmüş bir şair; içim sanki maviyim sanki tükendim
hiç tanımadığım bir şair hiç başlamadığım bir şiiri böyle tüketti oysa sokak sokak gezip anlatacaktım onun kirpiklerini hecelere bölünmüş bir kitap cümlesi gibi sık ve zor anlaşılan simsiyah kirpiklerini belki de güneşi yazacaktım onun gözbebeklerine ama maviyi küçümsedi kirpiklerini ve tüm sokakları tüketti
ah benim bu alıngan içim ah benim gezemeden bitirilmiş sokaklarım ben bir şair sevdim ama maviyi daha çok sevdim
hiç tanımadığımız insanlar böyle bölebilir mi cümleleri güneşin yazı olma ihtimaline karşılık kış, yaza küsebilir mi veya küçümsenebilir mi benim gözümde büyüyen mavi mavi ve sokaklar tüketilebilir mi
sevmenin rengini sordum düş yorumcusu bir şaire ’’mavi’’ dedi hissimin tüm sokaklarında koştum çocuk gibi ’’sen şairsin’’ dedim
ben bir şair sevdim sonra bir daha sevdim
Sosyal Medyada Paylaşın:
bü$ra Åiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.