bir yaraya zehrevan oldu sonra içimiz
iyileþtikçe kaþýnan, kaþýndýkça kana’yan..
Birazdan söner yaktýðýmýz tüm mumlar
kavuþur karanlýða aydýnlýklarýmýz
el basarýz Kur’ân’a
yeminler eder
dilekler tutarýz Tellibaba da
birazdan söyleriz gerçeði yalanlarýmýza
sýkýlma..
gözlerinde dünyayý
yüreðinde huzur bulduklarýmýzý görmezden gelip
umut daðýtan sözleri karalarýz
silgiler kiraz kokmaz artýk
is kokar, pis kokar
tüketiriz bir hamlede oksijeni
solar saksýsýnda begonyalar
birazdan söner denizlerin feneri
hayata açtýðýmýz tüm gemiler alabora
yelkenler batýrýrýz mavi sulara
gökyüzüde kurtarmaz bizi artýk
az sonra kavuþuruz bataklýða
korkma
’Kýzgýnlýk gürültülüdür
kýrgýnlýk ne kadar da sessiz’ demiþ üstad
gürültümüzde biter, sessizlikte çoðalýrýz
binlerce insan anlaþýlmayý beklerken
binlerce insan yalnýz kalýrýz
üzülme, ölüm var demiþtim iyi ki
bitecek çile bak gör!
söner birazdan gözlerimizin de feri
bir çýrpýda kefenler iklimlerimizi kýyâmet
alýmlýca
sýradaki þarkýyý gidenlere
sonra ki duâyý kalanlara okur
münzevi çýðlýklar fýsýldarýz ölümün kulaðýna
zeyl edip acýya umutlarý
yahut kýrýp dileklerinden aðaçlarý
fon içer, þiirle sarhoþ oluruz
sýzarýz bir sayfaya fütursuz
eylülü sarýya kefenler, ekim dikeriz topraða
kasýma tutulur aklýmýz heyhât
ve aralýktan bakarýz yangýnlarýmýza
aðlamayýn yarýmlara
anlayýn artýk n’olur
daðlanmayýn yaralara ketum
keza yakýþmaz aðlamak bir kula boþuna
aðlayacaksanýz kendinize aðlayýn
hâlinize, sizi batýran cesaretinize
asiliðine ve de esaretinize
bir de son tavsiyem size
yazýlanlar kaderdi ya hep
bu defa öyle demeyin, kurgu deyin
uydurmuþ þu öðle vaktileyin
ama kader demeyin
kötü þiir süsü verin, becerememiþ yazmayý
karýþtýrmýþ kâfiyeleri deyip
geçin gidin dizelerin kenarýndan
okumayýn, öteleyin
ki sözlerime ses olacak güç yok dilimde
anlatacak kelime âhvalimi
ne sayarsanýz öyle çýksýn hesabýnýzýn sonu
bir zamanlar vardý deyin
þimdi yokluðun ütopyasýnda berdüþ
ve deyin ki
önce sevdiðine
sonrada annesine götürüyor onu izâfi yollar
ürkütmeyin..