Nedim’in þiirinde, Dede’nin bestesinde, Mehterin gümbür gümbür baðýran er sesinde, Bektâþi’nin ’Huu’sunda, Mevlevî nefesinde Bu mûsikiyi söyler kaç yüzyýldýr aðýzlar.
Topraðýma, suyuma sinmiþ nice çaðlardan, Güneþin kýzýl rengi çekilip de baðlardan, Akþamýn garipliði süzülürken daðlardan Bu mûsikiyle inler mor göllerdeki sazlar.
Yayladaki esinti, bu mûsikidir iþte, Bazen þuh bir gülüþte, bazen bir iç çekiþte Çobanýn içinde o, her kaval üfleyiþte, Kaðnýnýn tekerleri, bu mûsikiyle sýzlar.
Kutsal bir miras gibi, milletimin öz malý, Edirne’den Van’a dek, kulaðýma dolmalý. Atýverip üstünden gelinlik ipek þalý, Bu mûsikiyle yürür pembe þalvarlý kýzlar.
Ve en güzel bir sesten uzamýþ, uzamýþ da, ’Bir tatlý huzur’ alýp, yayýlmýþ Kalamýþ’ta; Ýnmiþ serin denize naðmeler, susamýþ da... O þarkýlarla geçer bir ömre bedel yazlar...
Dantel gibi Ýstanbul, rengârenk Anadolu, Kâh bir yalý bahçesi, kâh tozlu bir köy yolu. Yurdumun her köþesi bu mûsikiyle dolu, Onu söyleþip durur göklerinde yýldýzlar...
Ünal Beþkese
Sosyal Medyada Paylaşın:
ünal beşkese Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.