Virdi Sübhan olanýn geçmez âný anmadan
Hassas eþik aþýlmaz aþk odunda yanmadan
Vuslata eriþilmez gafletten uyanmadan
Haslet vardý eskiden; usul-erkân-ar diye
Tellallar gezer olmuþ, Hakka isyan kâr diye.
Dizgin vur azgýn nefse, zül olsun þükrün azý!
Sözü bala banandan kullar da Hakk da razý
Yalan, gýybet, öfkedir; kindir kalbin arazý
Kem kelamýn vaazý zannetme dile onur
Gün gelir güneþ söner, hesap önüne konur!
Nazargâh-ý Ýlâhi kýrk yerden lime lime
Cahil müderris olmuþ evliyaya, âlime
Akleden boyun eðmez iblis denen zalime
Akýbeti idrakte azap çekse de izan
Ne ölüm hikâyedir, ne mahþer, ne de mîzan.
Secdelerdir þifasý kalpteki þirk urunun
Þuasý alna düþer dilde Kur’an nûrunun
Ýslam’dan geçer yolu insanlýk onurunun
Sýrat kýlýçtan keskin; sinden öte yâr gerek
Maksûdu Ma’bud kula, hedefe âyar gerek.
Nefis "buyur" dese de dünya zevkine, üne
Ziyan etme ömrünü, "keþke" yükleme düne
Ýblis takdîr sunsa da verilen her ödüne
Sen dön kýble yönüne! Hakk’ýn önünde eðil!
Bâkî olan bir Allah! Kullar kalýcý deðil!
Mecit AKTÜRK
SELAM ve SAYGILAR***